Minho dolaba doğru yönelip içinden kilitli bir kutu aldı.Kesin beni öldürecek, o kutunun içindede döner bıçağı var dimi.Helvam çikolatalı olsun,yoksa hakkım helal değilll.
"Bu kutunun içindekileri merak ediyormusun miniğim?"
"Evet"demiştim çünkü merakıma engel olamıyordum.Ondan bunlar başıma geliyordu.Eeeee ne demişler fazla merak,göre yarrak.
"Açınca görürsün"cidden akıl varmıydı bunda.
Kutuyu açtığında içinden vibaratör,kırbaç,siyah kısa ve tül bir etek,yüzüğe benzeyen birşey,kedi kulaklı taç ve kuyruk vardı.Tiksir şekilde Minho'nun kutudan çıkardığı eşyalara baktım.
"Bunlar ne?"demiştim.
Minho ise sırıtarak;
"Cezaların miniğim."demişti,ciddimiydi.
"N-nasıl?"
"Bak miniğim,sana şimdi uyman gereken birkaç kural söyleyeceğim.Tamam mı?"demişti.Şu durumdayken ne dememi bekliyordu?
"Ta-tamam"
"Aferin miniğime,şimdi kuralları söylüyorum.
1.Ben izin vermedikçe konuşmak yok.
2.İnlemek istersen sadece benim adımla inleyeceksin.
3.Acı çeksen gibi mutlu davranacaksın.
Eğer bunları yaparsan cezan azalır miniğim
Tamam mı?"Lan bu adam nasıl bir deli!Sedece kafa sallamkla yetindim.
Sonra ise Minho pantolonumu aşağı indirmeye başladı.Ben ise vücudumu kapamaya çalışıyordum.
"Böyle mi kalmak istersin?Yoksa eteği giymek mi?"
Tabiki etek amk,böyle kalamam.
"Etek""Tamam"acaba cidden delimiydi,şuan çok utanıyordum.
Eteği giydirmeden önce, vibaratörü sokmuştu.Ananı çok acıyordu, hafiften yüzümü buruşturmuştum.O sırada kapı çaldı, Allah'ım sana şükürler olsun.
"Burda sesizce bekle,eğer ses çıkarırsan bu kumandadan vibaratörün ayarlarını açarım.Tamam mı?"
Kafa sallamıştım, Minhoda hemen gitmişti tabiki ses çıkarıcaktım malmıyım ben.Sakince içerde geçen konuşmaları dinlemeye başladım.
"Lan ne işin var burda."sesinden anladığım üzere bu Minhoydu.
"Aaaa ama hiç misafirperver değilsin,Lee Minho."demişti alay eder gibi.Bu kimdi lan?
"Siktir git Chan senle uğraşamam."
Chan mı?
"Ama öyle olmaz ki Minho,Jisung'u almadan gitmem nede olsa onu burda zorla tutuyorsun dimi.Aynı seungmini zorla tuttuğun gibi,ama hayır sen benim seungminimi nasıl o duruma getirdiysen.Bende Jisung'u o duruma getirmeyi düşünüyorum.Ne dersin Minhocuğum?"son cümleyi bastırarak söylemişti isminin Chan olduğunu öğrendiğim çocuk.
Ben bu çacukla gideceğime,Minho ile bir ay boyunca kalırım daha iyi.
Yazarın anlatımı ile
Chanın bu dediğinden sonra Minho,Chanın boğazına yapışarak.
"EĞER JİSUNG'UN KILINA ZARAR GELSİN AĞZINA SIÇARIM SENİN ORUSPU!!!"
"Cidden mi Minho?Jisunga daha şimdiden aşık mı oldun?Çok bağlanma ama, sonra onun gibi intihar etmesin."
Minho iyice deliye dönmüştü
"KES SESİNİ VE SİKTİR GİT!!" diyerek Chan'ı kapıdan dışarı atmıştı Minho.
Minho'dan
Yatak odasına gidip Jisung'u çözdüm ve yanına oturdum. Ve vibaratörü çıkardım.O ise bana şaşkınlıkla bakıyordu.Bir an düşündüm acaba onu ne kadar üzmüştüm ama bir yandanda biliyordum.Neyi mi?Moral bozukluğum geçip,gerçekler tekrar yüzüme çarpana dek aynı şeyi yapmaya devam ediceğimi.
"Özür dilerim,seni düşünmedim.Hiç...düşünmedim mutlumusun,üzgünmüsün sinirlimisin.Artık sen çok kötü birşey yapmadıkça sana zarar vermice-"
"Minho"
"Efendim miniğim"
"Duydum"
"Neyi?"demiştim korkarak,çünkü istemiyordum Chanla olan konuşmamızı duymasını.
"Chan denen adamla konuşmanı."dedikten sonra gözünden yaş damlamıştı.
"Hey hey neden ağlıyorsun.Ağlama lütfen."dediğimde aklına birşey gelmiş gibi duraksayıp konuşmuştu.
"Sen artık bana birşey yapmıyacakmısın?"
"Şey emin değilim miniğim,söz veremem.Çünkü o anki duygum nasılsa onu yansıtıyorum.Duygularıma hakim olamıyorum..."gözüm dolmaya başlıyordu.
"Ama sana zarar verince de içim bir tuhaf oluyor jis"dedim ve ağlamaya başladım.Uzun zamandan sonra ilk kez ağlıyordum
Jisung ayağa kalkıp,eteğini çıkarıp pantolonunu giydi ve salona doğru gitti. Evet yine her zamanki gibi olmuştu.Yine sevdiğim biri beni bırakıp gitmişti.
Jisung'un odadan çıkmasından yaklaşık 5 dakika geçmişti ve..."Minho"demişti,miniğim gelmişti,hatta hiç gitmemişti.Yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu.
"Efendim miniğim"
"Bak bize atıştırmalık getirdim.Sen içini dökerken acıkma diye.Bana istediğini anlat sadece bugünlük yaptıklarını unutacağım."deyip tebessüm etmişti Jisung.Çok tatlı görünüyordu.
"Ben seni hakedecek ne yaptım Jisung.Üzgünüm...gerçekten sen benim yaptığım hiçbirşeyi hak etmiyorsun."
"Senin bana yaptıkların birşey değil Minho,ben daha ağırlarını yaşadım."
"Ne demek istiyorsun?Kim sana ne yaptı? SÖYLE ONLARI ÖLDÜREYİM."
Ah ben tam bir aptalım.Jisung çok korkmuşa benziyordu."S-sakin ol.Hadi boşver bunların hepsini sonra konuşuruz,şimdi ilk sen anlat"
Sakin olmam gerekiyordu,en azından bugünlük.Miniğimi korkutmamalıyım.
Ama ne anlatıcaktım.Bir insan benim yüzümden intihar etti,benim ise sonra pisikolojim bozuldu ve deli oldum mu?Aslında benim yüzümden intihar etmedi.Çünkü ben intihar etmek üzereyken ismini anmak istemediğim şahıs.Sırf herkesi kandırmak için onu öldürmüştü. Ve beni herkese karşı düşman etmişti.
Eğer Jisung bunları benden duyarsa daha iyi olurdu.
"Jisung..."
Selaaam,fici biraz boşladım.Kusura bakmayın biraz yoğunum.Sizce nasıl gidiyor?Yorum ve oy verirseniz çok sevinirim.
İyi geceleeeeer🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New student
Fanfictionseme:Minho uke:Jisung İlk hikayem yazım yanlışları net olur. Jisung okula yeni nakil olan bir öğrencidir.Lee minho ise ilk günden ona takıntılı olmaya yemin etmiş gibiydi.