Dük William'ın gözünden:
Majestelerinin üstünde ki bej renginde ki uzun elbise simsiyah olmuştu,ellerini yumruk yapıp beline koydu ve sırıtarak kahkaha attı.Ona bakıp gülümsedim,sonunda istediği şeyi çok kısa zamanda başarmıştı.Bana güler yüzle bakıp tekrar teşekkür etti onu selamlayıp,
"Yeni evinizde huzur dolu anlar yaşamanız dileği ile majesteleri."
Hizmetçiler ve askerlerimi alıp Olgeda prensesini bu içime sinmeyen yerde bırakıp geri döndüm,o bunu istiyordu ne kadar tehlikeli olduğunu bildiği halde ancak o kadın...Zeki ve akıllı bununla başa çıkacaktır nasıl olacak bilemiyorum ama...İç çektim ve gözümün önüne Sherya geldi,o da prenses gibi vurdumduymaz biriydi atımın üstünde kahkaha attım askerlerim bana göz ucuyla baktılar.Arkama dönüp altın sarısı saçlarına baktım,ah keşke bir kızım olsaydı.
************
Birkaç gün sonra.
Daven'ın ayağı neredeyse iyileşmişti,sör Lorenzo'dan şehre gidip Daven için birkaç kıyafet almasını istedim.Patorey ve ben onu güzelce yıkadıktan sonra temiz kıyafetleri giydirdik,Daven'ın boyuna kadar çömeldim yeni ve sağlam olan kahverengi ayakkabılarını giydirdim.Bana yanakları kızarık bir şekilde gülerek bakıyordu,yataktan indi ve aynaya koşarak üstünde ki kıyafetlere baktı.Arkasında duran bana,döndü ve utangaç gözleri ile bakıp koştu bana sarıldı ve küçük yüzünü bacaklarıma gömdü.
"Teşekkür ederim,majeşsteleri."Majesteleri diyemediğini duyunca kahkaha attım,Patorey de bıyık altından gülüyordu.Onun saçlarını okşadım ve
"Rica ederim Daven,şimdi söyle bakalım bana."Çömeldim ve
"Annem ve baban nerede?"Daven kaşlarını çattı,kısık ve üzgün bir sesle devam etti.
"Annem ve babam kurban edildiler."Patorey ve ben Daven'ın dedikleri ile dona kaldık,
"Ne?!"Şaşkınca Daven'a baktım,o da devam etti.
"Köyümde her birkaç yılda efendi hazretleri için kurban sunulur,efendi hazretleri sunulacak kurbanları bizzat kendi seçiyor."
"Efendi hazretleri? Kimmiş bu efendi? Bana söyler misin Daven?"
"Hıhı tabi ki söylerim ne de olsa gizli bir şey yok! Köyüm Dracilyusların yaratıcısı olan efendi Diablo'ya tapıyor."
Ağzım açık bir şekilde Daven'a baktım,Patorey de şok olmuş bir şekilde Daven'a bakıyordu.Patorey,
"Şeytan olan Diablo mu?"Daven,
"Evet,ona inanıyoruz o da bizi Dracilyuslara yem etmiyor bizzat kendisi bizimle konuştu."
"Diablo sizinle konuştu mu? Gerçekten!?"
"Kendi vücudu ile değil başka birinin vücudunu ele geçirerek konuşmuştu ama o'ydu!"
Elimi başıma koydum ve iç çektim,yani o köylüler bu yüzden sınır dışında yaşıyorlardı! Hem de Dracilyusların aşık attığı yerde! Dük bu olanları biliyor mu? Deomric? Uzun zamandır suskunsun? Her şey yolunda mı?
"Evet saçma salak temizlik işlerinden dolayı benimle ilgilenemedin,kırıldım."
'Başlama şimdi nazlanmaya! Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Gerçekten de Diablo olabilir mi?'
Patorey,Deomric ile konuştuğumu anlayınca Daven ile ilgilenmeye başladı.
"Köye gidip bir bakalım anca bu şekilde çocuğun doğru mu söylediğini anlarız."
'Peki öyle yapalım.'Ayağa kalktım ve Daven'a baktım,
"Daven hadi bizi köyüne götür,uzak olmadığını söylemiştin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABLO : LANETLİ SOY
FantasyBin yıllık bir nefret,kin,öfke Lanetliyorum,benim olana el uzatanları Lanetliyorum,tahtıma el sürenleri Lanetliyorum,tacıma dokunanları Yetmez! Benden sonra gelen ve benim tahtıma oturan her soyu LANETLİYORUM! Bu sözler savaşta köşeye sıkışmış bir...