KARDEŞ #7#

605 49 31
                                    

*GEBEŞ KAPLUMBAĞALARI KORUMA VAKFI *

Eymen : Eren kanka annen hastanedeymiş nasılsın?

Can : Kurstan çıkıyordum çevredekilerin konuşmasından duydum bende.

Murat : Aynen bende öyle öğrendim. Hiç haber vermeyeceksin biz sormasak gebeş kaplumbağa !

Eren : İyi çok şükür. Yani ne kadar iyi olabilirse işte. Stabil durumu.

Murat : Bir şeye ihtiyacın olursa gerisini söylememe gerek yok anladın sen bir zahmet burada neciyiz?

Eymen : Aynen öyle

Can : Efnan Yengemle gitmişsiniz?

Eren : Can ağzımı bozmak istedim bir an ama tövbeliyim kanka.

Can : Yerim senin tövbeni gülüm dşajxşajdşakdk

Murat : Cıvıdın, aktın, kayboldun Can ım sşajxşqjsşsmdk

Eymen : Olum şu an olay ne siz ne konuşuyorsunuz susun lan!

Eren : Ağzına bal tıksınlar Eymen çok yaşa kardeşim.

Eymen : Güzel dualarını başka şekil yapmana da taliptim xşakdşakdl
Eymen : Neyse sen kapat en iyisi telefonu Hüdâ gelecek demiştin onunla ilgilen ben de şunları susturayım.

* Eren mesaja tamam işareti bıraktı *

( Bu arada emoji yi nasıl tanımlayacağımı bilemedim ama 👍🏻 bu işte lqödakxiakşskaşskaödmd )

Can : Teessüf ederim beyfendi!

Murat : Kanalize mi olalım sana!

Can : Gebeş kaplumbağa!

Eymen : Grubun adını kim değiştirdi lan bu arada?

Murat : * kaplumbağa emojisi gönderdi *

Eymen : Tamam bu yeterli oldu.

*******

Telefonu cebime koyarak bana yaklaşan doktoru fark ettim.
" Evet doktor bey?"
Doktor elini omzuma koyarak gözlerini yere indirdi,
" Eren bey anneniz yaş itibariyle kalp krizini çok zor atlattı. Vücudu çok yorgun düştü ve Alzheimer rahatsızlığından ötürü de kullandığı ilaç sayısı çok fazla. Vücudu daha fazla ilaca ve müdahaleye dayanmaktadır çok güçlük çekiyor."
Merakla doktorun kolunu kavradım,
" Doktor bey lütfen doğrudan söyleyin. Sonuç ne? "
Doktor derin bir nefes alarak yüzüme baktı,
" Durumu kötüye gidiyor. Tıkanan damarları sol tarafını tamamen etkisiz hale getirdi. Çok üzgünüm annenizin sol tarafı tamamen felçli."

Göz yaşlarımı tutmadım...
Kalbime saplanan bıçaklarla aldırmadım. Sadece sessizce doktora teşekkür ettim,
" Anlıyorum doktor bey. Emekleriniz için teşekkür ederim. "
Doktor anlayışla yüzüme baktı,
" Vazifemiz Eren Bey . Kusura bakmayın. Bir hafta annenizi gözetim alımına alacağız. Sonrasında taburcu olabilir. İyi günler."

Daha sonra hüzünle yanımdan ayrıldı.
Doktorlar içinde zordu böyle haberler vermek. Onlarda insandı. Onları da anlamak gerekiyordu. Maalesef milletimizdeki cahil, ahmak tek gücün şiddet olduğunu sanan kesim karşıdakinin doktor olduğuna bakmadan, yozlaşmış empati yeteneklerini kullanmayı unutarak acılarını hoş olmayan icraatlerle ortaya koyuyorlardı...

Uzaktan bana yaklaşan silüet hızla kucağıma atladı.
" Ağbeyciğim."
Duygularımı gizleyerek kardeşime sarıldım,
" Ne çabuk geldin?"
Hüdâ bana sarılmayı bırakarak yanıma oturdu,
" Sana süpriz yapmak istedim. Sen haber verir vermez çıkmıştım aslında yola. Çok yıprandın, ufak bir süpriz olsun dedim."
Gülümseyerek onu kendime çektim,
" İyi yaptın güzelim. Çok iyi yaptın. "

Duygularımı karma karışıktı. Allah a şükür kardeşim beni biliyordu şu an verdiğim tepkisizliğe şaşırmamıştı. İçeride annemin yatmasını huzursuzluğu yanı başımda kardeşimin oturmasının huzuru ile karışmıştı.

Derin bir nefes alarak doktorun anlattıklarını Hüdâ ya anlattım. Göz yaşlarını tutamamıştı,
" Annem..."
Ona sarılarak çenemi kafasına koydum,
" Tamam ağabeyinin gülü. İmtihan bunların hepsi. Allah ın izniyle bunu da başaracağız. Annem iyi olacak. Sen bırakma kendini."

