high school love | hyunlix

bolum 3

"Yavaş yavaş konserin sonuna yaklaşırken taa konserin başında size söz verdiğim sürprizi açıklayacağım."

Hyunjin konserin başından beri ilgiyle dinlediği Felix'e bakarken onun sesinden başka bir şey duymuyordu. Sanki lise aşkı yüreğinde tekrar körüklenmiş gibiydi.

"Bu konser boyunca şarkılarım oldukça enerjik ilerledi, fakat şu an bi tık yavaşlayacağız. Bu şarkım daha önce hiçbir platformda yayınlanmadı, ilk kez sizler duyacaksınız. Bu şarkı benim için en değerli şarkı olarak kalacak, her zaman.

Şimdi size kısa bir hikaye anlatmak istiyorum, kısacık."

Konserdeki herkes Lee Felix'i pürdikkat dinlerken salondan çıt çıkmıyordu.

"Bir gün lisede bir çocuk varmış. Bu çocuk büyüyünce konservatuar okuyup ünlü bir sanarçı olmak istiyormuş. Bu çocuğun sınıfında biri daha varmış. Hep sessiz, kendi başında takılan bir çocuk.

Bu çocuğa hep zorbalık yaparlarmış onlardan büyükler, her şeyiyle dalga geçerlermiş. Büyüyünce sanatçı olmak isteyen çocuk bu sessiz çocuğa aşık olmuş bir gün. Her ne kadar onu koruyup kollamak istese de zorbalar izin vermez, bu çocuğu da tehdit ederlermiş. Sessiz olan sessiz kalmaya devam edermiş, her seferinde daha da yara alırmış o güzel kalbi.

Kendini çizdiği resimlerde bulurmuş sessiz çocuk, kendi hislerine resimlerinde yeni bir hayat çizermiş. Resimleri onun için her geçen gün bir nefes daha olurken ona aşık olan onun her nefesine daha da aşık olmaya devam edermiş.

Gün gelmiş ikisi de ayrı yollara gitmişler. Sanatçı olmak isteyen çocuk çok başarılı bir sanatçı olmuş. Ama bir daha aşık olduğu çocuktan haber alamamış. Kalbinin bir kısmı hala onun için atarken sanatçı çocuk çok kızmış kendine, keşke onunla son kez de olsa konuşsaydım diye.

Daha sonrasında bu ünlü çocuk bir karar almış, hala sevdiği bu çocuğa bir şarkı adamaya karar vermiş. Sevdiği çocuğun onu belki kilometrelerce belki de sadece birkaç metre öteden onu dinlemesini istemiş.

Uzunca düşünmüş doğru sözleri bulabilmek için, çok kafa yormuş. En sonunda doğru şarkıyı oluşturabilmiş.

Bu hikayedeki aşık çocuk benim. Ben her şeyden çok aşık oldum ona, her şeyden çok sevdim onu. Ve sessiz çocuk, adını her daim kalbimin bir kenarında taşıyacağım. Seni çok seviyorum. Bu şarkımı lise aşkım ve hala da sevdiğim o kişiye adıyorum. İyi dinlemeler."

Herkes eli koparcasına alkışlarken Hyunjin hayranlıkla Felix'i seyrediyordu.

Kendi sınıflarındaki o şanslı kişi kimdi acaba? Felix kimi bu kadar özenerek, koruyarak sevmişti?

Hyunjin'in aklına ilk kendisi geldi, ben olabilir miyim diye düşündü kısa bir süre. Daha sonrasında Felix'in onu bu denli sevebilecek olma düşüncesini uzaklaştırdı kafasından. Boşuna kendime umut vermemeliyim diye düşündü. Ve odağını düşüncelerinden sahnede son hazırlığını yapan Felix'e çevirdi.

Sahnede şarkının müziği açığa çıkarken Lee Felix son kez boğazını temizledi.

I see the ashes up in the sky
(gökyüzündeki külleri görüyorum)
너의 목소리도 들리는 난
(sesini duyabiliyorum)
널 향해 손을 뻗어 봤자
(ellerimi sana doğru uzatıyorum)
얻는 건 공허한 마음
(ulaşabildiğim tek şey boş bor kalp oluyor)

겁 없이 달리다 널 놓칠까 봐
(korkusuzca koşarken seni kaybedebileceğimden endişe ediyorum)
I shout, shout, shout
(bağırıyorum, bağırıyorum, bağırıyorum)수없이 불러 봐도 난 다시 한번 더 외쳐
(defalarca seslenmiş olsam da tekrar bağırıyorum.)
난 너의 그림자처럼 붙어 있어도
(sana gölgen kadar yakın olsam bile)
so far, far, far
(çok çok çok uzaktasın)
영원히 이렇게 지낼 수 없는 난
(sonsuza dek böyle yaşayamam)

날 둘러싼 fauna and flora
(beni çevreleyen fauna ve flora)
먼지가 돼도 I really want you back
(toza dönüşsem dahi seni geri istiyorum)
곁에 있던 fauna and flora
(eskiden yanımda olan fauna ve flora)
미안한 마음에 다시 쫓아가 now
(

pişman bir kalple sana koşuyorum şimdi, yeniden)

I'm catching uh-uh-uh-up
(yetişiyorum sana-a-a-a-a)
Uh-uh-uh-up
Uh-uh-uh-up
Uh-uh-up
I'm catching uh-uh-uh-up
(yetoşiyorum sana-a-a-a-a)
Uh-uh-uh-up
Uh-uh-uh-up
Uh-uh-uh-up

I can feel the rage burning up inside my heart
(kalbimde yanıp tutuşan öfkeyi hissedebiliyorum)
Knowing you're no longer here
(artık burada olmadığını bildiğimden)
I can't stop thinking about what I could've done
(yapabilecek olduklarımı düşünmeden duramıyorum)
But 'til this day, I live in fear
(ama bugün dahi, korku içinde yaşıyorum)
I fell apart, burnt to the ground
(parçalandım, tepeden tırnağa ateşler içinde kaldım)
Got nothing but ashes in my eyes
(gözlerim küllerle dolu)
It's black and cold as night
(gece kadsr soğuk ve kara küllerle)
I wish I was there with you by your side
(yanında olmayı dilerdim)
I don't know if I can sleep well tonight
(bu gece iyi uyuyabilir miyim, bilmiyorum)
They tell me to keep movin' on
(devam etmem gerektiğini söylüyorlar)
Yeah, I'll never be the same
(evet, asla eskisi gibi olamayacağım)
But I know that deep in my heart
(ama biliyorum ki kalbimin derinliklerinde)
I'll carry all the pain
(tüm acıyı taşıyacağım)

Nakarat kısmı devam ederken Hyunjin büyülenmiş gibiydi. Karşısında platoniği, sevdiği kişiye bir şarkı adıyordu ve Hyunjin sadece bunu dinlemekle yetiniyordu. O kişi kimdi, o kadar bilmek istiyordu ki. Bu şarkının bir başkası için yazılmış olması onu üzerken bir yandan o kişi kendisiymiş gibi geliyordu. Ama Hyunjin biliyordu ki, bu sadece aklının ona oynadığı bir oyundu.

밤하늘을 봐도
(gece gökyüzünü izlerken de)
난

눈을 감아도 oh

(gözlerimi kapattığımda da)
너밖에 안 보여
(görebildiğim tek şey sensin)
달려가 쫓아가 불가능해도 oh
(sana doğru koşuyorum, seni takip ediyorum, imkansız olsa bile)

I'm catching up (oh)
(yetişiyorum sana)
I'm catching up (좀만 기다려 oh)
[yetişiyorum sana (sadece biraz bekle)]
I'm catching up (I'm catching up, uh-oh)
(yetişiyorum sana)
달려가, 쫓아가 불가능해도 oh..
(sana doğru koşuyorum, seni takip ediyorum, imkansız olsa bile..)

Şarkı biterken Hyunjin'in gözünden bir damla yaş süzüldü. Nedenini anlamazken sadece ağlayası vardı Hyunjin'in. Saatlerce oturup ağlamak istiyordu. Ama beden olduğuna dair hiçbir fikri yoktu, en ufak bir fikri bile.

Karşısındaydı işte, bir zamanlar sevgisini hep içinde taşıdığı o çocuk karşısındaydı. Ama Hyunjin konuşamıyordu onunla, ağzından tek bir kelime bile dökülmüyordu. Dili tutulmuş gibiydi, boğazında bir yumru vardı sanki.

★

merhabalar nasilsiniz

sarki yerine fnf koydum cunku sozleri cok anlamli geldi bana. 5star albumunde en sevdigim sarki olabilir belki de fnf.

fauna ve flora doganin dengesini simgeleyen kaliplardan biri diyebilirim. fauna, o bolge ya da ulkeye ozgu olan hayvan turu, diger adiyla direy; flora da ayni sekilde o bolge ya da ulkeye ozgun olan birki ortusune denir.

umarim bolumu begenmissinizdir.

bolumu oylamayi ve satir arasi yorum yapmayi unutmayin lutfenn

gorusmek uzere

-gece