ahu:
ya nereye kaçtın?
Buraaaaaaaakkkkkk!!!!
GEL ŞURAYA ADAM.burak: gelemem
ahu:
ya, gel.
yemez seni.burak: ne yemez ne yemez,
resmen adamın yakasına yapışıp "rahat bırak lan kızı dallamanın sidikli paçası." dedim.ahu:
dedin dimi öyle bir şey...burak:
dedim...
dedim hem de abine.
NEDEN SÖYLEMİYORSUN AHU?ahu:
söylememe vakit mi bıraktın şapşal çocuk.
Kskwjsowkspwkslekdlf
hadi gel şuraya,
gelmezsen daha da sinir edeceksin abimi.burak: dövecek dimi...
dur, dayak yiyeceğimi sindireyim geliyorum.ahu:
sakin ol.
bekliyoruz.abimle kafede otururken Burak'la karşılaşmıştık. Abim benimle uğraşıyor, yanaklarımı sıkıp ısırıyordu bende abimi itiyordum falan derken Burak bir anda abimin yakalarına yapışıp "Kimsin lan sen? Rahat bıraksana kızı." diye kükredi. Evet, kükredi. Burak, o benim abim dediğimde de ise "Ben bir lavaboya kadar gideyim, gelince tanışalım." diyerek kaçmıştı.
"Bu Burak, o Burak mı?" abimin sorusuyla telefonumu kapattım ve masaya koydum. "Evet."
Kafasını salladı sadece, şu an sinirli miydi çözemiyorum. "Sinirli misin?" dediğimde tek kaşını kaldırıp yandan bir bakış attı ve sorumu yok sayarak "Bir dakika içinde gelmezse şu Burak denilen herif, sinirleneceğim." dedi ve önüne döndü.
Burak köşeden dönüp masaya doğru ilerlerken bana bakmıyordu. Abimleyse göz temaslarını ayırmıyorlardı. "Otur." Burak hemen oturdu. Abimdeki bu tavır neydi? Komik gelmişti, böyle birisi değil çünkü.
"Burak ben, az öncesi için özür dilerim. Ahu'yla tanışıyoruz ve birisi onu rahatsız ediyorsa buna müdahale etmem gerekliydi. Gerçekten kusura bakmayın." diye konuştuğunda gülümsedim. Şu açıklamanın güzelliğine bakar mısınız? Akıllı çocuk.
Merakla abimin yüzüne baktım. Sinirli durmaya çalışıyordu, bu hali gerçekten kahkaha atma isteğimi uyandırıyordu. "Aferin. Ben değil başkası olsaydı ya? Aynen bu performansı bekliyorum." abimin konuşmasıyla Burak gözle görülür bir şekilde rahatladı. Kafasını salladı.
Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından "Siz şimdi sevgili değilsiniz değil mi?" diye sordu abim. Burak "Değiliz." derken bende "Nasipse, inşallah. Planlarımız o yönde." diye mırıldandım. Burak dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalışırken abim hızla bana döndü "Sen gerçekten hiç utanmıyorsun da." Omuz silktim.
"Arkadaşız daha arkadaş, şaka yapıyorum." diyerek güldüm. Burak bana 'Çok fenasın.' tarzı bir bakış attığında içten bir şekilde güldüm. "Nerede okuyorsun?" abimin sorusuyla ikisini dinlemeye başladım. Bunları ilk gün konuşmuştuk.
"Mimarlık okuyorum." abim kafasını salladı. "İyi."
"Abi biliyor musun, Burak'ın babası da polismiş." dememle Burak da kafasını salladı abim şaşırarak Burak'a döndü. "Sakın babalarımız tanışıyor olmasın?" diye dehşetle konuştu. Neden bu şekilde dehşete düştü anlayamadım. "Niye öyle sordun ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tavuk Pilav || Texting
Teen Fictionahu: seninle tavuk pilav arkadaşı olalım mı ya? burak: tavuk pilav deme gece gece canım çekti ahu: dimi dimi