3.Bölüm Karmaşık

11.2K 420 73
                                    

"Ne bileyim işte, gitmek çözüm değil de, insan kaçmanın başka türlüsünü bilmiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne bileyim işte, gitmek çözüm değil de, insan kaçmanın başka türlüsünü bilmiyor..."     
Oğuz Atay

🥀

'Hiç şaşmayan saat gibi iler durur kader' Yahya Kemal böyle söylüyor kader için.

Kader gerçekten önceden ve değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışı mıydı. Değiştirilemez miydi. Benim kaderim böyle mi yazılmıştı. Kaderim, Hazem'in ellerindeydi, kaderim Hazem'in dudaklarındaydı.

Çığlık çığlığa bağırıyor içimdeki ses, değiştirebilirsin. Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık diyor Allah. Çabalamalısın diyor içimdeki ses. Çabala ve kurtul.

Gücüm yoktu, her kaçışım hüsranla sonuçlanmıştı. Ne kadar kaçarsam kaçayım hayat bir şekilde beni hep onun kollarına atmıştı. Üstelik aramızda atılamayacak, kopmayacak bağlar vardı. Çocuklarımız. Ben ne kadar kopmak istersem isteyeyim onlar bizi hep bir araya getirecekti.

Saçlarımı okşayan el bir an olsun durmazken titrek bir nefes aldım. Buraya geleli kaç saat olmuştu bilmiyorum. Geldiğimden beri başımı babaannemin dizlerine koymuştum. Konuşmamıştık, tek istediğim onun kollarına sığınıp şefkatini, sevgisini hissetmekti, tıpkı küçükken olduğu gibi. O da bunu anlamış ve bana ayak uydurmuştu. Derin sessizliği dudaklarımdan dökülen kelimeler bozmuştu.

"Annem yaşıyor olsaydı böyle olmazdı dimi babaanne ?"

Sesimdeki çaresizlik onu üzdü, sıkıntılı bir şekilde derin bir nefes aldı.

"Çünkü anneler çocuklarını her şeye rağmen korur, annem olmadığı için mi bunlar oluyor."

Kafamı yavaşça kaldırıp yüzümü ellerinin arasına aldı, avuçlarındaki gül kokusu ağırca içime sızdı.

"Benim naif kızım, elimden bir şey gelmemesi beni yıkıyor."

Alnım tekrar onun dizlerine düşerken sarsıla sarsıla ağladım.

"Babaanne nefes alamıyorum artık, boğuluyorum. Kurtulamıyorum."

Yüzümü yine ellerinin arasına aldı.

"Ahuela yapma böyle , annesizliği acı bir şekilde tattın. Bir çocuk annesiz nasıl yok olur biliyorsun bebeğim. Annesin sen bir tanem, bu yüzden çocuklarına sıkıca sarılmalısın."

Kapı tıklatılıp açılınca göz yaşlarımı sildim.

"Hazem Bey geldi efendim, Ahuela Hanımı bekliyor."

"Tamam sen çıkabilirsin." Dedi babaannem.

Çıldırmıştı kesin, buraya habersiz gelmiştim. Yerden kalktım ve yatağa oturdum. Babaannem tekerlekli sandalyesini bana doğru sürdü ve önümde durup ellerimi tuttu.

DA ' ÜL GUSSA (KARA SEVDA) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin