VULNERABLE ~sterek

xxii

İnanır mısınız ben geldim ndownlsnxlwndlw

İyi bayramlarrr

Umarım bölümü beğenirsiniz thiam daha önde bu bölümde.

Yorum yapmayı unutmayın öpüyorum

iyi okumalarr<3

¤THEO¤

" NASIL GÖZ KULAK OLMAK BU!? DAHA KAC DEFA KAÇIRILACAK BU ÇOCUK, SENI UYU DIYE MI YOLLADIK O EVE!?"

Derek'in sinirle üzerime yürümesi ve en sonunda parmağıyla göğsümü dürtmesiyle sessizligime son verdim.

"Bağırmayı kes artık. Ben sesi duyup odasına gidene kadar gitmişlerdi. Odasında mi yatsaydım?"

Vampirlerin bu saatten sonra Mieczysław'a bir şey yapabileceklerini sanmiyordum. Yeterince kendini korumayı ve karşısındakini manipule etmeyi öğrenmişti. Rahatlığım bu yüzdendi.

Derek'in son cümlemle kasildigi çene hatlarına baktıktan sonra kafamı kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

Cidden bu yüzden mi Stiles'i dinlemeyip çekip gitmişti. Kendi aklında kurduğu şeylere inandığı için mi Stiles'i üzmüştü.

Odasına cikarkenki yorgunluğu ve kırıklığı geldi gözümün önüne. Sinirle Derek'in kolunu tutup çıkarttım evden.

Büyük ihtimalle şu an herkes şok içinde arkamızdan bakıyordu. Ama şu an umrumda değildi. Derek'in aklını başına alması gerekiyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!? Mieczysław'i bulmamız lazım senle uğraşamam." diye hirlayip elini çektiğinde kolumdaki hafif acıyla kafamı oraya indirdim.

Kolumdan usulca akan kanı gördükten sonra gözlerimi Derek'in eline götürdüm. Penceleri çıkmıştı.

Uzun süredir gözünün parlamasi dışında bir gelişme gostermemisti.

Gözünü kapatıp pencelerini içe alıp geri çıkardığında " Sonunda döndüler" diye mırıldandı.

"Peki senin yüzünden üzgün, yorgun ve kırgın giden Mieczysław'i nasıl döndürmeyi düşünüyorsun?" dedim buz gibi sesimle.

Gözleri boş boş gözlerime bakarken

"Her şeyi biliyorum Hale. Sevgili olduğunuzu ama senin onu dinlemeden, iğrenç düşüncelerin yüzünden bir daha konuşmak istemediğini söylemeni. Hiç düşünmedin mi ya haklıysa diye? Ya kırılırsa laflarima diye, hic mi düşünmedin, hiç mi değer vermiyordun? "

Bir süre duraksadiktan sonra

"Nerden biliyorsun bunları bilmiyorum ama ona olan sevgimi ve değerimi sorgulayacak son kişisin Raeken. Sen bize haber vermeden önce yoldaydım zaten. Ne kadar sacmaladigimin farkına varıp özür dilemeye geliyordum. Ama sen tek görevin olan şeyi bile adam akıllı yapamadın. Hem sen niye bu kadar atarlandin ki, söylesene açık açık Mieczysław'dan hoşlandığını."

Son dediği cümlede ciddi mi diye baktığımda gayet ciddi olduğunu görüp gülme krizine girdim.

Ciddi olması daha komikti. Ben kaç dakikadır ne anlatıyordum buna?

Gülmemi bastirdiktan sonra yeniden gözlerine bakıp ciddi bir ifadeye büründüm.

"Hâla mı, ciddi misin sen ya? Bir erkekten hoşlanıyorsun, onun da senden hoşlandığını seni sevdiğini biliyorsun hatta sevgili oluyorsunuz ama göt kadar aklınla tüm mutlulugunuzun içine ediyorsun. En çok buna dellendim zaten. Korkma Mieczysław benim kardeşim gibi. Benim sevdiğim kişinin erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bile bilmiyorum. Mieczysław'i bulduğumuzda yapacağın ilk şey ondan adam akıllı özür dilemek ve onu dinlemek olacak. Sonra aptalligina üzülürsün. Haline şükr-"