9.BÖLÜM: KEHANETİN DOĞUŞU

101 11 3
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR!!!

Şarkı: Imagine Dragons - Sucker For Pain

-YAZAR ANLATIMI-

Anemoia'yı Hena ve Adonis'in yönettiği zamanlarda daha renkler ve rütbeleri yoktu. Tek bir yönetici krallık vardı o da Adonis'in krallığıydı. O zamanlar Anemoia oldukça huzurlu bir diyardı. Halk yöneticilerinden oldukça memnundu ve onları seviyorlardı. Ama Adonis bir savaş çıkacağını yönetimin değişeceğini biliyordu. Halkın çoğunluğu yönetimden memnun olsa da, yöneticilerin değişmesini isteyen bir kesimde vardı. Halkta anlaşamayan iki soylu isim vardı. Maat ve Dasrelia. Ve Adonis'in düşündüğü savaşı başlatacak kişilerde onlardı.

Öyle de olmuştu.

-Hena ve Adonis'in Yönetici Olduğu Zamanlar-

Adonis'in yıllardır beklediği, olacağını bildiği savaşın ilk okları atılmıştı. Dasrelia diyarın düzeni için krallıklara rütbe vermek istiyordu. Bu rütbeleri renklerle belirtmek istiyordu. Koyu renkleri daha çok sözü geçen krallıklara vermeyi, açık renkleri ise yok saydığı krallıklara vermek istiyordu. Ona göre diyar bu şekilde daha düzenli, huzurlu olacaktı. Herkes nerde durması gerektiğini bilecek ve ona göre davranacaktı. Dasrelia, kendi krallığına siyah rengi vermek istiyordu. Yönetici olmak istiyordu.

Maat, Dasrelia kadar zeki birisi olmadığından bu savaşta kaybedeceği en başından belliydi...

"Daha erken olur diye bekliyordum." dedi Hena krallığın camından dışarıya bakarak. Krallıkları ormanın içinde olmasına, halkın yaşadığı yerlere uzak olmasına rağmen krallığın etrafı insanlarla doluydu. Dasrelia'nın dolduruşuna gelen insanlarla.

"Olacağını biliyorduk. Ama evet bende daha erken bekliyordum demek ki Dasrelia gücünü yeterince toplamış." dedi Adonis oturduğu yerden kalkıp Hena'nın yanına, cama, doğru ilerlerken. Dışarıda ki kalabalık hep bir ağızdan, "Değişim istiyoruz! Krallıklara renk verilmesini istiyoruz! Yöneticimizin Dasrelia olmasını istiyoruz!" diyorlardı.

"Ne yapacağız Adonis?" diye sordu Hena hala camdan dışarıya bakarken. "Bilmiyorum. Kaç yıldır Anemoia'yı biz yönetiyoruz. Zorda olsa bir düzen kurabildik." dedi Adonis.

Hena, "Yöneticilik konusunda Dasrelia'ya güvenmiyorum, Adonis. Kendi istekleri için her şeyi yapar. Ve bizi yöneticilikten almayı aklına koymuş. Güvenmediğim birisine yerimi, diyarımı, halkımı bırakmak istemiyorum." dedi. Adonis, "Belli ki bırakacağız Hena." dediğinde Hena bakışlarını camdan ayırıp Adonis'e çevirdi ve, "Bu kadar çabuk pes edemezsin Adonis. Anemoia'yı Dasrelia'nın eline bırakamazsın. İstediği şey monarşi. Sadece kendi sözü geçsin istiyor." dedi. "Bana kehanetçi birisini bul Hena." dedi Adonis ve camın önünden ayrılarak odasına ilerledi.

🗡🗡🗡

"Efendim beni çağırmışsınız." dedi biraz uzun beyaz sakalları olan kehanetçi adam.

Adonis, " Evet senden önemli bir konuda öğrenmek istediklerim var." dedi.

"Ne isterseniz efendim."

Adonis, "Diyarın durumundan haberin vardır diyar şuan üçe bölünmüş şekilde. Yönetici olarak bizim kalmamızı isteyenler, Maat'ın yönetici olmasını isteyenler ve en çoğu da Dasrelia'nın yönetici olmasını isteyenler. Ben bu zamana kadar diyara adaleti, eşitliği savundum. Bu yüzden Dasrelia'yı seçen insan sayısı bu kadar fazlayken onları görmezden gelemem. Yöneticiliği Dasrelia'ya bırakacağım. Ama senden Anemoia'nın ilerleyen yüzyılları için bir şey isteyeceğim." dedi ve derin bir nefes aldı. Kehanetçi adam can kulağıyla Adonis'i dinliyor söylediği her şeyi aklına kazıyordu. "Hena ve bana ait olan çok özel bir çift yüzük var. Bu yüzükleri yüzyıllar sonra doğacak olan iki varisin kaderine yazılmasını, zamanı geldiğinde onlara ulaşmasını ve Anemoia'yı Dasrelia'nın elinden alıp tekrar düzene sokmalarını istiyorum." diyerek devam etti Adonis.

VERBİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin