Yeni sezon?

155 22 72
                                    

Miran silah ateşlenmeden birden engel olmuştu. Ama kurşunda çıkmıştı. Sahi kim vurulmuştu? Bu üst üste düşen bedenden hangisi vurulmuştu?

Hakan B - Oğlum!

Murat B - Oğlum!

Dediler aynı anda, kimseden ses çıkmıyordu çünkü hepsi büyük bir şok yaşamıştı. Tek konuşan ikilinin babalarıydı, başka bir ses yoktu. Onlarsa kala kalmıştı çünkü bunu beklemiyordu, tek birbirlerinin gözlerine bakıyordular.

------☆------

Hakan B - Miran!

Dedi korkuyla, onlarsa sanki gözleriyle anlaşır gibi vurulmadım dercesine başını iki yana sallamıştı. O an gelen inleme sesiyle Miran'in gözleri büyümüştü, silah ucuysa yandaydı. Hemen bu bağı kesmek ister gibi silahı yana atıp üstünden kalkmıştı.

Miran - Annem?

Dedi ona yol alırken çünkü çıkan kurşunla kadın vurulmuştu. Omzu kanıyordu, Murat Bey ise uğuldayan kulağı vede dolmuş gözlerle direk Orkun'a sarılmıştı. Neyse ki ikili sağdı, Nesrin hanımı da kurşun sıyırmıştı. Bugünü de atlatabilmişlerdi.

1 saat sonra.

   Hakan Bey eski eşinin kolunu özenle pansuman edip sarmıştı. Ikiliyse suçlulukla kadına bakmaktaydı çünkü ikili yüzünden vurulmuştu. Ama bu da iyiydi, ikisinden biri vurgulamıştı, sağlardı.

Nesrin H - Sadece sıyırdı, sorun yok. En azından ikinizde sağsınız!

Miran - Özür dilerim silahın ucunu yana çeviren bendim. Senin vurulacağını inan bilemedim, o an sadece aklıma geleni yaptım.

Nesrin H - Iyiyim oğlum, cidden sorun değil!

Dedi şefkatle oğluna bakarak, oğlu hâlâ hazırda ona karşı sertti. Hatta hepsine uzak davranıyordu, çoğunlukla kendi kurduğu ailesiyle birlikteydi. Vaktini eşine - çocuklarına ayırıyordu.

Süleyman B - Gelelim sana Orkun...

Diyince Orkun derince yutkunmuştu, elbette ona da hesap sorulacaktı. Nede olsa bu şeylere sebep olan oydu ve onun yüzünden bir ihtimal Miran Han vurulmuş olacaktı. Evlatları Orkun yüzünden babasız kalabilirdi ama neyse ki kurşun Nesrin Hanım'a denk gelmişti, o anda dedesi hepsinin merak ettiği şeyi sormuştu.

Süleyman B - Neden, neden intihar etmeye çalıştın?

Dedi merakla sorarak ama cevap yoktu, Orkun suskundu. Bunun üzerine Rüzgar kırgın bir sesle şunu söylemişti.

Rüzgar - Sen neye sebep olabileceğinin farkında mıydın ufaklık? Miran yada sen... Allah korusun ama o an ikinizden biri ölmüş olabilirdi.

Orkun - Miran'ın geleceğini bilmiyordum.

Miran - Pardon yanlış zamanlama yaptım, birdahakine gelmem!

Dedi sinirle elini saçından geçirerek, onun böylesine duyarsız oluşuna sinir olurdu. Bazen kendi de Orkun gibi yapardı, sanki ikiz olan onlar gibiydiler. Korkunca, zor duruma düşünce ölüme sarılırlardı. Onlara göre; böyle durumlarda mantıklısı ölümdü, tek kurtuluş ölümdü gerisiyse hiç mühim değildi.

Orkun - O anlamda demiyorum, ben sadece o an mantıklı düşünemiyordum. Hem azçok benim gibi ol diyen sen değil miydin?

Diyince hepsi kaşlarını çatmıştı, ne demek istediğini hiç anlamıyorlardı. Miran ise sinirle gülüp şunu söylemişti.

Miran - Orkun sen benimle alay mı ediyorsun abiciğim? Ben sana hiç böyle bir akıl verir miyim? Ulan neyim ben, mal mı? Niye böyle birşeye razı kalayım ha?

Diğer Yarım 2 " Evren Farkı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin