Bu bölüm biraz kısa oldu fakat iki gün sonra üst üste bölümler atmayı düşünüyorum🙃
Yorumlarınızı bekliyorum ✨
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Athena Ayliz'den;
Gece olmuştu hâlâ Aslan ortalarda yoktu. Salonda volta atıp bahçe kapısından acaba gelmiş mi diye defalarca bakıp duruyordum. Ama yoktu!
Ahu hanım da uyuyamamış ve başımda beni yatıştırmaya çalışıyordu.
"Kızım sakin ol. Gelir birazdan."
Nasıl sakin olabiliriz! Kocamız yok! Çocuklarımızın babası yok!
Abartma.
"Yok kesin bir şey yok yaptı, Mahir'e bir şey yaptı."
"Yapmaz kızım. Bakma o sinirli şimdi. Yoksa kardeşine bir şey yapmaz."
ah Ahu hanım bilmiyorsunuz ki kızınız Mahir yüzünden kaza yaptı. Gelde anlat kadına.
Ben anlatabilirim
Sen sus.
Tm.
Bahçeden araba sesi gelince hızla camdan baktım. Gelmişti!
Ahu hanım da tedirgindi bana belli etmemeye çalışıyordu ama anlıyordum. O da Aslan'ın geldiğini görünce nefesini rahatlıkla verdi.
"Bak geldi işte kızım. Kendini boşu boşuna endişelendirdin."
Hemen merdivenlere doğru koşunca Ahu hanım bana anlamsız gözler ile baktı.
"Kızım o kadar bekledin, nereye?"
Haklı kadın. O kadar saat odaya kaçmak için mi bekledin.
"Aslan'ın cezasını unuttunuz Ahu hanım. Zaten bu saatte geldi. Kesin sinirlidir. Bende daha da öfkelendirmiyeyim."
Ahu hanım başını sallayınca hızla Lina'nın odasına çıktım.
Her zaman Aslan'ı dinleyeceğim diye bir şey yoktu ama bazen sinirliyken suyuna gitmek gerek. Yoksa zamanı gelince cezasını elbette çekecek.
Ben onun hayatında herhangi biri değildim. Sevdiği kadındım! Evlenmeyi düşündüğü kadın! Kafası her attığında bana bağıramaz ya da herkesin içinde parmaklarımı kırmak ile tehtid edemezdi.
Şuan susuyorum fakat her şeyin vakti geldiğinde bir cezası olmalı. Bunu bana bizzat öğreten ise Aslandı!
Geçmişteki İngiltere yaşadığımız aşk her ne kadar harika olsada. Ben ne Yaparsam yapayım illaki cezasını kesiyordu. Tabiki şiddet falan uygulamıyordu. Ama bu cezaları seks konusunda uyguluyordu.
Aslan o zamanlarda masum değildi.
Elbette! Ama nerden bileyim adam elleri kanlı mafya! Yer altının kralı! Nerden bileyim canım.
Lina'nın odasında düşüncelerin içindeyken birden kapı açıldı.
Aslan gelmişti fakat oda'ya girer girmez dikkatimi eli çekmişti. İki parmağı alçıdaydı üzerine ise siyah atel takılmıştı.
Hızla yanına koşup elini tuttum. "Nasıl oldu bu?"
Canım yanmıştı. Onunda canı fazlası ile yanıyordur değil mi?
Aslan bir şey demedi.
Senin parmaklarını kırmak ile tehtid etmesinin ardından onun parmaklarının kırık olması tesadüf mü?
