Diğer Yarım 2 " Evren Farkı"

Bu nasıl iştir da?

Ertesi gün

   Üçlü yan yana uyurken, ilk uyanan Miran olmuş vede onları uyandırmadan yerinden kalkmıştı. Sonra da banyoya gitmişti, havanın sıcak oluşundan kaynaklı terlemişti. Bundan dolayı da hemen soğuk bir duşa girmişti.

●●●

   Simsiyah giyinmiş vede saçını havluyla kurutup ufak bir şekil verip odadan ayrılmıştı. Nedense bunu yaparken fazla sessizdi, birde kilitli dolabı açıp siyah mat silahı alıp beline takmıştı. Sanki bir yere gider gibi bir hâli vardı,
çok geçmeden de aşağı inip bir not yazmaya başladı. Işi bitince de notu dolap kapağına yapıştırmış vede ayakkabısını giyip evden ayrılmıştı.

Aynı saatte Çakırbeyli Malikhanesi...

  Bal rengi saçları olan genç tıpkı kuzeni gibi simsiyah giyinip altın rengi olan silahını beline takmıştı. Bulaşacaklardı, aynı yere gidiyorlardı, bu yüzden de kuzeni onu alacaktı. Tamamen hazır olunca giydiği botun içine küçük bir hançer yerleştirip evden ayrılmıştı. Ev önünde koruma dolu olunca da arka kapıyı tercih etmişti. Birkaç dk sonra da onu araçla bekleyen kuzeniyle karşı karşıya gelmişti. Hemen de araca binip onunla selâmlamıştı.

8. 00.

Murat B - Orkun yok mu?

Ateş - Odasında yok baba, peki onu korumalarda mı görmemiş?

Dedi endişeyle çünkü kardeşi yoktu, Hakan Bey ise Miran ile olabilir diye onu aramıştı. Ancak telefonu açan oğlu değil geliniydi.

Maral - Buyur baba?

Hakan B - Orkun sizde mi?

Dediğinde hepsi merakla ona bakmıştı, o ise cevap bekliyordu. Geliniyse iç çekip yeniden konuşmuştu.

Maral - Yok baba, zaten Miran da evde yok.

Hakan B - Nerde olduğunu biliyor musun?

Maral - Dedesine gideceğine dair bir not bırakmış, orda değilse... Ziya dedenin yanındadır.

Hakan B - Telefonu evde sanırım.

Maral - Evet, Orkun onunlaysa bir arasanız iyi olur.

Hakan B - Telefonu kapalı!

Maral - Anladın... Merak etmeyin gelirler, en fazla kuzeniyle bara gitmiştir yada cidden Ziya dedeye gitmişlerdir.

****

  Maral evindeydi, Hakan Bey'e endişesini belli etmemeye çalışıyordu. Evet endişeliydi çünkü Ziya Bey ondan haberi olmadığını söylemişti, yanında yoktu. Bu yüzden de korku duyuyordu, aksi gibi telefonda evde kalkmıştı.

Miran ve Orkun ise araçla Çakırbeyli Malikhanesi önünde durmuştu. Gelmişlerdi, gelir gelemezde Orkun kapalı telefonu açmıştı. O anda çalan telefonuyla hemen aramayı cevaplamıştı. Arayan eşi Selvi idi.

Orkun - Efendim papatya!

Selvi - Nerdesin herkes seni ve Miran'ı merak etti. Bu arada Miran seninle mi?

Orkun - Aynen yanımda şuan...

Selvi - Nerdeydiniz?

Orkun - Iş güç...

Dedi eline bulaşmış kan izini ıslak mendille silerek, Miran ise elinde ki kan izlerini vede yara içinde olan elini umursamıyordu bile... O aldığı öce bakardı, özgürdü, bir katilinden kurtulmuştu. Tahsin Bey'i öldürmüşlerdi, abisi Osman Bey gibi ondan da kurtulmuşlardı. Sonunda o aileden olan pis düşünceli iki adam artık yoktu. Tahsin Bey hak ettiği yere gitmişti, öteki tarafa...