Düğün...

144 22 79
                                    

Zaman atlaması
Lunapark...

   Miran Bey oğullarını bir çocuk misali gezdirip buralarda oyun oynarmıştı. Cengiz kardeşi Ediz ile dönme dolaba vede Gondol'a binmişti, Doruk'sa o arada babasıyla Lunaparkı turlamış sonra kendine vede kardeşlerine pamuk şeker almıştı. Tabi onlar gelene kadar da kendininkini yemişti, kardeşleriyse gelince yemişti. Cengiz ile Doruk korku tüneline girerken de Ediz babasıyla tek kalmıştı, hiçte sorun etmemişti. Geçmişte olduğu gibi yine babası ona oyuncak ayı kazanıp kucağına vermişti. Resmen geçmişi tazeliyorlardı, son kezde çarpışan arabalara binip lunapark turunu bitirmişlerdi.

Miran B - Şimdi nereye gidelim?

Dedi kolunun altında ki Doruk ile arabaya yürürken, Ediz'se azcık kıskanmış gibi Cengiz'in kolunun altına girince abisi tebessüm ederek saçını karıştırmıştı. Evin küçük oğlu Ediz'di, küçük çocuksa Umay idi. Ikiside eğlenceye düşkündü, herşeyi öyle böyle oyuna çevirirlerdi. O an aklına gelenle abisine yanaşıp şunu fısıldamıştı.

Ediz - Öne ben bineyim mi?

Cengiz - Bin, zaten Doruk'ta arkada oturmayı istiyordu.

Miran B - Hayırdır?

Ediz - Öne bineyim mi?

Dedi tatlı bir ifadeyle ona bakarak, önde oturmakta aslında birşey yoktu. Sadece her genç gibi onunda öne oturma isteği ağır basıyordu, Miran Bey ön tarafın kapısını açarak şunu söylemişti.

Miran B - Ama kemeri takıyoruz.

Ediz - Tamam.

Miran B - Bin hadi, gençler sizde arkaya malum ufaklık önde oturmak istiyor.

Diyince Ediz öne binerken diğerleri gülümsemeyle arkaya binmişti. Miran Bey ise ön kapıyı kapatarak şoför koltuğuna yol aldı, o an arabada kalamış olan telefon çalınca Ediz almış sonra da arabaya binen babasına uzatmıştı.

Ediz - Annem arıyor.

Miran B - Sen aç, konuş!

Dedi almadan, gençlerse onun hâlâ eşine kızgın olduğunu fark etmişti. Ses tonu da öfkesini belli ediyordu, Miran Bey ise arabayı çalıştırırken şunu söylemişti.

Miran B - Ediz neyi bekliyorsun? Açsana!

Ediz - Pardon dalmışım.

Dedi aramayı cevaplarken, kendisi olduğunu belli de etmişti. Yoksa annesi onu Miran Bey sanabilirdi, bir süre sonra annesinin iç çekmesini duymuştu.

Maral H - Baban neden açmadı?

Ediz - Araba kullanıyor.

Maral H - Peki nerdesiniz?

Ediz - Lunparktan çıktık, belki başka yerlere de gideriz. Gideriz demi baba?

Dedi istekle ona bakarak, hemen eve gitmek istemiyordu. Miran Bey ise yola bakarken gideriz anlamında başını sallamıştı. Buna sevinen Ediz'se yeniden konuştu.

Ediz - Evet gezecekmişiz, tahminen yemeğe de yetişemeyiz.

Miran B - Yavrum?

Ediz - Olmaz mı?

Miran B - Tamam nereye isterseniz gidelim.

Dedi iç çekerek, gerçi onunda eve gidesi yoktu ya... Aklındaysa tantuni yemek vardı, bugün canı onu çekiyordu. Olmazsa iyi bir resturanta giderlerdi, güzelce yemekler yerlerdi. O ne yiyebileceklerini düşünürken Ediz'se hâlâ amnesiyle sohbet içindeydi, yerinde hafif kaymış halde konuşuyordu.

Diğer Yarım 2 " Evren Farkı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin