kazuha:
dottore olayının üstünden neredeyse 6 sene geçmişti ama o geceyi unutmak imkansızdı. scaramouche, kollarım arasında bilincini kaybetmiş, onu hastaneye kaldırmışlardı. dottoreye ne oldu bilmiyorum, mekanda cıkan yangından sonra onun ölüm haberleri bir hafta boyunca haberlerde verildi. o haberler her çıktığında scara görmesin diye hızlıca kapıyordum onun hastanede yattığı süreçte. scara ise eline dikiş atılmış ve bacağından da ameliyat olmuştu. hastaneden çıktığında bir kaç ay yürüyememişti. o zamanları hatırlıyorum da, scara'nın her an yanımda olması beni mutlu hissettirmişti. yada bir şeye ihtiyacı olduğu zaman onun etrafında dönmek. iyileştiğinde neredeyse üzülmüştüm ama scara'nın benden uzaklaştığı yoktu. iyileştigi için bana daha az vakit ayıracağını düşünüyorken, tam tersi olmuştu. hep beraberdik ve bunun için minnettardım.
"ah..siktir.."
scara kucağımda, çırılçıplaktı. neden derseniz, beni takım elbise ile görünce azmıştı. Beni ne ara yatağa ittirip, kucağımda zıplamaya başladığını inanın bilmiyorum. benim saçlarım gibi, onunda saçı darmadağındı ve terlemişti. gözlerimi hafifçe kısıp, kasıldım. onun belini kavrayıp, onu yukarı doğru kaldırdım hafifçe.
"canın yanacak, hepsini içine alma..!"
scara, dudağını ısırıp bana doğru baktı ve sonrasında yüzüme doğru eğilip beni öpmeye başladı.
bu akşam lüks bir restoranda scaramouche ile randevum vardı. böyle deyince büyük ihtimal gidip onu evden alacağımı ve arabaya binip beraber gideceğimizi falan hayal etmişsinizdir. ama hayır, scaramouche ile ben 2 senedir beraber yaşıyorduk. üniversiteden mezun olur olmaz hemen beraber bir eve çıkmıştık, ikimizin de güzel bir işi vardı. farklı şirketlerde grafik tasarımcısı olarak çalışıyorduk.
"sanırım ben.. geliyorum.."
scara, sözlerime karşılık azgın gözleri ile bana doğru baktı ve ben gelmeden önce penisimi, içinden çıkardı. yanıma doğru yattı nefes nefese.
"geç kalacağız, zuzu."
zuzu, çıkmaya başladigimizdan beridir en sevdiğim kelime olmuştu. bu ismi bana karşı sadece scara kullanabilirdi bu yüzden özel bir isimdi bu.
"hah..biliyorum, ama 5 dakikadan bir şey olmaz dimi? hadi gidip üstünü giy."
dirsegimin üstünde doğrulup ona doğru baktım ve alnına yapışmış ıslak saçları çekip, alnını öptüm.
o tuvalete girerken bende üstüme ceketimi giyindim, üstüme çeki düzen verdim ve cebimi yokladım. çünkü cebimde çok önemli bir şey vardı, uzun zamandır geleceğimiz adına planladığım bir şeydi bu ve bunu en güzel şekilde yapmak istiyordum. o tuvalette iken dairemizden çıktım ve kapıyı kapatıp, dışarıda onu bekledim. o, tuvaletten çıkar çıkmaz homurdanarak benim ismimi söylemeye ve benim nereye kaybolduğumu anlamaya başladı. dışarıdan huysuz seslerini duyabiliyordum. bu anı kısa kesip, zili çaldım. bir kaç saniye sonra kafası karışmış ama hala öfkeli gözüken scaramouche kapıyı açtı ve bana baktı. üstünü giyinmişti. lacivert bir gömlek, kumaş pantolonu gibi beyaz bir kravat takmıştı. demin beni evin içerisinde bulamadığı için biraz öfkeliydi belli ki.
"müsaadenizle bugün sizi güzel bir yemeğe çıkaracağım beyefendi."
hafifçe eğilip, ona elimi uzattım. o elime biraz etkilenmiş bir şekilde baktı, ha gayret nazını kırıyorum!
"aptalsın biliyorsun dimi? koca bir aptal."
scaramouche'un aptal demesi aslında bir iltifattı. onun dilinde seni seviyorum veya çok sevimlisin demekti bu. yani nazını başarı ile kırmıştım! elimi tutup kapıyı kaparken bende onun elini kavradım ve öbür elimi yüzüğün olduğu cebime soktum. yüzüğün kutusunu hafifçe kavrarken, ona bakıp hafifçe gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kazuscara ; sweather weather.
Fanfictamamlandı ! 𓂃 𔓕 . ˙ ꒰⠀modern au⠀꒱ ⸝⸝ ೀ⠀ ── ★ 𝒃𝒊𝒓 𝒌𝒂𝒛𝒖𝒉𝒂 𝒗𝒆 𝒔𝒄𝒂𝒓𝒂𝒎𝒐𝒖𝒄𝒉𝒆 𝒉𝒊𝒌𝒂𝒚𝒆𝒔𝒊 ! büyük bir davette, etrafta bir sürü insan varken kazuha'nın onu kendisine çekmesi ile dişlerini boynuna geçirmişti. scaramouche, belk...