Dart Tahtası
"Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez."
- William Shakespeare
Sessizlik kara bulut misali çökerken üzerimize gerginlik dolu şimşekler çakmıştı. Bir çok bakışların üzerinde toplayan bedenim odada bulunan tek bir kişiye yoğunlaşmıştı."Chaeyoung," diye tekrar adımı zikrettiğinde ürperdim.
Bulunduğum yerden kaçıp gitme isteği dolarken tek bir adım dahi atamıyordum. Binbir senaryo dolanıyor, binbir soru birbirinin peşine takılıyordu. Sertçe yutkunurken bulutları dağıtarak "Ne oluyor burada?" diye sordum.
Bakışlarımı ondan çekip arkasında duran Jungkook'a sapladım bu sefer. Ve daha sert bir sesle az önceki sorumu yeniden dile getirdim. "Ne oluyor burada?"
Başımın arkasına biri balyozla vurmuş gibi hissediyordum. Şakaklarımdaki keskin bir ağrı vardı ve hafiften midem bulanmaya başlamıştı. Dilimde eski eşkimsi bir tat hakimdi. Bu iğrenç hissleri daha öncede tatmıştım. İhanet, diye fısıldadı zihnimdeki şeytanlardan biri. Bu iğrenç hissin adı ihanet Chaeyoung.
Kahverengi gözler diğer odada bulunan yabancı bedenlere döndüğünde bu sefer yeniden onu buldu harelerim. Bir adım öne attığımda omuzlarımı dikleştirdim. "Sen anlatmak ister misin Jisoo?"
Bakışları arkamda duran Jennie'ye bir süre kaydıktan sonra yeniden gözlerimin içine baktı. Orada bir yerde suçluluk duygusu filizlenmişti. Bunu görmek bir bıçağın ucunu sırtımda gibiymiş hissetmeme sebep olmuştu. İnsanın sırtı, bir dart tahtası.
Jisoo'ya doğru bir adım daha attığımda arabada gördüğüm esmer tenli adam direk yanımıza gelmişti. "Sarışın," dedi kalın sesiyle bir delilik yapma der gibi. Jennie'ye ait olduğunu bildiğim bir el de omzuma konmuştu.
Fark ettin mi Chaeyoung? Herkes bir delilik çıkarmayalım diye tutuyor resmen bizi. Halbuki biz isteyerek delilik çıkarmıyoruz ki, zorluyorlar bizi.
"Açıkla," dedim sinirle. "Ne susuyorsun? Açıkla!" Sinir dolu sesim duvarlara çarptığında bir cevap alamamak daha da sinirlendirmişti beni. Jungkook'a döndüğümde ellerimi hafifçe iki yanımda kaldırıp "Sen açıklamaya ne dersin?" diye sordum. Alt dudağımı büzdüm. "Yoksa sende mi susmayı tercih edersin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Rope || rosékook
FanfictionSeni hiç bir zaman kırmayacağımın sözünü veremem ama seni paramparça edip kırdığım yerlerden öpebilirim. Sana klasikleşmiş sevgi sözcüklerini söyleyemem ama sadece sana yakışacak kelimelerle seni özel hissettirebilirim. Seni mutlu ediceğimin garanti...