Seokjin sınıfa girer girmez her zaman yaptığını yaptı ve cam kenarı, en son sırada oturan gizemli sınıf arkadaşını süzdü.Kemikli ellerinin arasında tuttuğu kalemi çeviren çocuk, kulağına taktığı siyah kulaklıkları ve odaklandığı test kitabı ile dünyadan soyutlanmış gibi. Seokjin'in varlığından habersizdi. Okula geldiğinden beri hiçbir arkadaşı umrunda değildi. Sadece okula geliyor, ders çalışıyor ve gidiyordu. Sınıfta matematik notu en yüksek kişi olduğu için gıpta ile bakılıyordu.
Fakat Seokjin ona matematik notu için değil, hoşlandığı için bakıyordu.
Hemen onun önünde oturuyordu. Sürekli kulaklığı takılı olduğu için günaydın bile diyemiyordu Seokjin. Bu yüzden bir sabah daha konuşmadan geçmiş, sırasına oturmuştu.
Dersleri oldukça iyiydi Seokjin'in. Özel okulda olduğu için sınıf arkadaşlarının çoğu ders çalışmaz ve sınavları iplemezdi. Sadece arkasında oturan ve sadece adının Namjoon olduğunu bildiği burslu çocuk ve kendisi dersi dinler ve ders çalışırdı. Sınıf birincisi de Namjoon'du çünkü Seokjin matematik konusunda çok kötüydü.
Ders bittikten sonra Seokjin onun sınıftan çıktığını gördü. Büyük ihtimal kantine gidiyordu. Hızlıca o da kalktı sırasından ve pıtı pıtı bir şekilde arkasından gitti.
Namjoon ellerini cebine sokmuş, kulağında kulaklıklarıyla önden giderken, Seokjin küçük adımlarıyla ona yetişmeye çalışıyordu.
Sonra birden kaybetti oğlanı. En son merdivenlerden inmişlerdi ama şimdi ortalıklarda yoktu. Seokjin bilinmezlikle ve kafa karışıklığıyla kafasını kaşıdı. İç çekti. Kalabalıkta gözden kaybolmuş olmalıydı.
Sınıfa çıkmak için merdivenlere gideceği sırada birisiyle çarpıştı ve geri sendeledi. Korkarak gözlerini yukarı kaldırdığında ise bir an heyecandan gözleri karardı.
Gözlerini kısmış ve tek kulaklığını çıkaran oğlan ona bakıyordu.
"Karın ağrın ne senin?"
Seokjin yöneltilen kaba soruyla afallamıştı.
"Bir karın ağrım yok." Diyebildi sadece.
"Sürekli beni süzüyorsun ve bir sapık gibi peşimdesin."
Sert ve kaba, böyle insanlardan nefret ederim diye düşündü Seokjin.
"Sadece-" dedi çattığı kaşlarıyla. Sapık olmadığını ve ondan hoşlandığını söylemek istiyordu ama bunu yapacak özgüveni yoktu.
"Senden ders almak istediğimi söyleyecektim. Sapık falan değilim." Dedi sinirli sesiyle. Namjoon bu ses tonunu duyduğunda onu tekrar süzmüştü. "Ders mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clashing Lives || Namjin (Askıda)
FanfictionOnlar on dokuz yaşında, aşkı sonuna kadar yaşayan iki gençti. Üniversiteye geçmişler, kendilerine bir düzen kurmuşlardı. Seokjin, aşkları bitmez sanmıştı. Namjoon ise, gururu aşkının önüne geçmez. İkisi de yanılmıştı. °° "Hayatımızı mahvettin! Haya...