Yeee yeni bir bölüm daha geldi!
Saat Sabah 07.00
Uyandığımda saat yedi idi.Yine salondaki koltukta uyumuştum.Yavaşça kalktım ve sendeleyerek tuvalete yöneldim.İşlerimi hallettim ve aynanın karşısına geçtim.Gözlerimin altı mosmordu ve yüzüm çok bitkin gözüküyordu. Dudaklarımın rengi solmuştu ve saçlarım dağılmıştı.Yüzümü yıkadım ve direkt odama gittim.Çantamı hazırladım, üstümü giyindim.Daha sonra masama oturdum. Her ne kadar istemesem de elime bir sünger ve fondöten aldım.Fondoteni yüzüme sürmeden önce yüzümü nemlendirdim ardından fondeteni yüzüme güzelce uyguladım. Kapatıcılığı yüksek olan bir fondöten seçmiştim ve neyse ki tüm yorgunluklarımı kapatmıştım.Ardından elime göz altı kapatıcısını aldım.Göz altlarıma güzelce uyguladım.Ardından kaşlarımı taradım. Yüzüme biraz parlatıcı ve allık sürdüm.Son olarak dudaklarıma fazla belli olmayan doğal bir ruj sürdüm. Üzerime tam karnında biten bir crop ve biraz mini bir etek giydim.Üzerime de bir ceket aldım ve aynanın karşısına geçtim.Şimdi o bitkin kızın yerine mükemmel ve bir o kadar da güzel bir kız gelmişti.Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra yanıma kitabımı ve kulaklığımı aldım.Çantamı tek koluma geçirdim ve hızlıca evden çıktım.Hala çok üzgün ve sinirliydim. Emir 'in dün dedikleri hala aklımdaydı.
Tüm gece düşünmüştüm.Ama suçlu ben değildim.Ben iyileştiremezdim benden bunu bekleyemezdi.Gerçi iyileştirmeyide hiç denememiştim ki.Hızlı adımlarla otobüse doğru giderken etrafımdaki insanlar bana bakıyordu.Kimisi bakıp bakışlarını kaçırıyor kimisi ise bakışlarını üzerimde tutuyordu.Hızlıca otobüse bindiğimde ise bu bakışlar devam etmişti.İnsanlara yeteri kadar rahatsız olduğumu belli ediyordum ancak hala dik bakışlar üzerimde idi.En son bende bakışlarımı onlara diktim ve biraz yüksek sesle "Bana bakmayı bırakır misiniz rahatsız edicisiniz!?!?" Dedim.
Tüm bakışlar üzerimden çekildi ve az sonra insanlar söylenmeye başladı. Ama bugün çok asabiydim ve cidden onlarla uğraşamazdım.Okula ulaştığımda sinirle araçtan indim ve hızlıca okula girdim.Bahçeye girdiğimde yeniden sinirlerim tepeme çıktı.Yine herkesin gözü bendeydi. Kafamı dikleştirdim ve etrafı süzdüm. Daha sonra gözlerim arada bir bana bakıp sonra bakışlarını kaçıran emir de kaldı.Okul kapısının önünde arkadaşları ike konuşuyordu.Yanıma hiç gelmedi.Cidden mi o kadar bağırmadan sonra bir özür fazla mi?!?!
Daha da sinirlendim ve hızla yürümeye başladım.Tam o anda adımlarım yavaşladı tekrar.Çünkü yanlış bir şey yapıyordum. Ona bunu belli etmemeliydim.Tekrar sakinleştim.Ama asla gülmedim.Tam okulun kapısına doğru yaklaşmışken bir el kolumu kavradı.Umutla arkamı döndüm.Ama hayal kırıklığı ile karşlılaştım.Emir değildi ufuk tu.
"Ne istiyorsun ufuk?""Naber Hazal?"
"Ufuk sana konuşmayı kesmemizi söylemiştim."
"Sadece bir şey söylemek istiyorum."
Kolumu ondan çektim.
"Ne?""Ya kızım sen farkında değil misin?"
"Neyin?"
"Tüm gözler senin üzerinde."
"Farkındayım.Nedenini ise hala anlayamadım."
"Kızım sen aptal mısı-"
"SAKIN! Sakin bir daha sakın ufuk! Benimle böyle konuşamazsın.Beni aptal sanabilirsin çünkü beynie ulaşamıyorsun.Neden çünkü senin ulaşamayacağın bir beyin seviyem var.Anladın mı beni!?!"
"Tamam sakin.Soktun lafı yine.Kusura bakma.Her neyse.Kızım bugün baya güzelsin.Kimse senden gözlerini alamıyor."
Demek makyajdan dolayıydı.Ciddi ifademi bozmadım ve ufuk a bakmaya devam ettim.
"Ufuk anladım.Sağol!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP HIRSIZI (KİTAP OLDU!!!)
Misterio / SuspensoHayatı boyunca insanları öldürüp kalplerini alan bir katil... O bir kalp hırsızı... Peki sizce bu kalp hırsızı bir gün mecazi anlamda da birinin kalbini çalabilir mi? Aşk bunu gerçekleştirebilir mi? Peki geçmişin kabuk bağlamayan yaralarını çaldı...