Özel harekat aşkı

¹ 𝓚𝓾𝓵𝓾𝓹

Merhabaaa uzun bir aradan sonra yeniden sizlerleyiz bölümlerde ve kurguda bir az değişiklikler oldu umut ediyorum severek okursunuz. Kurgu hakkında fikirlerinizi belirtmeniz benim için çok değerli. Okuduktan sonra oy verirseniz çok sevinirim 💜🤗
İyi okumalar 💖

🦅🦢

Bugün sıradan günlerden biriydi. Her zamanki gibi kızlarla yine bir kulüpteydik kafa dağıtmak için gelmiştik.
Zehra erkek arkadaşı tarafından aldatıldığı için buradaydık ama galiba kafa dağıtmak için hiç iyi bir mekan seçmemiştik.

Sarkıntılık edenler mi dersiniz kuytu köşede yiyişenler mi dersiniz hepsi vardı doğru kulüpleri severdim ama böylelerini değil. Biraz alkol aldıktan sonra hafiften dans ediyordum bizim kızları bir görseniz deli gibi dans ediyorlardı. Telefon ışığının açılıp kapanmasıyla tüm dikkatim dağıldı.

Bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmişti. Pekte umursamadım telefonu yerine bırakıp çilekli kokteylimden bir yudum aldım ama içimdeki merak duygusunu buna izin vermedi. Telefonu eline alıp whatsappa girdim mesajları açınca erkek arkadaşımın bir kızla yatakta olan fotoğrafları beni karşıladı, sanki kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü ama iç sesim (İlkuş) bir dakika bile depresyona girmeme izin vermiyordu.

Ben sana dedim dimi bu adamda bir şeyler var seni aldatıyor dedim dimi.
İlkuş bir sus ya vır- vır kafamı şişirdin.
Ahan da gidiyorum yüzümü zor görürsün.

Telefonumu kızlara çevirip "Gurubunuza ben de katıldım" dedim kızlar gülüp elime tekila tutuşturdular.

Sabah uyandığımda evde yatağımdaydım nasıl oldu nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Başım çatlıyordu yerimden kalkamıyordum. En son hatırladığım kızların elime tekila tutuşturmasıydı.

Telefonu elime aldım kızlardan baya bir mesaj gelmişti. Hepsi magazin haberleri linki atmıştı, linki açtığımda kulüpten bir erkek ile sarmaş dolaş çıktığım görüntüler vardı. Başlıktaysa 'Yusuf Acar'ın güzeller güzeli kızı gece sularında kulüpten bir erkekle çıkarken kameralarımıza yakalandı.' yazıyordu. Birden babamın kükremesini duydum.

"BEYZA" diye bağırıyordu. Hemen üzerimi değiştirip bir şey olmamış gibi aşağıya indim. Babam kanepede oturuyordu yanına varınca elindeki gazeteyi üzerime fırlattı gazete göğsüme çarpıp ayaklarımın altına düşmüştü.

"Bu ne baba" dedim.
"Al bak çekinme al bak insanların çocukları başarılarıyla gazetelere, magazinlere çıkarken benimki-"
sözünü yarıda kesti. Cevap vermiyordum ama boynumu da eğmedim.

"Anne terbiyesi almadın ki nereden bileceksin edepli olmayı!"
dedi. Söylediği son sözle sakin kalamadım. Kalamazdım da hiç kimse ama hiç kimse anneme söz edemezdi.

"İYİ BİR BABA OLUP DA SEN VERSEYDİN EDEBİ ULAN ANNEM SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ BE! SENİN YÜZÜNDEN! KENDİ KARIN VARKEN DIŞARIDA DİĞER OROSPULARA BAKIYORDUN! ANNEM SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ! BUNU UNUTMAM! UNUTTURMAM" diye bağırdım.

"SEN BAYA EDEPSİZ TERBİYESİZ OLDUN HA YETTİ BU KADAR" diye bağırdı babam. O adama baba demekten bile tiksiniyorum. Elini kaldırıp tokat atınca gözümden bir damla yaş düştü.

"HİÇ BİR ŞEYİ HAK ETMİYORSUN SEN! TÜM KARTLARINI, PARALARINI, ARABA VE EVİN ANAHTARINI BIRAK VE DEFOL NEREYE GİDERSEN GİT. BENİM SENİN GİBİ BİR KIZIM YOK" diye bağırdı.

"Benim de senin gibi bir babam yok! Hiç olmadı da! Sen sadece benim biyolojik babamsın. Manevi olarak hiç yanımda olmadın ki..." sonlara doğru sesim kısılmıştı.
Kapının önünde olan dolaba ilerleyip çantamı aldım.
Çantanın içinden kartlarımı ve anahtarı alıp tek tek masaya attım.
Bir hışımla odama çıkıp valiz hazırlamaya başladım. 1 tane bavul aldım daha kış ayı olduğu için kalın kıyafetlerimi içine doldurmaya başladım. Telefonumu açıp Kıbrıs'a bilet aldım.

Son defa odada olan kasamı açıp içinde olan bir miktar nakit paramı ve annemden yadigar kalan kolyeyi aldım. Kolye kalp şeklindeydi kapağı açılıyordu ve içinde annem, ben, abim ve o adam olan aile fotosu vardı.

Ben annemin kucağında, abim hemen arkamızda, o adamsa en kenarda duruyordu. Fotoğrafı aldım ve o adam olan kısmı yırttım. Abim, ben ve annem biz küçük bir aileyiz. Annem yanımızda olamasa bile. Ha evet doğru duydunuz bir abim vardı. Benden 5 yaş büyüktü, annem vefat edince o yurt dışana teyzemlerin yanına gitti.

Daha çok düşünmeden bavulumu aldım ve evden çıktım. 2 saat sonraya uçağım vardı. Taksi çağırdım ve hava alanına geldim. Kayıt işlemleri bittikten sonra uçağa bindim. Sakin ama bir o kadar düşünceli bir yolculuk geçirdim.

Varınca ne ederim nereye giderim diye düşünürken uyuya kalmışım. Hostes kadının kolumu dürtmesiyle ayıldım.
"Hanımefendi, uyanın uçağımız birazdan iniş yapacak. Lütfen kemerlerinizi kontrol edin." dedi.

"Tamam teşekkür ederim."dedim.
Kadın gülümsedi ve diğer adamlara yakınlaştı.
Uçaktan indim ve bavulumu beklemeye başladım. Bavulum gelince alıp hemen havalimanından çıktım ama gidecek bir otel ya da yatakhane bilmiyordum.

Taksi şoförlerine söylersem götürürler her hâlde.
Tabi götürürler salak! taksi şoförü onlar.
Öfff sen de çok bilmişsin ha ilkuş sus sus.
Sen de beni sustur hiç şu beynini kullanma emi canım haydi ben kaçar.

İç sesimle konuşarak yürürken sert bir şeye çarptım.
Kafamı kaldırınca bir çift derin kuyular kadar siyah kızgın irislerle karşılaştım

🦅🦢

Umarım bölümü beğenmişsinizdir 💜. Uzun bir ara oldu ama Umut ediyorum bu izin ara bize daha sağlam kurgu ve çok güzel okurlar kazandırır. Kurguda bir az değişiklikler var.
Instagram: oykulerinsonu ✅❤️‍🔥