13

472 48 49
                                    

kazuha, kafasına aldığı darbeyi kesinlikle beklemiyordu. aklından geçen tek şey arkasına dönüp hemen scaramouche'un yanına gitmekti ama ne demişler, düşmanına asla arkanı dönme. dengesini kaybetmek üzereyken iki el onu tutup boş sınıfa doğru çekti. basindaki ağrı ve sızı ile, gözlerini açtığında başı zonkluyordu. başını yavaşça kaldırdı. elleri bağlıydı, sınıftaki sandalyelerden birisine bağlanmıştı. hızlıca etrafa baktı, kimse de yoktu. ama sınıf tahtasında bir not vardı.

Bu davranışın yüzünden final notundan 5 puan kıracağım -Dottore

kazuha, notu okurken öfkeyle dişlerini sıktı, öfkeden kuduracak gibiydi. bu herif kendini ne sanıyordu? kendisi koskoca doktordu ve yaptığı şeylere bakılırsa doktor olmadan önce insan olmayı öğrenememişti. kazuhanin beyaz saçları dagilmis, gözlerinin önüne düşmüştü. sağ kısmından süzülen kan, çoktan kurumuştu. biraz çırpınıp, bileğini serbest bırakmaya çalıştı. ama işe yaramadı. buradan hemen çıkması gerekiyordu.

scaramouche, son dersinden çıktığında saat çoktan akşam 6 olmustu. mona, ona bir randevusu olduğunu anlatıyordu ama açıkçası pek de umrunda değildi çünkü bu sabah kazuha'yı opmustu, tek düşündüğü buydu. kazuha'ya karşı tabiki boş değildi. ilk karşılaştıklarında, her ne kadar ona bağırıp çağırdı ise onu hoş bulmuştu. şuan da ondan hoşlaniyordu hatta, daha fazlasını besliyordu ona karşı. bir kaç gün önce onu fena pataklamis ve kazuha'yi cevapsız bırakmıştı. ama belki de, bu kadar naz yeterdi. naz, aşığı soguturdu ne de olsa. bu aksam, onu gördüğünde onun çıkma teklifini kabul edecek ve daha önce kimseye söylemediği o kelimeleri diyecekti ona.

seni seviyorum.

mona yanında boş boş konuşurken, telefonuna bildirim gelince scaramouche hızlıca telefonunu eline aldı. yazan kazuhaydi. gelen mesajı okudu:

tipsiz: bugün burada buluşalım mı?

📍konum

kazuha, onunla buluşmak istiyordu. açıkçası isine gelmisti çünkü kendisi konuşma başlatma iyi değildi zaten. ama kazuha'nın attığı konum lüks bir restorana aitti, normalde kazuha böyle lüks mekanları tercih edecek birisi değildi. sahil kenarı, tatlı bir kafe hatta bir PUBa davet edebilirdi ama böyle bir mekan.. degisikti. büyük ihtimal bir jest olarak yapıyordu bunu ve scaramouche'u cidden seviyordu.

"Mona, bugün şık bir şekilde giyinmeme yardım etsene."

"birilerinin randevusu var galiba."

scaramouche normalde ters bir cevap verirdi ama bunun yerine sadece gülümsedi. "evet."

scaramouche, yatağında oturmuş mona'nın dolabından bir kaç parça seçmesini bekliyordu. mona ona beyaz bir gömlek ve üstüne giymesi için mor renkli kısa bir kazak verdi. altına da koyu renk bir kumaş pantolon buldu.

"bunları ne ara almışsım ya?"

scaramouche kıyafetlere doğru düşünceli bir tavırla bakti.

"bir sürü şey alip sonra kenara atıyorsun, gerizekalı" dedi mona. "bunları giyin de sonra saçına şekil vereyim."

mona içeri geçince scaramouche kıyafetleri giyinip ayna karşısında kendisine baktı. biraz resmiydi ama gene de yakışmıştı, zaten ona hersey yakışırdı. mona, onun saçlarını tarayıp sağa doğru yatırdı hafifçe ve sonrasında scaramouche istemese de ona erkek makyajı yaptı. zorla dudağına parlatıcı bile sürmüştü ama çok belli olmuyordu zaten.

"kazuha bu dudaklarını görünce, kesinlikle dudağına yapışacak."

"Kes, sürtük." scaramouche elinin tersi ile monanin elini ittirdi ve kalktı.

"parfumde sık."

"sıkacağım zaten, mal."

ve sonunda hazırdı, mona salak gibi duygusallaşmıştı. scaramouche ona söverek onu susturmaya calisti, değişik bir yoldu susturmak için aslında.

"senin randevunun olduğunu görecek kadar uzun yaşadığım için çok gururluyum.. eve gelince bana herseyi anlatacaksın ona göre." scaramouche, göz devirerek arkasına dönünce kalcasina inen şaplak ile küfür ederek monaya geri döndü ama kapı yüzüne kapanınca öylece donakaldı.

"DEMIN KENDI EVIMIN KAPISINI YUZUME MI KAPADIN SEN?!?"

"duyamıyorum!"

scaramouche göz devirerek, merdivenleren indi. aether, arkasından seslenince dönüp arkasına baktı.

"scaramouche, kazuha'ya ulaşamıyorum da. odasında mı?"

"hayır, aslında bir randevumuz var şuanda."

"NEE?!?? OHA, NEREYE GIDIYORSUNUZ?!"

scaramouche normalde sanane falan derdi ama bugün cidden iyi havasındaydı. ona gidecegi restorantın resmini gösterince, aether imrenen bir ses çıkardı ve fazla tutmadan ona iyi zamanlar diledi. aether da, anemo grubundaki herkes de oldukça iyi insanlardı. scaramouche onlara yakın hissediyordu. yol boyunca, onları ve kazuhayi düşündü. onlar sayesinde, artık o kadar da yalnız hissetmiyordu.

restarona geldiğinde, hava çok kararmisti. içeri doğru girdi yavaş adımlar ile. ama içerisi çok sessizdi. bir kaç adım atınca içeride kimsenin olmadığını gördü. ortada sadece şık bir masa vardı. arkasından kapı kapanma sesi duyunca o yöne baktı. sonrasında tekrar önüne dönüp, yavaş adımlarla loş ışıkta yürüdü. cidden romantik bir ortamdı bu.

"kazuha?"

etrafa bakındı, bu sessizlik çok uzun sürmüştü.

"kazuha maalesef bu akşam bize eşlik edemeyecek."

scaramouche o sesi duyunca hızlıca o yöne döndü, karanlıktan yüzünü göremese de o sesin kime ait olduğunu çok iyi biliyordu. yüzü karardı ve dudağını ısırıp öfkeyle karanlıktan çıkan dottore'ye doğru baktı.

"ne yaptın ona?"

"hal hatır sormak yok mu, çok kabasın scaramouche."

"KAZUHA NEREDE?"

Dottore, hafifçe gülerek masaya yaklaştı ve bir sandalyeyi çekti. "oturmak ister misin?"

"belanı siktirme.."

dottore, göz devirip iç çekti ve scaramouche'un bileğinden sertçe tutup onu sandalyeye çekti ve omuzlarından bastırarak oturmasını sağladı.

"kibar ol biraz scaramouche."

scaramouche'un korkunç bakışlarını umursamadan onun karşısına oturdu.

"kazuha burada."

"ne?"

dottore, gözüyle önlerinde duran kapaklı tepsiyi işaret edince scaramouche'un nutku tutuldu. nefesi kesilmişti adeta, o kapaklı tepside ne vardı, kazuha'nın kafası, parmağı, eli, saçları? olduğu yere kenetlenmişti, aklından bir sürü korkunç görüntü çıkarken dottore, hafifçe gülüyordu. yavaşça tepsinin kapağını kavrayınca scaramouche nefesini kontrol edemeyecegini düşündü,hayır bakamazdı. dottore kapağı açınca gözlerini sıkıca kapattı. bunun üzerine dottore bir kahkaha patladı.

"rahatla, o kadar da deli değilim. aslında o kadar da deliyim ama neyse!"

scaramouche titrek bir nefes vererek tepside duran pastaya doğru baktı. pastayı görünce, bu kadar sevinecegini asla tahmin edemezdi. sert gorunusunu korumaya çalışarak, gergin bir tavırla karisinda oturan şerefsize doğru bakti.

"betin benzin attı be! seni böyle göreceğimi tahmin edemezdim! vay be, demek sen bile korkabiliyormussun!"

"ne istiyorsun benden?"

"haklısın, gelelim pastanın faydalarına. scaramouche, zamanın doldu. borcunu zamanında ödeyemedin."

scaramouche, oturdugu sandalyenin yanına koyduğu ellerini sıktı ve yutkunup, dottore'nin kelimerini dinledi."

"bedel ödeme zamanı."

kazuscara ; sweather weather.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin