10. BÖLÜM : KABUS

408 43 68
                                    

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın😉

İyi ve keyifli okumalar!🤍

Şarkı : Sara Hickman - Mad World /  Savatage -Nor What You See

DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASI⛓️

10.BÖLÜM: KABUS

🔒


Kız çocuğu kanepenin arkasında saklanıyordu , korkudan titriyordu ve sessiz bir biçimde ağlıyordu. Elinde babasının yıllar önce hediye olarak aldığı , eskimiş bebek vardı.

Ellerim titremeye , gözlerim dolmaya başladı. Mektup yazmıştı bana , hangi yüzle yazmıştı bunu? Derin bir nefes aldım , gözlerimi ovuşturarak yaşları gözlerimden sildim. Yapabilirsin İzel , sen güçlü birisin.

"Sevgili kızım İzel , ben baban,

Biliyorum , şuan kızgınsın sana mektup yazdığım için ama konuşmamız gerek. Neden cezaevine girdiğini biliyorum , aldığın cezaları da aslında bu yüzden seninle görüşmek istemişti. Cezaevinin nasıl bir yer olduğunu ve bir elimin üzerinde olduğunu sana kimsenin zarar veremeyeceğini söylemek istedim ama... Müebbet yediğini öğrendim. Korkma kızım bir elim üzerinde olacak , orada birkaç adamım var onlar sana arka çıkacaklar , koruyup kollayacaklar. Kunguzların lideri Ata , seni koruyacak. Ve kızım Koray denen heriften uzak dur. Müebbet yediğin için o herifin grubundasın ama halledeceğim kızım , halledeceğim ve kunguzlara alacağım seni. Kendine dikkat et , neye ihtiyacın varsa bana söyle. Bundan önce yanında olamadığım için özür dilerim , bundan sonra hep yanında olacağım.

Baban..."

Elimdeki kağıdı parçalaya bildiğim kadar parçaladım , çığlık atmak istiyordum ama kimseyi başıma toplamak istemediğim için yastığı alarak kafamı gömdüm ve bastım çığlığı. Nefes alamamaya başladığım yastığı çekip derin derin nefes alarak nefesimi düzenlemeye çalıştım.

Bir eli üzerimde olacakmış , koruyacakmış beni , babalık yapmaya karar vermiş. Yıllardır göstermediği babalığı ceza evine girince gösteriyordu. Onun gibi şeytan , canavar olduğumu anlamıştı ve beni dostu olarak görüyordu ama unuttuğu bir şey vardı. Ben onun dost görünümlü düşmanıydım , onu iyi bir şekilde tanıyan bir düşman. Yine kabus gibi çökecekti hayatıma ama izin vermeyecektim.

Odamdan çıkıp Ata'nın odasına yöneldim , kapıyı sertçe açıp içeri girdim. Masasında oturuyordu.

"Şeref verdin." Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

"Sende olmadığı için ben vereyim dedim." Gülüşü soldu ve sert bir yüz ifadesi ile bakmaya başladı bana ama hiçbir şey söylemiyordu. "Bana söyleyecek bir şeylerin yok mu?" diye sorduğumda alaycı bir sırıtış aldı dudakları.

"Almışsın haberleri." Sinirden yanaklarımın içini dişliyordum. "Baban çok iyi bir adam ve cezaevi işlerini iyi biliyor. Seni korumamı söyledi , özellikle de Koray'dan ama bilmiyor ki kızı Koray'ın peşinden ayrılmıyor."

"Bana bak , o herifin ne dediği hiç umurumda değil."

"O senin baban."

"O benim babam falan değil bu bir , beni korumana gerek yok özellikle de Koray'dan bu da iki olsun. O herife de söyle oyun oynayacak yaşı geçtim , kendi işine baksın. Her zamanki gibi davransın , umursamaz. Anladın mı?" Kapıyı sertçe çarpıp çıktım odadan. Odama gideceğim sırada önümde biri belirdi bu kişi ise Koray'dı.

DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin