İçimde ki iblis bana bunları söyledikten sonra odama çıktım ve akşam ki o muhteşem baloyu beklemeye başladım.Patorey odama gelerek,
"Prensesim neden buradasınız ? Tüm konuklar aşağıda balo birazdan başlayacak."
"Ben kalabalık ortamdan hoşlanmadım ve kendimi iyi hissetmiyorum.Baloya katılmayacağım."
"Ama emin misiniz prensesim? Aylardır bu baloyu bekliyordunuz.Hem iyi değilseniz sizinle ilgilenmem gerekiyor."
"Hayır Patorey senin aşağıda olman gerek benim yüzümden işinden olma,ben iyiyim."
Şaşkınca bana baktı,benlik bir şey olmadığı için şaşırdığını biliyorum Patorey.
"Lütfen Patorey."Patorey iç çekerek,
"Peki prensesim,siz nasıl isterseniz."
Patorey sessizce odadan çıktı bende beklemeye devam ettim,hava karardığı için odam karanlık olmuştu.Odanın ışığını açmadan karanlıkta oturmaya devam ettim.Zamanın geldiğini gördüğümde ayağa kalktım ve odamdan çıktım.
Pekala bana o odanın nerede olduğunu söyle."
"Zemin kata git ve sola dön."
Dediğini yaptım ve kimseye görünmemeye çalışarak oraya gittim.Balo salonu 5.katta olduğundan ve köşe de koridorun sonunda olduğum için kimsecikler yoktu.Duvar süslemesi olarak büyük boynuzlu bir boğa vardı.
"Şimdi ne yapacağım?"
"Sana söyleyeceğim şeyleri tekrar et."
"Peki."
"Olgeda'nın kan sahibi olan emrediyor,azılı düşmanlar yok oldu.Gökte ki üç yıldız düştü.Asil ve kudretli olan yükseldi."
Bana dediğini söyledim ve boğanın gözleri kırmızı renkte parladı.biran da duvar yok oldu ve bir kapı oluştu.Korkudan geriye birkaç adım sendeledim.
"Bu bir tuzak değil değil mi? Beni öldürüp içimden çıkmaya mı çalışıyorsun."
"Ufaklık ben şuanda senin bedenine hapsolmuş biriyim.Yani sen ölürsen bende ölürüm,kendimi neden böyle bir ateşin içine atayım ki?"
"Peki,haklısın.Açıkçası bana tuzak kursan bile bir kırıntı kadar bilgi olsa bile bunu öğreneceğim!"
Yavaş adımlarla içeri girdim.Merdivenlerden indim ve etraf yavaşça aydınlanmaya başladı.Tamamen aşağıya indim ve yukarıdan kapı kapanma sesi geldi.
"Sakın bana burada kilitli kaldığımı söyleme!"
"Ne korkaksın işin bittiğinde yukarı çıkınca kendiliğinden açılacak korkma,şimdi etrafa bakmaya başla !"
Rahat bir nefes alarak etrafa bakmaya başladım.
"Her yer toz içinde ve örümcek ağlarıyla."
"Elbette bu durumda olacak,çünkü böyle bir odanın varlığından kralın bile haberi yok."
"Yani burada ki kitaplar ve tarihi eserler henüz keşfedilmedi.Burası kaç yıllık böyle? Etraf çok küf kokuyor."
Kocaman kitaplıkları olan ve sağ tarafında çalışma masası olan yere geldim.Masanın üstünde sarışın bir kadının fotoğrafı vardı.Elime aldım ve inceledim.
"Bu kadında kim?"
Masanın etrafına baktım ve çekmecelerini yokladım.Bir süs kutusunun içinde bir tarak,kolye ve yüzük vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABLO : LANETLİ SOY
Viễn tưởngBin yıllık bir nefret,kin,öfke Lanetliyorum,benim olana el uzatanları Lanetliyorum,tahtıma el sürenleri Lanetliyorum,tacıma dokunanları Yetmez! Benden sonra gelen ve benim tahtıma oturan her soyu LANETLİYORUM! Bu sözler savaşta köşeye sıkışmış bir...