Seni hiç bir zaman kırmayacağımın sözünü veremem ama seni paramparça edip kırdığım yerlerden öpebilirim. Sana klasikleşmiş sevgi sözcüklerini söyleyemem ama sadece sana yakışacak kelimelerle seni özel hissettirebilirim. Seni mutlu ediceğimin garanti...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir serçenin gözyaşı
"Ağlarsa bir serçe ölümün gölgesi düşermiş üstüne. Benim gözyaşlarım tükendi de, yine güneş doğdu üstüme."
Jeon Jungkook'un sarı defterinden bir sayfa:
Felakettim.
Ben felaketin kendisiydim.
Daha dünyaya gelmeden, anne rahmine düştüğüm ilk anda felaketi getirmiş beni dokuz ay karnında taşıyan kadının, annemin, hayatını cehenneme çevirmiştim. Ve en sonunda ölümüne sebep olmuştum. Bunu en başından, beni karşılarına alıp "Jungook senin suçun değil," dediklerinden beri içten içe biliyordum.
Benim suçumdu.
Eğer biri her şeyi yeniden başa sarsaydı ve bu sefer bana dünyaya gelmek ister misin diye sorsaydı, istemezdim.
̶s̶e̶n̶ ̶k̶a̶r̶ş̶ı̶m̶a̶ ̶ç̶ı̶k̶m̶a̶s̶a̶y̶d̶ı̶n̶.
Üstünü çiziyorum çünkü bunu yazdığım için, hatta böyle bir düşünceyi düşündüğüm için çok utanıyorum, kendime kızıyorum ama yine de... yine de peri kızı sana çekilmek dışında hiçbir şey yapamıyorum. Ben kendimi karanlığa hapsetmeliydim, mutlu olmayı reva olarak göremezdim ki kendime ama sen ne yaptın? Bir anda ne olduğunu anlamadığım şekilde beni mahvettin.
İçime sızdın. Dur, dedim durmadın. Bir gülümsedin, bir bakış attın ve ben kendimi senin etrafında dönüp dururken buldum.
Seni kabullendiğim o gece etrafımda ardı ardına devirdiğim kadehler ve etrafta artık senin için yakılan sigaralarım vardı. Ne yapacağını bilmeyen, yolunu kaybeden çocuklar gibi gözlerim yaşlı bir şekilde sinmiştim duvarın dibine. Ablamın meraklı bakışları üzerimdeydi.
İlk ona seni sevdiğimi itiraf ettim. Ve uzun zaman sonra ilk ona yine içimi açtım.
