Bölüm 41 part 1 ✨

668 51 39
                                    

Saat geç oldu farkındayım ama bölümü atamadım. En uzun bölüm olacaktı fakat olmadı. Saatlerdir bunu deniyorum. Bu yüzden 2' ye ayırdım.

Diğer part yarın akşam gelecek.

Sizi daha fazla bekletmemek için atıyorum.

Hepinizi seviyorum 💗

Yorum yapmayı unutmayın ✨

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Melinda gelmiş uzun uzun sohbetler edilmişti. Ayliz bütün gününü yakın arkadaşı ile geçirmişti. Çok özlemişlerdi birbirlerini

Ayliz hastanede yaşadığı her şeyi de anlatmıştı arkadaşına. Melinda Ayliz'den sürekli özür diliyor, suçu olmamasına rağmen kendini suçlu hissediyordu.

Melinda Birce ailesi ile bu konuyu konuşmuştu. Birce ailesi Ayliz'in çok kötü olduğunu iyileşmesi için bunu yaptıklarını söylemişti. Melinda'da arkadaşının sağlığı için bir şey dememişti. Düzenli olarak Açelya'yı arıyor Ayliz'in durumunu soruyordu zaten. Fakat son zamanlarda iş yoğunluğundan fırsatı olmamıştı üstelik yurt dışına da çıkması gerekmişti. Ayliz de Melinda'yı zaten suçlu görmüyordu.

Birlikte sohbet ederken Ayliz başka bir konu açtı. "Ee sen yurtdışına neden çıktın."

Melinda bu konuda kendini mahçup hissediyordu. Yurt dışına çıktığı için Ayliz'in durumunu öğrenememişti.

Mahçup bir şekilde başını eğince Ayliz elini tuttu. "Hadi ama. Suçluluk duygusundan vazgeç artık. Hem ben seni suçlu görmüyorum ki."

"Olsun Ayliz. Ben senin en yakın arkadaşınım bilmem hissetmem gerekiyordu."

"Takma artık kafana hem bak şuan İyiyim."

Melinda gülümsedi, Arkadaşını uzun zaman sonra böyle iyi görmek onu mutlu etmişti. Ayliz devam etti. "Hadi anlat yurtdışına neden çıktın?"

"İtalya'ya gittim. Yine her zamanki gibi işimle uğraşırken bir hasta geldi. İtalyandı. Dertleşmek için gelirdi. Bazen ne yapacağını kendisi söyler bazen de ona yol göstermemi isterdi. İtalya'ya dönmesi gerekince bana bir teklifte bulundu. Onunla gelmemi ve ne kadar istersem de vereceğini söyledi."

Ayliz hem Gülümseyerek hem de tedirgin olarak baktı Melinda'ya. Adam Melinda'yı dost olarak mı yanına istedi yoksa farklı sebepten mi bunu anlamamıştı.

"Sen ne dedin?"

"Kabul etmedim tabiki. Her şeyimi, düzenimi, sizi bırakıp nereye giderim. Ona eğer isterse başka psikolog önerebileceğimi söyledim. O ise kabul etmedi. İçindekilerini Sadece benimle paylaştığını başkalarını istemediğini söyledi. Ve teklifini değiştirdi. Sadece 1 haftalığına yanında olmamı istedi. Bunu baya düşünmüştüm ve en son kabul etmiştim. Sonuçta o benim hastamdı. Onu dinleyip, dertleşmek ona yol göstermek, rahatlatmak benim işimdi."

"Ee gidince neler oldu. Nasıldı İtalya?"

"Çok tuhaf hissettim orda Ayliz."

Ayliz kaşlarını çattı. "Nasıl yani?"

"Yani bay Lorenzo çok tuhaftı. Hiç onun psikoloğu gibi değildim sanki. İtalya'ya gidince kendi malikanesinde ağırlamıştı beni. Kız kardeşi ile tek yaşıyor. Beni çok fazla el üstünde tutuyordu. Tamam konuğuna iyi bakmalı fakat onunki çok çok fazlaydı. İtalya'ya dönünce başta işlerini hallediyordu. İş dışında sürekli benimle vakit geçiriyor, İtalya'yı gezdiriyordu. Çok fazla ilgiliydi. Kardeşi bile bunun farkındaydı. Bir keresinde yalnız kaldığımız da abisinin sadece psikoloğu olduğuma emin olup olmadığımı sordu. Dediği şeyi anladığımda net bir şekilde cevaplamıştım. fakat hâlâ sadece psikoloğu olduğuma inanmamış gibi bakıyordu. Bir hafta çok güzel geçmişti kardeşi ile de anlaşıyorduk. Bay Lorenzo benimle hâlâ dertleşirdi fakat Türkiye'de olduğu kadar değil. Daha çok benimle iyi vakit geçirme çabasındaydı. 1 haftanın sonunda Türkiye'ye geldim. Ve arada yine yanıma uğrayacağını söylemişti. Üstelik sürekli telefonda da iletişimdeyiz. Konuşmak istediği dertleşmek istediği her an konuşuruz. Fakat çok tuhaf hissediyorum Ayliz. Beni anlayabiliyorsun değil mi?"

kralın kraliçesi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin