Büşra heyecanla yatağından kalktı yks'ye 1 hafta kala depresyona girmişti. başaramamaktan çok korkuyordu.
sınav kaygısı onu bitirmişti ağlayıp duruyordu aile baskısı vardı rol model olarak ablasını gösterip duruyorlardı ve bu büşranın sinirini bozuyordu.
ablası selenin çok bilmişlik yapması babasının yanında onu ezmeye çalışması kısacası selenin her hareketi büşrayı çıldırtıyordu
𝕭𝖚𝖘𝖗𝖆𝖓𝖎𝖓 𝖆𝖓𝖑𝖆𝖙𝖎𝖒𝖎𝖞𝖑𝖆
Selen hızlıca odaya girince kapıyı çalsana diye bağırdım "kapıyı çalmadan girmeye hakkı yoktu!" Selen bağırma deli gibi! kahvaltıya çağıracaktım dedi "yani kesinlikle benim açığımı aramaya gelmedi"
Kapıyı çalıp girebilirdin. Ne fark eder Büşra? Dedi tipik kıskanan abla sıfatı
kahvaltıya gelceksen gel "ya şu kız kardeşler ablalardan ne çekiyor bıktım gerçekten" Odadan çıkarsan giyinip geleceğim zaten dedim. selenin sinirle odadan çıkıp gitmesini izlemek gerçekten çok keyifliydi.
Bugün ne giyeceğimi seçmiştim kot pantolon ve beyaz tişört gayet idealdi.
Odadan çıktığımda banyoya gidip yüzümü yıkadım Merdivenlerden inmeye başladığımda Kahkaha Sesleri duymaya başladım
iyiki odam 3. Katta Onların yüzünü hep görmeyi çekemezdim odam benim gizli sığınağımdır.
mutfağa girince tanıdık simalar hep annem babam kardeşim Selen sanki onların gözünde bir hiçmişim gibi hiç bir günaydın vb. Söz söylemediler.
en çokta bu canımı yakıyor benim. varken yok sayılmak
Çocukken çok kafama takardım neden bana da böyle ilgi göstermiyorlar diye çok düşündüm ve hiç bir sonuca varamadım şimdi olduğu gibi...
Ablam Selen "Büşra masaya oturmayı düşünüyor musun?" Diye sorunca ya kadar düşüncelerimde boğuluyordum.
Mutfakta ki hizmetçi den servis açmasını isteyerek bahçeye çıktım onlarla aynı masada yemek yememem kadar doğal bir şey yok onlar benim için yabancı aynı evde yaşayan yabancılar...
Tek başıma Kahvaltı yapmak istemediğim için arkadaşım yankıyı aradım. Yankı ne olursa olsun hep yanıma gelirdi.
Yankı ile Anaokuldan beri arkadaştık o yüzden güçlü bir arkadaşlık bağımız vardı. Yankı başkalarına bencildi lakin kendi arkadaşlarına yufka yürekliydi. Babam bahçe kapısından "Büşra" diye seslenene kadar telefonumda instagrama bakıyordum.
babamın yüzü endişeliydi "efendim baba bir sorun mu var?" Dedim babam'da bir değişiklik vardı bunu hissedebiliyordum.
"Kızım bizle birlikte kahvaltı yaparmısın?" onlarla kahvaltı yapmadığımı bildiği halde nasıl bu soruyu soruyordu sinirlenmiştim hemde çok.
Yıllardır ya odamda ya da bahçede kahvaltı yapardım. Kendiside bunu çok iyi biliyordu.
buna rağmen bu soruyu soruyordu gülerek "kahvaltıya arkadaşım gelecek onla birlikte kahvaltı edeceğim" dedim ve burukça gülümsedim.
babam ne demek istediğimi anlamıştı. Bu hayatta her zaman kendi ayaklarımın üstünde durmuştum hala da durmaya devam ediyordum.
Benim için çalışmak, yaşamak çok anlamsız geliyordu mesela bir insanın hayatının sınava bağlı olması bana çok ters.
yankı hala gelmemişti büyük ihtimalle trafik var yoksa hemen gelirdi benim arkadaşım...
aradan 30 dk geçmesine rağmen hala gelmedi kesin bir sorun var bugün hiç birşey yolunda gitmiyordu.
dayanamayıp en son yankıyı aradım aradığınız kişiye ulaşılamıyor diyor huzursuzlaşmıştım.
odama giderken ben merdivenlerdeyken ablam büşra diye bağırıyordu.
Bağırmasının sebebi burnumun deli gibi kanamasıydı.
cevap vermeden odama çıktım başım acayip dönüyordu kendimi yatağıma bıraktım bu baş ağrısı dayanabileceğim türden değildi. Ağlamaya başlamıştım yatağıma yattım ve sonra derin bir uyku...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kimim Anne?
Ficțiune adolescenți18 yaşında bir genç kız Ailesi tarafından sevgi gösterilmeyen. Sırlar içinde büyütülen bir kız. Ve bu sırları öğrenmek için ödediği bedeller Peki ne kadar ileri gidebilir bu bedeller? Sırf kendini kurtarmak için tanımadığı bir adamla evlenmek? Pek...