VERBİNDEN

1.BÖLÜM:MAĞARA

KEYİFLİ OKUMALAR!

ŞARKI: Sting- Shape of My Heart

Anemoia krallıklarla dolu bir diyar. Yüzyıllardır diyarı krallar yönetirdi. Anemoia'da krallıkları renkler temsil eder ve renklerin rütbesi vardır. Siyah renk diyarın en üst krallığını temsil eder. Dasrelia krallığı. Anemoia'nın en üstün krallığı olarak bilinir ve babamın baş düşmanı. Babam siyah rengi hep kendi krallığına uygun görmüş , hep bu diyarın yöneticisi olmak istemiştir. Dasrelia ise babama hep "Ah Maat benim krallığım dururken Anemoia'yı yönetmeyi mi düşünüyorsun Dasrelia'ya karşı daha ne kadar direneceksin? Kaç yüzyıl daha?" der ve babamı kışkırtırdı. Ama babam hiç pes etmez her fırsat bulduğunda Dasrelia'yı çelmelemeye , yıkmaya çalışır. Şu zamana kadar yaptıkları hiçbir işe yaramadı. Bizim krallığın rengi gri. Anemoia'da sözü geçen üçüncü krallık bizim krallığımız. Orenda Krallığı. Orenda. Abimin ismi babamın biricik varisi. Abimden önce krallığımızın adı Maat'mış babam krallığına kendi ismini vermiş. Uzun yıllar boyunca da o isimi kullanmış. Abim doğana kadar. İlk çocuğu ve erkek çocuğu. Anemoia'da kralların tahtı kendisinden sonra, kralın varisi olarak seçtiği çocuğuna kalır ve krallığın sorumluluğu ve yükü varise kalır. Anemoia'da ikinci sıradaki krallığın rengi ise lacivet. Ama şu zamana kadar o krallığın ismini duyan , kralını veya varisini gören kimse olmamış. Anemoia'da krallıkların rengi ne kadar koyu ise diyara hükmü o kadar çok geçiyor. Ama mağarada ki yüzüklerin varlığı gün yüzüne çıktığından belli herkes yüzüklerin sahiplerini merak ediyor. Yüzükler sahiplerinin parmağına geçtiğinde kurulacak olan yeni düzeni ise herkes merakla bekliyor. Dasrelia hariç. Yüzüklerden biri kendi varisine çıkmazsa diyardaki tüm saygınlığı yok olacak ve yerini yüzüklerin sahipleri alacak. Diyarın geleceği tepedeki kristal mağarasında sahiplerini bekleyen bir çift yüzüğe bağlı. Ya bu diyar daha düzenli daha huzurlu bir yer olacak. Ya da bu diyardan geriye hiçbir şey kalmayacak.

🗡🗡🗡

"Bugün kristal mağarasına gidip yüzüklerden birini al ve gel Orenda." dedi babam kahvaltı yaparken. "Algin'i de götür Orenda." diyen anneme babam ters bir bakış atıp, "Gerek var mı sence?" dedi. "Ben bile onu varisim olarak seçmemişken o yüzüklerden birinin ona ait olduğunu mu düşünüyorsun?" diye ekledi cümlesine.

Annem, "Saçmalamayı kes Maat. O yüzüklerin kime ait olabileceği hakkında kimsenin bir fikri yok. Herkes gidip bakacak. Algin'de." diye babama çıkıştı.

"Her neyse. Orenda öğleden sonra gidin şu saatler oldukça kalabalıktır orası. Ben odamda olacağım yüzüğü alınca yanıma gel." dedi ve masadan kalkıp büyük kapıya doğru ilerledi. Kapının önüne gidip durdu ve arkasını dönüp, "Dasrelia'nın varisi de büyük ihtimalle öğleden sonra gidecektir. Eğer senden önce mağaraya girerse çıktığında parmaklarına bak bakalım yüzüklerin birisi ona mı aitmiş. Yoksa Dasrelia'nın tahtı sarsılmış mı bana bildir." dedi ve kapıdan çıktı. "Öğleden sonra saat dörtte kapıda olmazsan mağaraya kendin gitmek zorunda kalırsın. Afiyet olsun." dedi abim ve o da masadan kalkıp gitti. "Algin babanın söylediklerine kulak asma olur mu? O hala varislerin erkek çocuklarının olması ve kraldan sonra yönetime onların geçme taraftarı. Anlayacağın biraz geri kafalı." dedi masada tek kaldığımızda annem. "En büyük düşmanı, diyarın kralının varisi kızı. Babam siyah rengin peşinde ama aklı hala gerilerde. Varis kız ya da erkek ne fark ediyor ki? Krallığına, adına leke sürerim diye mi babam beni sevmiyor anne?"

"Algin. Yok öyle bir şey baban en başından belli erkek çocuğunun olmasını istiyordu. O da babasından böyle görmüş. Erkek çocukları el üstünde tutulmalı ve varis o olmalı gibi bir düşünceye sahip. Sakın bir daha öyle şeyler söyleme tamam mı?"