xx

322 38 67
                                    


HELLO ben geldim

Nabersinizzz?

yorum yapmayı unutmayın yazma şevkim gidiyor yorum az olunca

İyi okumalarrr<3





¤STILES¤

"Nasıl önemli bir şey degil, elimi koydugum an canı acıdı."

Ya tamam daha önce Deaton'a basılmış olabilirdik ama hala utaniyordum ve Derek'in sıfır utanması olması hiç de yardımcı olmuyordu bana.

"Fazla voltajın elbette yan etkileri olacaktı Derek. Daha taze olduğu için de canının acıması normal, acısı elbet geçecek ama izin geçeceğine pek ihtimal vermiyorum."

Sıkıntıyla nefes verdim. Derek'in gözlerini üstümde hissedebiliyordum.

"Krem ya da herhangi bir şey yok mu iz için?"

Derek'in sorusuyla kafamı Deaton'a kaldırdım. Lütfen var de lütfen.

"Hiç birinin geçirebileceğini düşünmüyorum. Yoksa izler için bir sürü krem var. Ama ağrı için uyuşturucu bir krem vereceğim. Her agirdiginda üzerinde biraz gezdirmen uyusmasina yeterli olacaktır."

dediklerine kafamı salladım ve teşekkür ettim. Elini sallayip arka odaya doğru gitti.

Az önce Derek beni arkasına aldığında ilk başta afallasam da onun kurt güçlerinin olmadığı ve daha yeni ölümden döndüğü aklıma gelince arkasından çıkıp önüne geçmeye çalışmıştım. Ve ufak bir tartışma yaşamıştık.

Ama sandigimizin aksine gelen kişi Deaton'du.

Yolda kaza olduğu için geç kaldığını söylemişti.

Elinde bir krem kutusuyla geldiğinde kutuyu bana uzattı.

"Krem bu; dediğim gibi sadece agirdiginda sürersin, birkaç saatliğine seni tutar."

Kafamı sallayıp elinden aldım. Bu adamın bir eczacı olmadığı kalmıştı o da oldu cidden. Her ilaçtan var miydi bu adamda? Neden vardi!?

Sorgulamayı kesip yeniden teşekkür ettim.

"Siz sanırım buradasınız. Şunu alin, sabah erken çıkarsanız kitleyin öyle cikin. " dedi elindeki anahtarı Derek'e firlatirken.

Zaten sabaha da çok kalmamıştı. Burda iki üç saat yatar öyle giderdim eve. Babam daha gelmemişti. Gelse arardı. Büyük ihtimalle Laviler de bize geçmişlerdi. Derek'e gecselerdi Chuck'a bakardilar. Birden Derek'e döndüm.

"Chuck? Aç kalmadı mı o, evine gidelim." dedim telaşla. Nasil unuturdum ya.

Sakince bana yaklaşıp "Scott'a söyledim ben. Evin anahtarı var zaten gidip bakmıştır." demesiyle derin bir nefes verdim ve ondan uzaklaştım.

Demin Deaton'u vampir sandığımızda onu korumak için önüne geçmeye calistigimda baya bir bagirmisti ve ben daha bu konuşma dışında kendileriyle muhatap olmamıştım.

Belim sızlıyordu ama katalabilecegim bir sızıydı o yüzden ses etmiyordum.

"Soğuk mu yapacaksin hadi ama sevgilim. Özür dilerim. Benim için kendini düşünmeden önüme geçmeye çalışınca birden sinirlenip patladim."

Sevgilim. Hayır yumusamayacaktim. Kendi nasıl benim için kendi canını hiçe sanıyorsa pekala ben de sayabilirdim ve bana bağırma hakkı yoktu.

"Ben yatıyorum." dedim koltuktan kalkarken. Hem Derek'ten uzaklaşmak için hem de koltuk sedyeye göre daha rahat olduğu için koltuğu Derek'e bırakmıştım. Rahat yatsın istiyordum.

VULNERABLE ~sterek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin