xv

343 35 245
                                    


Abi bu şarkıya kendini verip de ağlamayan var ? Acayip ayrı bir yeri var ben de ağladığım ilk şarkı.


Bir boklar yedim gibi ehe

Yorumlar cidden motive ediyorr
Yorum yaparsanız ♡♡♡♡♡

iyi okumalar bebislerim












¤STILES¤


Nefes nefese o yerden çıkmış ağaçların arasından ana yola cikabilecegim bir yol, taşıt sesi arıyordum.

Bir korna sesi geldiğinde hemen o tarafa yöneldim. Yola yakın olmalıydım , hemen pes edemezdim.

Kalan son birkaç gücümle kendimi ileri doğru ilerlertim. Bu kadar voltaj yemek hiç yaramamisti.

Hani insanlara şimşek çakıyor da matematik dehası oluyorlardı? Ayakta zor duruyordum.

Yolu gördüğümde ağaca tutunup biraz dinlenme süresi tanıdım kendime. Vampirler her an kurtulabilirlerdi. Acele etmeliydim.

Çıkarken en son dayanamayıp 'yeter' diye bagirmistim ve hepsi olduğu yerde kalmışlardı. Sanırım bu da bir özelliğimdi. Tüm içtenligimle odaklanıp istediğimi yaptırmak.

Sadece zihinle gerceklesmiyormus. Sesimle de onları kabiliyet altına alabiliyormusum.

'Kendinizi yuvarlak olup birbirinize bağlayın açamayacak şekilde' dedigimde hepsi daire oluşturup birbirlerini bileklerinden başlamışlardı. Ve ben de o sırada kacmistim. Her an kurtulup gelmeleri an meselesiydi.

Hoşuma gitmişti tek lafimla dedigim her şeyi yapmaları. Kendi kendimi kurtarmistim, kimseye muhtaç değildim artık.

Son birkaç adımla ana yola çıktım. Saat gece altiya geliyor olmalıydı hava karanlık ama içindeki güneşi tutamıyor gibiydi.

Bu saatte burdan araba geçmesi imkansıza yakındı. Yavaş yavaş yürümeye karar verdim.

O sırada gelen araba sesiyle arkamı döndüm. Bu saatte hangi aklıyla zoru olan bu yoldan geçerdi ki?

Elimi kaldırdigimda araba yavaşça önümde durdu. Cam açıldığında içimin rahatladigini hissettim.

Bu Parrish'di. "Tanrim şükürler olsun." deyip arabaya atladim.

"Bu halin ne Stiles? Ne işin var bu saatte burda?"

"Uzun hikaye Deaton'a gitmeliyim." dedim. Kafasını salladı. Aklım hala Derekteydi. Buldularsa Deaton'a götürmüş olmaliydilar. Başka bir umudum kalmamıştı.

Aklıma gelen şeyle Parrish'e döndüm.

" Senin burda bu saatte ne işin var?"

" Sanirim biri geyiğe mi ne carpmis virajda, onun için yolladılar." dedi o sırada telsizi çıkartıp "Acil bir işim çıktı ormana başkasını yönlendirin."

Minnetle bakıp teşekkür ettim.





........








"Stiles vardık kalkmalisin." duyduğum sesle hemen gözlerimi açtım. "Çok teşekkürler Parrish." deyip hızla arabadan indim.

Çok yorgundum ama burda olma umutlarıyla ayakta kalıyordum. Her an bayilabilirdim.

Hızlı ama tekleyen adımlarla kapıyı ittim. Açıktı. Bu saatte açık olmasının tek sebebi bizimkilerin burda olmasıydı.

Derek'i bulmuşlardı. İçimin rahatlamasiyla daha hızlı bir şekilde içeri girdim.

VULNERABLE ~sterek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin