Dükkanın içinde ki insanlar hızla dışarı çıktılar,birkaç dakika sonra üstünde siyah pelerinli bir kadın dükkana giriş yaptı.Topuklu ayakkabıları tahta zeminde adeta karşılık bir melodi tutuyorlardı,kadının üstünde siyah uzun deri bir elbise vardı.Koyu kırmızı ruju ve kızıl saçları vardı,beyaz pamuk gibi bir teni vardı,gözleri de ormanda bulunan ağaçların rengindeydi.Kalın sesli kahverengi saçlı adam başını eğdi ve
"Efendim dükkanı boşalttık rahat rahat alışverişinizi yapabilirsiniz."Dükkan sahibi ürkekçe
"Şey siz kim oluyorsunuz acaba bir anda dükkanımda ki tüm müşterileri çıkardınız!" Kahverengi saçlı adam hızla dönüp,
"Karşında ki kişi otuz rütbeli krallardan,4.üncü kral Rimendina Maqzelya'dır! Ona saygılı ol köle parçası!" Dükkan sahibi panikle hemen kadının önünde eğildi,
"Affedin kral hazretleri,ben sizi tanıyamadım.Sizin gibi bir kralın Olgeda'da olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi! Buyurun dükkanda ki her şey sizindir!"
Rimendina gülerek,
"Sorun yok rahat olabilirsin ayrıca seni soymaya gelmedim sadece büyü eşyalarına bakmaya geldim." Rimendina kahverengi saçlı adama döndü,
"Helyes,sana kaç kez insanlarla bu şekilde konuşma dedim."
"Ama ben gerçekleri söyledim hanımım!"Rimendina iç çekti ve
"Bana lafımı tekrar mı ettireceksin?"
"Asla hanımım çok özür dilerim!" Onlar konuşurken etrafa baktım buradan çıkmalıyım hemen! Bu kadın otuz rütbeli krallardan biri! Hiç tekin değil!
"Nasıl çıkacaksın ki? Tek girişi var buranın."
İki kitap rafının arasındaydım,eğildim ve yavaş adımlarla rafların sonuna geldim.Helyes hanımına hala daha yalvarıyordu Rimendina parmağını havaya kaldırıp susmasını söyledi ve
"Daha ne kadar orada durmaya devam edeceksin?"Helyes,
"Efendim anlamadım? Kime diyorsunuz?"
"Sana demiyorum Helyes,dükkanda ki fareye diyorum."
Yerim de dondum kaldım,b-beni fark etti mi? Ama hiç ses çıkarmadım bile! Aklıma Theon ve Deomric'in söyledikleri geldi,otuz rütbeli krallar hakkında geçtiğimiz yıllarda bir kitap okumuştum.Onların büyü konusunda üstün yeteneklerinin olduğunu ve çoğunun yasaklı büyüler kullandığına dair.
Başımı kaldırdım ve rafların arasından çıktım,beni çoktan fark etmişti bu yüzden kaçmanın anlamı yok.Yavaş adımlarla kendimi ona gösterdim,ellerini büyük göğüslerinde birleştirmişti ve bana gülerek bakıyordu.Başımı kaldırıp gözlerimi görünce suratında hafif bir şaşırma ifadesi oldu Helyes sinirle,
"Ne cüretle saklanırsın seni pislik! Yoksa hanımıma suikast yapmaya mı geldin!" Adama gözlerimi devirdim ve
"Kes sesini be yarım akıllı tanımadığım birine neden suikast yapayım ki?" Kadın güldü ve Helyes bağırmaya devam etti,
"Ha?! Benimle bu şekilde ne cüretle konuşursun seni pis köylü!"
Aniden üstüme geldi ve yumruğunu bana savurdu onu kolundan tutup sert bir şekilde döndürüp yere yapıştırdım.Ne olduğunu anlamadan yere yapışmıştı kolunu tutup yerde bağırdı diğer korumlar kılıçlarını çekti ve bana doğrulttu.Rimendina güldü ve alkışladı,
"Muhteşemdi! Helyes'i alt eden biri ile ilk defa karşılaşıyorum adın nedir kızım?"Ona boş gözlerle baktım,
"Julia."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABLO : LANETLİ SOY
FantasyBin yıllık bir nefret,kin,öfke Lanetliyorum,benim olana el uzatanları Lanetliyorum,tahtıma el sürenleri Lanetliyorum,tacıma dokunanları Yetmez! Benden sonra gelen ve benim tahtıma oturan her soyu LANETLİYORUM! Bu sözler savaşta köşeye sıkışmış bir...