SEZON FİNALİ17- Aptal Aşık

132 6 6
                                    

ARAS'IN AĞZINDAN
Artık her şey bitmişti.Ben bitmiştim.Aşkım bitmişti. Ben yeniden aşka yenilmiştim . Canım yanıyordu. Sanki biri kalbime binlerce bıçak saplıyordu . Nefes alamadığımı hissediyordum. Eve nasıl geldim?Nasıl bavulumu toplamaya başladım? Bilmiyorum. Programlanmış robot gibiydim . Havaalanı'na gelmem sanki bir saniye sürmüştü . Kalbimi dinlemiştim ve şimdi acınacak haldeydim. Öykü de Ecem de yanılmıştı. İlke hiçbir zaman aşka karşı olan duvarlarını indirmeyecekti . Onun için sadece sıradan bir insan olarak kalacaktım her zaman. Benden uzak duracaktı. Beni her gördüğünde kaçacak ve yüzüme bile bakamayacaktı . Pişman değildim ama canımın yanmasını ve boğazındaki yumrunun oluşmasını engelleyemiyordum. Öykü , Ecem,Kağan,Kuzey,Berk ve Ecesu. Hepsi bana acıyan gözlerle bakıyordu . Acımalarını istemiyordum ama sanırım bu benim elimde değildi. Nasıl göründüğümü bilmiyorum ama kötü göründüğüm kesindi. Uçağın kalkmasına takriben üç dört dakika vardı. Gelmeyeceğini biliyordum ama yinede insan umut ediyor. Bekliyor. umutlarının ve bekleyişlerinin boş olduğunu bile bile...
Daha fazla bu duygusallığa dayanamayacağını bildiğimden hareketlendim.
Aras-Yolcu yolunda gerek.
Öykü-Aras İlke'nin kafası çok karışık. Inan ona biraz zaman tanısan her şey değişecek.
Aras-Yapamam Öykü. Onun duvarlarını yıkamadım. Başaramadım.
Kuzey-Kardeşim 'sevgilim' haklı. İlkeyi tanıyoruz. Zor bir kız. İkimizinde zamana ihtiyacı var.
Aras-Ben artık beklemek istemiyorum. Sabrımı sonuna kadar kullandım ama bu sefer olmaz. Dayanamam.
Kağan-Peki kardeşim. Bu sefer istediğini yap.
Berk-Biz her zaman senin arkandayız. Burada da her zaman bir evin var unutma.
Ecesu-Aras umarım kararından dolayı mutsuz olmazsın.
Aras-Öykü, kardeşime iyi bak. Sen de Ecem. düğününüze muhtemelen gelemem ama irtibatımızı koparmayalım. Benim sadece biraz zamana ihtiyacım var.

Hepsi dolu dolu gözlerle bana bakıyordu. Artık vakit gelmişti. Yavaş hareketlerle valizimi alıp uçağa doğru yol alırken arkamdan ayak sesleri geldi. Arkamı döndüğümde yağmurdan sırılsıklam olmuş ve nefes nefese kalmış bir İlke ile karşılaşmayı beklemiyordum. Elini bana uzatıp 'Gitme' dedi. Ben üzerimdeki şoku atlatamadan yere yığıldı. Öykü ve Ecem İlke'nin yanına koşarken ben hala mal gibi dikiliyordum. Kuzey beni dürtene kadar içinde bulunduğumuz durumun farkına varamamıştım. Beni bırakmamıştı... Beni bırakmamıştı!!!.İlke'nin yanına çöküp kucağıma aldım. Hızla dışarı çıkıp bir taksi çevirdim. Diğerleri deli danalar gibi arkamdan koşuyorlardı ama umurumda değillerdi. Taksiye binip en yakın hastaneye sürmesini söyledim . İlke'yi dizime yatırıp saçlarını okşarken "seni seviyorum " diye mırıldanıyordum. kokusunu içime çektim . Geldiğinde hâlâ inanamıyordum . Izin vermemişti ... Gitmeme izin vermemişti . Yüzümde aptal bir gülümsemeyle alnına ufak bir öpücük kondurdum . Hastane bahçesine girer girmez sedye diye bağırmaya başladım. Sedye getirdiklerinde başucundan ayrılmadan doktorlarla beraber muayene odasına koşturmaya başladık. Odaya geldiğimizde hemşire bana "siz hastanın neyi oluyorsunuz ?" Diye sordu . Harbi ben hastanın neyiyim ? Dur bir dakika düşüneyim . Şimdi ben ona sevdiğimi söyledim. O da gitme diyerek kabul etmiş oldu dimi ? "Sevgilisiyim!" Hemşire ürkerek geri adım attı ve "peki" dedi . Bağırdım galiba . Sonra salak gibi gülmeye başladım . Allah'ım resmen aşk sarhoşuyum şu an !
Kuzeyler de nefes nefese yanıma geldiler . Berk kafama vurdu "ne gülüyon la salak mısın ?Kız içeride baygın " dedi . Birden kafama dank etti . İLKE İÇERİDE BAYGIN !!!!!!!
*****************************
KAĞAN'IN AĞZINDAN:
İlke'nin bayılmasıyla Aras' ın onu kucakladığı gibi ilk gördüğü taksiye bindirmesi bir olmuştu. Hepimiz arkasından hiç hız kesmeden koştuk. Ben , Ecem, Öykü ve Kuzey bir arabaya binmiştik. Sonradan aramıza katılan Berk ve Ecesu kendi arabalarına binmişlerdi. En önde Aras ve İlke , tam arkalarında biz ve arkamızda Berk ve Ecesu.. Hayır şu dünyada en nefret ettiğim ilk şey planladıklarımın gerçekleşmemesidir. Ve şuan bunun âlâsını yaşıyorduk. Havaalanında Aras uçağa binecekti, o gittikten bir süre sonra her şey normala dönecekti. Tabi hiçbir şekilde iletişimimiz kesilmeyecekti.
Ama en azından Aras'ın acıları az da olsa dinecekti. Sonuçta hiçbir yerde şuan da burda olduğundan daha mutsuz olamazdı. Her neyse önemli olan bu değil. Şuan önemli olan olayların hiç de tahmin etmediğim gibi olması birde üstüne Aras'gilin olduğu taksinin çok yavaş gitmesi. Ay tam hız yapmamız gereken zaman kaplumbağa hızında gidiyoruz. Dayanamadım ve kornaya bastım.
K- Azcık hızlı olsana kardeşim! Hastaneye gidiyoruz. Düğün salonuna değil. İçinde saçı bozulmasın diye çaba harcadığın bi gelin yok! Hastaneye yetiştirmen gereken hi hasta var. Şimdi derhal o ayağını gaza yükle!
Galiba fazla atar yaptığımdan olsa gerek yanımdaki Kuzey bana "Artiz mi ne artizi? Artiz ne arar la bazarda?" Bakışları atarken arkamda Ecem'in omzunda ağlayan Öykü korkarak bakıyordu. Sakinliğimi belli etmek istercesine hareketler yapmaya çalıştım. Önce sol kolumu cama dayadım. Oturduğum yerde yayıldım. Islık çalmayı denedim. Olmadı. Kasmadım. Dikiz aynasında Öykü'ye ve Ecem'e baktığımda bu sefer "Neyin kafası?" Der gibi bi tepki gördüm. Abi ne yapsak yaranamıyoruz ya. Bu arada aklıma İlke'nin bana geçen günlerde anlattığı şeyler geldi. Öykü'yle Ecem'in etrafımızda olmadığı Bir anda İlke yanıma sessizce gelip bana bir şeyler anlatmak istediğini söylemişti. Uygun bir yere gidip onu dinler pozisyona geçmiştim. Bana ne anlatacağını çok merak etmiştim. Hayır Ecem'e veya Öykü'ye değil de neden bana?
İ- Bak Kağan bu anlatacaklarımı kimsenin bilmesini istemiyorum. Anlatabilceğim tek kişi sensin. Sana güvendiğim için rahatlıkla gerçekleri anlatacağım. Aslında hepiniz beni Aras'a karşı fazla soğuk ve ilgisiz sandınız. Evet dıştan hareketlerim bunu göstersede aslında bende Aras' ı seviyordum. Hem de çok. Ama bunu hiç bir zaman ne ona nede bir başkasına söyleyemedim. Olabileceklerden korktum.Gelecekte yaşayabileceklerimizden korktum. Çünkü önümde çok büyük bir örnek vardi. Annem ve babam... Onlar bana zamanında büyük bir ders vermişlerdi. Çok kötü bir ders. Eskiden bana anneannem babamla annemin lise zamanındaki birlikteliklerini şöyle anlatırdı.

