"Bazı başlangıçlar bazı hikâyelerin hatırlanma sebebidir"
Kapıya kenetlenen gözlerim mutluyken Amcam kapıya yönelip direk kapıyı açmıştı. Dedem kaşları çatık bir şekilde odaya girmiş bulunmuştu. Elindeki bastonuyla yavaş adımlarla bana doğru geliyordu. Uzandığım yerden kendimi toparlamaya çalışarak doğrulmuştum.
" Sarya'da aldığı haberden dolayı mutluluk göz yaşları döküyordu...?"
Nasıl olabilirde aniden ortamı bu kadar kısa bir sürede toparlayabildi. Onun kurduğu cümleye karşı ne yapmam gerektiğini söylemişti daha doğrusu. Susmamı.
Dedemin amcamın dudaklarından dökülen cümleler hoşuna gitmişçesine tebessüm ederek yatağın bir köşesine oturmuştu. Avcunun içinde yanağımı alarak" Zor oldu bilirum. Ama inan hepsi geçecek da. Bunu daha iyi anlaman için elimden geleni yapâcam torunum. İnan bana kaybettiğini düşündüğün her şeyi sana geri vereceğum... ? " demişti. Solgun bakışlarımdan başka hiç bir tepkim yoktu. Ben bu yirmi yıllık esarette ne kaybettim bilmiyorum ki, dış dünyanın ne olduğunu bilmezken nasıl bu adama karşı tepki verebilirim. Nasıl olurda bağırıp kaos yaşatabilirim. Elini yüzümden çekip yaşlılığında verdiği yavaşlıkla ayağa kalkıp Amcama yöneldi.
" Sarya'yı önce bir hamama götürün. Ha Ondan sonra bu geceye uygun şeyler giydirin. Ne yapman gerekeceğini bilirsin da ? Haydi ?" dedi. Bana tebessüm ederek odadan çıkmıştı.
Odadan tamamen çıkmasıyla amcam bana bakıp " Yarım kalan işi elbet bitiririm. Yine kurtuldun ? Şimdi kalk hadi ?" diyerek sitemini belirtsede hiç kötü hissetmiyordum. Çünkü bu adam bana her ne yapmak istese amacına tamamen ulaşamıyordu. Bir nevi kendimi şanslı hissetmeme neden olmuştu bu.Beni yataktan sertçe kaldırıp kapıya yöneltmişti. Şaşkınlıkla bu odadan gerçekten çıkacağıma şaşırıyordum. Amcamın bedenimi yönlendirmesiyle hareket halindeydim. Aştığımız üç kapı ardından merdivenlerden aşağıya yöneldik. Biraz kurtuluşun birazda özgürlüğün heyecanı sarmıştı bedenimi hafiften sanki. Merdivenlerden aşağıya indikçe farklı sesler duymaya başladım. Amcam dedem ve kuzenin Serhat'ın sesinden farklı seslerdi. Şaşkınlıkla bir sonraki adımı merak ederken merdivenin sonunda gördüğüm kalabalıkla karşılaştım. Sayabildiğim nüfus yüzeysel sekiz on kişiydi. Küçük çocuklar hariç hemde. Onlarda şaşkınlığını belirterek bakıyordu. Yavaşça gördüğüm her yüz tanıdığım farklı insanlardan başka hiç bir şey değildi. Amcam beni onların ortasına atarcasına itmişti.
Dengemi sağladığım an o insanlarla hala birbirimize bakıyorduk. Saçları hafif kır rengini almış, yorgun bir bedene sahip bir kadın bana yaklaşmıştı. Eliyle çenemden tutup gözlerime bakmıştı. Gözleri parlıyordu, ağlayacak gibiydi
" Hoşgeldin kuzum, yeni hayatına hoş geldin ?" diyerek bir an kolların arasında buldum bedenimi. Sımsıkı sarılıyor kokmuş saçlarımı derince içine çekiyordu. Oysa onun kokusu tamamen tertemiz ve huzur vericiydi. Hiç bir tepki veremezken ona kulaklarımı fısıltılar doldurmuştu.
" Erkek zannediyordum... ?"
" Dedem neden saklamış ki bunu ?"
" Anne kız çok güzel... ?"
" Saçlarına bakın...?" her duyduğum ses farklı bir anlam içersede bana sarılan kadın sarılmayı bırakıp yüzümü avuçlarının içine alarak" Önce karnını güzelce doyuralım. Sonra aileni tamamen tanırsın. En sevdiğin yemek ne ? İste hemen yapayım?" diyerek telaşını belirtmişti. Oysa en sevdiğim yemek yoktu. Sadece bedenimi ayakta tutmam için yediğim yemekler vardı. Kadın bir cevap vermemi beklercesine yüzüme bakarken ben geri adım atmıştım. Amcam o an devreye girip
" Çok uğraştırma Sultan ? Hemen hamama götürün. Yemek yedirip giydirin, işimiz var bugün? Hadi herkes dağılsın da ? Sanki nolai ?" demişti. Etrafımda olan insanlar yavaşça dağılırken karşımda duran kadın koluma usulca girip beni istediği yere yönlendiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kararmış Kalpler (+18)
RomanceSoluksuz bir tutku, Soluksuz bir savaş, Ve yaşamayı bilmeyen iki kalp. Çıkmazlarla dolu bir hayat. Tüm taraftarlara karşı kilitli iki beden ve onları yaşatan bir ruh. Mucizevi bir hayal ve istenilmeyen acılar. Tüm bed...