xxv -final-

337 19 60
                                    


Selamm
#teenwolf da 1. olmusuzzz yerim sizii

Bugün yolculuğumuzun bittiği gün.

Umarım begenmissinizdir. Her ne kadar aşureye çevirsem de konuları baglayabildigimi umuyorum.

Uzun mu kısa oldu bilmiyorum ama olayları yeterince yansitabildigimi düşünüyorum. Bundan sonrasında uzatip bokunu çıkartmak istemedim.

İYİ OKUMALARR <3




¤STILES¤

"Şu kısma nükleozit, hepsine de nükleotit adı veriliyor, anladı-"

Anladı mı diye Derek'e bakmaya kafamı kaldırmıştım ki anlattigima degil de bana odaklandigini görünce önümdeki kitabı alıp kafasına geçirdim.

Ahlayarak uzaklaşıp elini kafasına götürdü.

"Ya şurda son bir sınav kalmış ne güzel anlatıyorum dinlesene be adam."

Onlar gideli iki - üç ay olmuştu ve Derek son yılım olduğunu bildiği için misafir öğrenci olarak bir haftalığını yarım döneme çıkarmıştı. Şu anda da son sınavımız olan biyolojiye çalıştırmaya çalışıyordum ama beyefendinin gram umrunda değildi.

"Ya ne boş şeyler bunlar ya, doktor mu olacaksın da bunları bilmen gerekiyor. FBI olacan sen ya, ne yapacan nüzetiti."

"Nükleozit" diye duzelttigimde gözlerini devirmisti.

"Her neyse. Sen varken derse odaklanmami bekleme benden." deyip bana yaklaştığında işaret parmağımla burnundan itekleyip geri çekildim.

O somurturken ben gülmeye başlamıştım bile yüzündeki dumura uğramış ifade çok komikti.

Kollarini birbirine dolayıp sandalyeyi cevirmesiyle sırtıyla bakismaya basladim.

Hızla sandalyeyi çevirip dudaklarımı dudaklarına bastırıp odanın dışına doğru adimladim.

"Kahve getiriyorumm." dedim arkama bakmadan.

Hızla cikmistim yoksa daha ilerisine giderdik. İstemiyor değildim ama şu an vermem gereken bir sınav vardı.

Kahveyi yapıp geri odaya çıktığımda Derek'in demin DNA'lari çizdiğim kağıdın üzerinde uyuyakalmış olduğunu gördüm.

Kahveleri yavaşça masaya bırakıp yanına yaklaştım. Çok güzel uyuyordu. Bir insan yatarken de bu kadar güzel gorunmemeliydi. Ben ağzımın yüzümün kaydigina emindim.

Ondaki kaslar bendeki kollar sag olsun kaldırıp da yatağa götürebilecegimi sanmiyordum. Ama bu güzel uykusundan da uyandırmak istemiyordum. Yoksa geri yatmazdi biliyordum.

Üzerini kalkıp pike ile örttüm. Mayıs ayı yeni bitmişti hâlâ soğukları kendini az az belli ediyordu. Belki hasta olmazdi ama olsun içim rahat etsin istemiştim.

Kendi sandalyeme oturup onu izlemeye başladım. Cidden bu kadar karizma da gösterişti yani.

Bu adamla birbirimize ait olmamız yüzümde büyük bir gülümsemeye sebep olmustu. Benim sevgilimdi lan bu adam.












.....











Gözlerimi açtığımda daha alarmın çalmasına yarım saat vardi. Dün Derek'i izlerken uyuyakalmıştım sanırım.

Sağımdaki ağırlıkla karnımın üstüne baktım. Derek kolunu üstüme atmis yüzüstü yüzü bana dönük şekilde uyuyordu.

Ağzı hafif aralıktı. Ve gel beni öp diye bağırıyordu. Ben de sevgilisi olmanın verdiği yetkiye dayanarak dudaklarımı dudaklarına bastirdim.

VULNERABLE ~sterek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin