KEYİFLİ OKUMALAR...
ŞARKI: Reinaeiry- Immorta
Babam, muhafızlar, abim, ben ve Barlas atlara binip krallığa doğru ilerlemeye başlamıştık.
Babam yanında bir muhafız ile en önde ilerliyordu. Arkasında yan yana atlarla abim, ben ve Barlas onları takip ediyorduk. Bizim arkamızda da birkaç muhafız daha vardı. Kimseden ses çıkmıyordu duyulan tek ses atların ayaklarının altında ezilen kurumuş yaprakların sesiydi.
Yavaş yavaş krallığa yaklaştığımızda abim, "Yüzüklerinizi çıkartın." dedi sessizce.
"Tamam." dedim ve atın yularını kısa bir süre bırakıp parmağımdaki yüzüğü hızlıca çıkarttım ve avucumun içinde tuttum. Barlas'ta parmağından yüzüğü çıkartım cebine koydu. O sırada çoktan krallığın girişine gelmiştik.
Atlarımızdan indiğimizde Barlas yanıma gelip, "Parmağımdaki bu boşluk çok can sıkıcı." dedi sol elini gösterip. Gülümseyip, "Neden? Altı üstü bir yüzük çıkardın parmağından." dedim.
"Senin kalp atışını hissettiğim bir yüzük. Can sıkıcı olan noktası bu. Çok alışmışım kalbinin ritmine yokluğu canımı sıktı." dedi.
Abim yanımıza gelip, "Sohbetinizi bölüyorum ama sohbetinizi kesseniz mi? Şu an sohbet edilecek zaman mı?" dedi ve yanımızdan ayrılıp babamın arkasından krallığa girdi.
Bizde hemen arkalarından krallığa girdik. Muhafızlar büyük kapıyı iki yana çekerek açtı ve hepimiz içeri girip masaya oturduk.
Babam, "Evet anlatın bakalım Kristal mağarasında ne yapıyordunuz?" diyerek hemen konuya girdi.
Abim Barlas'a ve bana kısa bir bakış attıktan sonra, "Barlas'ı götürdük mağaraya." dedi. Ne dediğiyle ilgili ufacık bir fikrim yoktu ama abimde yalanlar silsilemizin içine bir yenisini daha ekliyordu.
"Barlas'ı mı götürdünüz? Neden?" diye sordu babam abime inanmamışa benziyordu.
"Evet Barlas'ı götürdük." dedi abim ve Barlas'a baktı. Barlas abime kısa bir süre baktıktan sonra gülümseyerek, "Evet efendim Oredna ve Algin bana yardımcı oluyordu." diyerek konuşmaya başladı. Gücünü kullanıp abimin yalanını öğrenmişti. Şu an sadece benim hiçbir şeyden haberim yoktu.
Babam Barlas'a bakıp, "Ne konuda yardımcı oluyorlardı?" diye sordu.
Barlas, "Mağaranın yerini bulmam konusunda efendim. Şöyle anlatayım, Dasrelia'nın partisinde tanışıp arkadaş olduk Orenda ve Algin'le. Partide Dasrelia yüzüklerden ve sahiplerinden bahsedince herkes bu konuyu konuşmaya başladı bizde dahil. Ben o zaman daha mağaraya gitmemiştim çünkü yerini tam olarak bilmiyordum." diye anlatırken babam, "Kristal mağarasını mı bilmiyorsun? Garip orası Anemoia için önemli bir mağara." diye Barlas'ın sözünü kesti. Barlas, "Evet öyle önemli bir mağara efendim ismini çokça duydum ama hiç gitmediğim için yerini tam olarak bilmiyordum sadece tepedeki kasımpatı tarlasına yakın olduğunu biliyordum. Partide de Orenda ve Algin mağaraya gitmediğimi öğrenince neden diye sordular doğal olarak sonuçta herkes yüzükler için mağaraya akın etmişti. Bende onlara yerini bilmediğimi söylediğimde bana mağaraya kadar eşlik edebileceklerini söylemişlerdi. Ve bugünde buluşup mağaraya gittik." dedi.
Bende aynı babam Barlas'ı merakla dinlemiştim sonucu nereye bağlayacak diye. Güzel yalandı umarım babamda inanır.
"Yüzük senin miymiş peki?" diye sordu babam.
Barlas, "Maalesef değil. Zaten o yüzüklerden birinin sahibi neden Nefelibata krallığının varisi olsun ki? Sizce de çok saçma değil mi?" dedi.
Babam başını olumlu anlamda sallarken, "Evet saçma benim varisim dururken neden sen olasın ki?" dedi abime bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERBİNDEN
FantastikBir kehanette bulunmuştu bir adam yüzyıllar önce. İki yüzük ve sahipleri. Diyarın düzenini bozacak, kuralları yok sayacak ve diyarı yükseltecekti. İki kişi. Yüzüklerin sahipleri. O yüzükler parmaklarına takıldığı anda hissedeceklerdi birbirlerinin k...