EFNANLA DEVAM ;

Günlük işletimi halledince akşam üzeri tekrar hastaneye geçmek için yola çıkmıştım. Evin alışverişi, okulla alakalı işler, tek kız  evlat olmanın yükümlülüğü falan filan derken bu saati bulmuştu. Eren anonim mesajlara cevap vermeyi inatla reddediyordu. Bu bir taraftan iyi sayılırdı aslında ama nasıl olduğunu merak etmeme de sebebiyet veriyordu.
Koşar adım hastaneye girip üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldim. Tam köşeyi dönmüştüm ki Eren bir kızı kolunun altına almış burnunu başörtüsünün üzerine yaslanmış öyle duruyordu...

Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Ne düşünüyordum ki?
Benim gibi muhafazakar gözüküp kendisine ilanı aşk eder gibi konuşan ve ondan 4 yaş küçük olan ayrıca öğrencisi sayılacak bir konumda olan kıza karşı neden bir şeyler hissetsindi ki?
Kendi kafamda kurmuş kendi kafamda yaşamıştım.
Göz yaşlarımı silerek kafamı kaldırdım. O anda Erenle göz göze geldik...
Kafamı hızla çevirerek çıkışa doğru koşmaya başladım. Ne gerek vardı şimdi bu bakışmaya. Zaten annesi hastaydı, bir de benim gibi bir şımarıkla uğraşacaktı.

Koşar adım yoldan geçen herhangi bir taksi bulmak umuduyla yola atladım. Kolumu tutan güçlü bir el beni karşısına çekerek hızla benden uzaklaştı,
" Kendini öldürmek istiyorsan daha mantıklı yollar var."
Kafamı kaldırmamaya çalışarak elime telefonumu aldım,
" Kusura bakmayın Eren hocam aniden gitmek zorunda kaldım."
Eren kollarını bağlayarak benden bir kaç adım daha uzaklaştı. Bunu aşağı indirdiğim yüzümdeki tepkiyi daha iyi görmek için yapıyordu,
" Bana hocam demeyin demiştim size Efnan Hanım."

Derin bir nefes alarak karşıdan gelen taksiye el kaldırdım,
" Ani bir işim çıktı. Kusura bakmayın. Tekrardan geçmiş olsun."
Eren aceleyle taksinin açmış olduğum kapısını kapattı,
" Nereye Efnan?"
Kapıyı tekrar açtım,
" İşim çıktı. "
Kapıyı tekrar kapattı,
" Tamam ne olduğunu söylemeyeceksin. En azından bana numaranı ver seni atölye grubuna ekleyeyim. "
Telaşla kafamı kaldırdım,
" Ne alaka şu an bu?"

O anda taksici arabadan çıktı,
" Abla belli ki romantik karmaşa içine düştüm ama acele mi etsek benim de saatim var. "
Gözlerimi kocaman açarak taksiciye döndüm,
" Tabiki kusura bakmayın. "
Ardından Eren in yüzüne bile bakmadan taksiye bindim. Eren cama yaslanarak bana baktı,
" Kaçın Efnan Hanım. Kaçın... "
Taksicinin gaza basmasıyla arkamda öylece dikilen bir Eren bırakmış oldum...

* FALAN FİLAN AŞKLAR YALAN *

Efnan : Daha sonra öyle dedi işte. Taksicide bastı gaza...

Canan : Ya belki kardeşi falandır Efnan?

Şueda : Ya bak ben vuracam kendimi şimdi. ÇOCUK SEVİYOR SENİ KIT KAFALI ARKADAŞIM!

Elif : Anonim olarak kullandığın numara dışında yeni bir numara alalım. Onu Eren e ver. Sonuç olarak eninde sonunda numaranın ona geçmesi gerekecek.

Ece : İşler iyice karıştı iyi mi?

Efnan : Gerekmeyecek çünkü ben daha iki dakika önce atöyleden ayrıldım

Canan : NE!

Ece : Bu kız gerizekalı

Şueda : Elma yiyorum dudağımı ısırdım senin yüzünden ya!

Elif : Allah ım akıl fikir ve de sabır!

* Görüldü *

*****

Telefonu çekyata atarak dizilerimi göğsüme çektim,
" Of Efnan! Kendin kurdun kendin yaşadın. Haram işte kızım haram haram!"
Alnımı dizlerime dayayıp öylece yağan yağmurun sesini dinledim. 1+1 evimde tek başıma, ayak ucumda yatan Âminimle öylece yağmuru dinliyordum.
Kapının çalmasıyla kafama şalımı alarak paytak paytak kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığımdaki görüntü bir süreliğine konuşma yetimi kaybetmeme sebep oldu...

İveeeeeettttt Bölüm sonuuuu. Yorumları alırım ha 😁

Güzel Portakal Çiçeği /Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin