Tavuk Pilav || Texting

0.2

ahu:
nerede kaldınız eren

eren: yav bu zeypek tam salak

zeynep: eren sus

murat: yine mi kavga ettiniz?

zeynep: seni ilgilendirmez sayın murat.

eren: bileğini burkmuş hastaneye uğradık hemen
geliyoruz çıktık şimdi, önemli bir şeyi yokmuş

murat: el bileğini mi ayak bileğini mi

zeynep: el

nur: ya siz gelmeden asel tüm pilavı yedi resmen

ahu: tamam hızlı olun

/////////

burak: siz kaç arkadaşsınız mübarek

ahu:
6
7. olmak ister misin yakışıklı?????

burak: isterim ama sadece 5 kişinin arkadaşı olurum

ahu:
o ne demek ya
niye birimizi dışladın

burak: seni dışladım ;)

ahu:
ama niye üyle yaptın üzüldüm şimdi

burak: sana beş arkadaş yeter

ahu:
hiiiğğ sen benim ırzıma göz dikmişsinn

burak: arkadan saçların gerçekten çok güzel duruyor
niye bana sırtını döndün ki

ahu:
anca saçlarımı tanırsın çünkü
neyse sonra yazarim

mesajlardan çıkıp yüzüme tip tip bakan Nur'a döndüm
"Bizi buraya tavuk pilav eşliğinde gülüşerek mesajlaşmanı izlememiz için mi çağırdın?" dedi sahte kızgınlığıyla.

"Ay tamam tamam kızma hemen." diyip öpücük attım. Gülümsediğimi fark etmemiştim...

"Abi bana bi porsiyon daha yollar mısın?" deyince Nurla ikimizde şaşkınlıkla Asel'e döndük. "Yuh ya, daha beş dakika önce uyanmış biri için bu ne mide arkadaş" diye sızlandı Nur. Sadece gülerek ikisini izliyordum.

"Seni bile yerim kızım." deyip göz kırparken Nur'un yanağından makas aldı. İkisi arasında garip bir çekim vardı ama daha ileriye gitmiyorlardı... Bunun sebebi Aseldi. Her ne kadar en çok o yürüyor gibi dursa da...

"Zeynepler gelmedi mi daha" diye yanımıza gelen Murat'ı görünce kaşığımdaki pilavı ağzıma atıp yerimden kalktım ve sarıldım. "Gelirler şimdi."

"Bu çocuk da sürekli beni soruyor herhalde." diye arkamızdan Zeynep'in sesini duyunca afalladık.

"Aşık işte sana." dedi birazdan yanımdaki Murattan dayak yiyecek olan Eren. "Sağımdasın tam Eren." dedi zeynep yanıma otururken. "Neyse ki sağ elin bandajlı."

Bir de Murat ve Zeynep vardı ki grubumuzun tuhaf sevgilileri... Gerçi sorsan sevgili değiller... Biraz toksikler sanki.

Hepimiz oturmuş sohbet ederken tavuk pilav yiyorduk. Hızlıca arkamı döndüğümde Burağın arkadaşlarıyla gülüştüğü gördüm. Üç kişilerdi. İçlerinden birisi ara ara geliyordu.

Her gün burada karşılaşıyorduk ve onun arkadaşlarını ezberlemiştim.

Her gün görüşüyor olmamıza rağmen sohbetlerimiz hep çok eğlenceli geçiyordu.

burak: yüzünü hiç net göremedim ya
ama gülüşünü duydum
arkadaşların komik insanlar herhalde

ahu:
öyleler
senin arkadaşların da kafaya benziyorlar ya

her yeri birbirine kattılar resmen

burak: onlar deli
zır deli hem de

ahu:
şu karşında oturan çocuk çok sık gelmiyor

burak: bakıyorum da yanımda kimler var kimler yok biliyorsun
sen aşık mı oldun bana ya

ahu:
ya yaa çok aşık oldum
sen önce kafandaki tavuk ve pilavları temizle

burak: bitlencem diye korkuyorum
bitlenmem dimi lan

ahu:
yalnız bitlenirsen bu iş biter burakkk
ayrılalım

burak: hayııııırrrrrrr
ayrılamayızzzz
ah kalbimm

ahu:
ah benim biricik başlamadan biten küçük romanım

burak: ahhh ben bu acıyla köşede uykuya dalayım
İyi geceler gülüşü güzel kadın :)

ahu:
iyi gecelerrrrr