FIRÇA #4#

676 56 20
                                    

Çılgın Ressam : Evime gelen kargoyu sen mi gönderdin?

Güzel Portakal Çiçeği : Ne geldi ki?

Çılgın Ressam : Samur kılından, japon sulu boya fırçası?

Güzel Portakal Çiçeği : Woooaaaawwwww gizli hayranın çok bakıyorum çakkkkaaaaaaaallllll!

Çılgın Ressam : Ne diyorsun sen Allah İçin!

Güzel Portakal Çiçeği : Ay ne bileyim ya benim beyin fonksiyonları yine karıştı. Neyse hadi hayırlı olsun ben gidiyorum...

yazıyor...

Yazdığı şeyi görmeden telefonun sesini kıstım ve İnternetim kapattım. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Dün saatlerce bunu düşünmüştüm ama pek yararlı bir sonuç bulamamıştım.
Telefonu cebime atıp koşarak sınıfa girdim. Sınıfta yine kimse yoktu. Erken gelmiştim.

Kimsenin olmaması işime gelmişti.
Derin bir oh çekerek eşyalarımı masama bırakmak için hızla arkamı döndüm ki biriyle  çarpıştım. Çarpıştığım kişi ben düşmeyeyim diye elindekileri umursamadan belimi tuttu. Kafamı kaldırdığımda Eren le göz göze geldim.
Aniden ateşe dokunurcasına elini çekerek çıkmamış sakallarını kaşımaya başladı. Bakışları benden çok uzakta geziniyordu...

Kendimi toparlayarak ve de  hızlı atan kalbime de içimden laf sayarak yere saçılan eşyalara baktım.
Eskiz defterlerimiz yere düşmüştü. Eren in fırçası ve telefonu da yerdeydi.
Eren sakin tutmaya çalıştığı bir ses tonuyla bana baktı ,
" İyi misin?"

Kafamı evet anlamında sallayıp tam konuşacaktım ki Eren boğazını temizleyerek yerdeki eşyalara yöneldi. Bende aynı şekilde yere eğilip defterleri elime aldım. İki defterde aynı marka olduğu için karıştırmamak amaçlı rastgele bir sayfa açtım ve gördüğüm yarım bırakılmış eskizle gözlerim ayrıldı...

( Eren in Efnan çizimi )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Eren in Efnan çizimi )

Sayfada kocaman bir BEN VARDI!
Çizim in güzelliğine kendimi kaptırmıştım ki Eren eskiz defterini hızla elimden çekti,
" Eşyalarımın içine bakma iznini kimden aldınız acaba Efnan hanım?"

Şaşkınlıkla yüzüne baktım,
" Beni çizme iznini kimden aldıysanız ben de ondan aldım Eren Hocam!"

Eren in yüzü kıpkırmızı kesilmişti. Hiç bir şey söylemeden arkasını döndü ve koşarcasına sınıftan çıktı. Arkasından seslendim ama durmadı bile. Büyük bir cesaretle peşinden koştum,
" Eren dur! "

Kolundan tutarak onu kendime çevirdim. Yüzüne bakabilmek için bir iki adım geri gitmem gerekiyordu. Ne kadar uzun bir kız olsamda Eren in boyu aşırı aşırı uzundu...
" Kaçma benden..."
Ağızımdan çıkan sözlere ben de şaşırıken Eren in şaşkınlıktan ayrılan gözleri hiç tuhaf gelmemişti...

Güzel Portakal Çiçeği /Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin