7/ Kriz

274 27 32
                                    

Miran - B-ben senden tek babamı istedim, sadece onun kim olduğunu bileyim istedim. Ama sen dedem bana gerçeği dedi diye ona bile kızdın, niye böyle yaptın anne? Niye ben babamı bu kadar geç tanıdım?

Dedi sinirle ondan ayrılarak, Nesrin hanımsa gözünden akan yaşla şunu fısıldamıştı.

Nesrin H - Özür dilerim.

Miran - GEÇMİYOR, SEN ÖZÜR DILEYINCE BITMIYOR!

Maral - Kurt bakışlım sakin ol, bak çocuklar korkuyor.

Dediğinde Miran Han kendini orda ki koltuğa bıraktı. O hoş gözleriyse yaşla dolmuş, ağlama isteğiyle dudağı bile titremişti. O an kendisine korkuyla seslenen Ediz'i bile gözü görmez gibiydi, berbat hissediyordu. Nefesi sinirden kesiliyordu. Maral ise korkuyla eşinin önüne çöküp şunu söylemişti.

Maral - Iyi misin kurt bakışlım?

Dedi korkulu bir sesle, kapı çalma sesini bile umursamaz olmuşlardı. Gelenlerse Çakırbeyli'ler idi ama onlar bunu bilmiyordu, gelme nedenleriyse Miran Han'ın onları kahvaltıya davet edişiydi. Lakin onlardan önce gelen annesi ve onunla yaşadığı bu konuşmayla unutup gitmişti. Aileyse onun sadece bağırdığı kısımları duymuş, bununla bile çok korkmuşlardı. Içerde ki bedenlerse her sözüne şahit olduğu için hem korku hemde kaygı duymuşlardı. Yıkılır gibi kendini koltuğa bırakmış oluşuysa bunun tuzu biberi olmuştu.

Miran - Ilacımı getirir misin?

Maral - Hemen!

Diyip salondan çıkmıştı, tabi asansöre binmeden önce hizmetçiye kapıyı açmasını söylemişti. Çünkü ısrarla çalan kapı dışarıdakilerin gitmeyeceğini belli ediyordu. Çok geçmeden de hepsi gelmişti, Hakan Bey'in ise gördüğü eski eşini bile takmadan oğluna yönelmişti. Orkun ise kuzenin halini görünce korku duymuştu çünkü her an bayılacak gibiydi. Bu yüzden de herkes korkuyla ona bakıyordu, o an Nesrin hanımı bile fark etmemişlerdi.

Hakan B - Miran nefesini niye tutuyorsun? Yapma ne olur!

Dedi korkuyla, Miran Han ise nefes almaya çalışmıştı. O anda geri gelen eşiyse ona ilacını vermişti, aileyse ne ilacı içtiğini merak etmişti.

Ateş - Neyi var?

Maral - Panik atak, sinir...

Orkun - Belli ki ikisi de birbirini tetiklemiş.

Diyince hepsi yutkunmuştu, o ise Miran Han'ı koltuğa yatırmış Maral ise eşinin başının altına yastık koymuştu. Nehir hanımsa ilk defa gördüğü kadınla tek kaşını kaldırıp ona bakarken şunu söylemişti.

Nehir H - Kim bu?

Nesrin H - Evime gelen sen hatta sizlersiniz... Asıl siz kimsiniz?

Dedi bazılarına yabancı gözlerle bakarak, bazılarına dedim çünkü Murat Bey - Orkun - Süleyman Bey vede Çınar'ı tanıyordu. Çınar'ı bilme nedeniyse Orkun'a olan benzerliği idi, ikizi oluşunu direk anlamıştı. Hoş anlamasa zaten aptal olurdu ya...

Orkun - Nesrin yenge bunlar Çakırbeyliler, sevgili ailem bu güzel hanımefendi de Miran'ın bizzat validesi oluyor.

Dedi tıpkı Miran Han'ın annesine seslenmesi gibi, o daima annesine validem derdi ama kızınca anne derdi. Neyse onun güzel demesiyle Nesrin hanımın yüzünde gülümseme olurken bunun acı oluşu belliydi. Çünkü hem oğlu için korkuyor hemde Orkun'un neler çektiğini bilirdi. Onun için korku duyardı, hem bir ara ona kendi evine almayı teklif bile etmişti. Ama Orkun kabul etmemişti çünkü utanıyordu, o acı olayından kaynaklı utanç duyardı.

Aileyse onun sözleriyle bir süre kadına bakmış sonra da yeniden Miran'a bakmışlardı. Hakan Bey ise kadına bir kez bile bakmamış onun yerine oğluyla ilgileniyordu.

Diğer Yarım 2 " Evren Farkı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin