KEYİFLİ OKUMALAAARRR!!!!!
ŞARKI: Pomme-Soleil Soleil , Billie Eillish- No Time To Die
-YAZAR ANLATIMI-
Kristal mağarasının önünde uzun boylu kumral bir varis bekliyordu. Nefelibata krallığının varisi. Yavaş adımlarla mağaranın içerisine ilerlemeye başladı. Etrafını dikkatlice inceleyerek ilerliyordu. Mağaranın derinliklerinde bir ışık hüzmesi gördü ve gözlerini kıstı. Yavaşça ışığa doğru ilerlerken gözleri bu parlaklığa alışmıştı. Meraklı bakışlarla ışığa bakarken mağarada yankılanan , "Ah sonunda gelebildin." cümlesi ile irkildi. Etrafına bakındığında önündeki ışık hüzmesi gibi parlayan bir şey mağaranın daha derinliklerinden olduğu yere doğru geliyordu. "Uzun zamandır seninle tanışmayı bekliyorum Barlas." dedi o yabancı ses. Yaklaştıkça bu parlaklığın bir insan olduğunu fark etti. Ama kendisi gibi değildi. Bembeyaz ten rengi vardı. Kısa siyah saçları. " Merhaba Barlas. Ben Adonis." dedi adam. "Merhaba." diyebildi şaşkınlık içerisinde Barlas. "Gel biraz oturalım şurada konuşacak çok şeyimiz var." dedi ve ışık hüzmesinin arkasındaki kristal koltukları işaret etti ve onlara doğru ilerledi. Barlas' da arkasından gidip koltukların birine oturdu. "Nefelibata krallığının varisisin değil mi?" diye sordu adam. "Evet." diye kısaca cevap verdi Barlas. "Krallığınızın isimi çok güzel anlamlı." dedi adam sevecen bir sesle. "Evet bende seviyorum. Anlamı Toplum standartlarını önemsemeyen, kendi koyduğu kurallara göre yaşayan. demekmiş galiba anlamından dolayı krallığımızın rengi beyaz. Diyarda sözü geçmeyen krallıklardan biriyiz." dedi Barlas. Karşısındaki adam ağır ağır başını sallayarak, “İşte bu yüzden yüzüklerden birisi sana ait.” dedi.
Barlas, "Yüzüklerden biri benim mi?" diye sordu şaşkınlıkla. "Evet. Senin." dedi adam gülümseyerek. "Peki az önce söylediğiniz 'İşte bu yüzden yüzüklerden birisi sana ait.' ne demek? Yani krallığımızın ismi ile alakası ne?"
"Baban uzun zamandır diyarın yönetiminden memnun değil. Değil mi?"
"Evet."
"Althea yüzyıllar öncede yönetimden memnun değildi. Adalet ve eşitlik olmadığını Dasrelia'nın Anemoia'yı yönetemediğini söyler dururdu." dedi adam Barlas'ın gözlerine bakarak. "Babamı tanıyor musun?"
"Evet tanıyordum. Althea diyardaki bu adaletsizlik ve eşitsizlikten hep rahatsız olurdu. Krallığı olmayanların, halkın, ezildiğini söyler dururdu. Ama krallığının renginden dolayı asla sözü geçmezdi. Yok sayılırdı." diye anlattı adam. "Tamam ama hala anlamış değilim. Bunun yüzüklerinin birinin bana ait olması ile alakası tam olarak ne?" dedi Barlas. "Yüzüklerden birisi sözü az da olsa geçen bir krallığın varisine ait. Onun kanında babasında olduğu gibi hırs var. Dik başlılık var, damarlarındaki kan bir diyarı yönetmeye yeter ama eksik yanları var. Babası gibi bir şey istediği zaman hırs yapar ve isteğine odaklanır başka bir şey düşünmez. Ve bu diyarı yönetecek kişinin eksisi olur. Onun eksiğini sen tamamlıyorsun. Damarlarındaki kanda babanda olduğu gibi adalet, eşitlik var. Yüzüğün diğer sahibinde bunlar yok. Birbirinizi tamamlayıp eksiklerinizi yok edip Anemoia'yı daha yaşanılır bir diyar yapmak sizin elinizde. Diyar kaç yüzyıldır Dasrelia'nın yönetiminde. Kimsenin sözünü dinlemeden diyarı yönetmeye çalışıyor. Monarşi işlemiş genine. Bu düzeni bozacak olan sizlersiniz. Yüzüklerin kehanetini duydun mu?" dedi adam. Barlas, "Hayır." diye cevapladı.
"Bu yüzükler önceden eşim Hena ve bana aitti. Diyarda çıkan renk kavgaları ve Dasrelia'nın galip gelmesiyle birlikte Hena ile bir karar aldık. Bu yüzükler bize aile yadigarıydı. Bu yüzükleri diyarın düzenini kurabilecek ve Anemoia'yı gerçekten yönetebilecek iki kişiye mühürleme kararı aldık. Soylu ailelerin özelliklerine bakarak yöneticiliğe en uygun olanları , yani sizi , seçtik az öncede söylediğim gibi damarlarınızdaki kanlar birbirinizin eksiklerini tamamlıyor ve bu sizi yönetici olabilecek konuma getiriyor. Bir kahin bulup ona 'Zamanı gelince diyardaki herkes yüzüklerin varlığını öğrensin varisler mağaraya gelsin.' gibisinden bir şeyler söylemiştik." dedi ve adam ayağa kalkıp ışık hüzmesine doğru ilerledi. Geri döndüğünde elinde simsiyah bir yüzük vardı. Yüzüğü Barlas'a uzattı. "Al bakalım bu senin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERBİNDEN
FantastikBir kehanette bulunmuştu bir adam yüzyıllar önce. İki yüzük ve sahipleri. Diyarın düzenini bozacak, kuralları yok sayacak ve diyarı yükseltecekti. İki kişi. Yüzüklerin sahipleri. O yüzükler parmaklarına takıldığı anda hissedeceklerdi birbirlerinin k...