"Yavrum senin annemle baban lisedeyken tanışmışlardı. Onların ki masallarda okuduğumuz aşklara bin basardı. Vallaha öyle yavrum. Çok seviyorlardı birbirlerini hiç bir zaman kavga etmezlerdi. Her zaman huzur, mutluluk... Buna dedenle ben çok şaşırırdık. Bu nasıl bir aşkta bu kadar mutlular diye. Sonra evlendiler zaten.Ve bize dünya Tatlısı seni verdiler evladım." Anneannem böyle anlatınca çok övünürdüm onlarla. Herkese anlatırdım onların aşkı böyle böyle diye. Ta ki bir gün "Biz Boşandık" demelerine kadar. Hayatımın çöküşünü yaşamıştım. Bir dönem psikolojik destek almıştım. Bu kadar hassas olduğumu o zamanlar anlamıştım."
Bunları anlatırken gözlerinden birer birer yaşlar süzülüyordu. Devam etti.
" Bu olaydan sonra insanlara güvenim azaldı. Hayatıma hiç bir erkeği sokmamak, annem gibi olamamak için kendime söz verdim. Tabi Aras gelene kadar sözüm yerindeydi. Onun hayatıma girmesi Sözümü bozmama neden oldu. İşte böyle Kağan.. Benim Hikayem de bu.. bunca şey benim "soğuk umursamaz Gamsız" lakablarını almama neden oldu."
Duyduklarım Karşısında şok olmuştum. Artık onu daha iyi anlayabiliyordum. Bu yüzden ona hak veriyordum ve ona kızmıyordum. Ben bunları düşünürken Kuzey'in bana seslendiğini fark etmedim bile. Ellerini önümde sallarken birden düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm.
K- İyi misin kardeşim? Daldın gittin. Ne düşünüyorsun?
Ka- Yok bişey düşünmüyorum. Ne oldu ki?
K- Geldik de.
Ka- Ha tamam tamam dur bir yer bulup park edeyim.
K- Tamam kardeşim.
El çabukluğuyla düzgünce park ettim. Hepimiz hızlıca arabadan indik ve acile doğru yöneldik.
*********************************
KUZEY'İN AĞZINDAN
İlke'nin geldiğine inanmıyorum . Aras da salak mıdır nedir ?! Gülüyor mal . Neyse aptal aşık ... Öykü Ecem'e sarılmış ağlıyordu. Ben de birazdan Kağan'a sarılıp ağlamaya başlayacağım. Öykü'nün her bir gözyaşı benim canımı yakmaya yetiyordu. Öykü'nün yanına çöküp kendime çektim. Başı hızla boyun çukurumdaki yerini alırken saçlarına öpücükler kondurmaya başladım.
Kuzey-O iyi olacak bunu sen de biliyorsun.
Öykü-Onun kalbinde üfürüm var. Ya bir şey olursa?
Kuzey-Ona bir şey olmayacak. Bana güveniyorsun değil mi?
Öykü-Güveniyorum sevgilim.
Kuzey-Sen daha demin ne dedin?
Öykü-Sevgilim dedim sevgilim.
Ondan yüzünü görebileceğim kadar uzaklaştım .
Kuzey- Bir daha söyle ...
Öykü - Sevgilim ...
Onun sevgilim derken incelip büzülen dudakları beni ona çekiyordu.Dudaklarına eğilmeye başladım. Tam dudaklarımız birleşecekken aramıza Aras girdi . Salya sümük ağlayarak bana sarıldı . "Kuzey ! Kardeşim ne oluyor bana ?!" diyordu .
Kuzey- Hem benim romantizmimin içine sıçrıyorsun hem tişörtüme sümük bulaştırıyorsun hem de aşıksın gerizekalı . Çekil !
Aras - Ya normalde Berk'e sarılacaktım ama işemeye gitti . Sen de böyle konuşarak bana hiç yardımcı olmuyorsun . Ben gidecekken gözlerin doluyordu ama !
Kuzey- Kardeşim şurada öpüşmemin içine sıçtın. Ne dememi bekliyorsun?
Aras-Ay pardon abi nereden bileyim senin işi pişirmeye başladığını?
Kuzey-Sen de haklısın. Tabela asmayı unutmuşum. 'Kuzey öpüşüyor bulaşmayın'
Aras , Öykü'ye döndü .
Aras- Ama Öykücüm iyi yaptım şimdi . Evlenmeden öyle öpüşmeler falan olmuyor .
Öykü- Seni de göreceğiz .
Aras- Yaw siz tam birbirinizi bulmuşsunuz . Benim İlke'm içeride baygın . Siz burada muck muck .
Kuzey- Aha Berk geldi . Git hadi onun yanına .
Aras - Öyle olsun bir de kov beni .

Derken içeriden doktor çıktı . Hepimiz bir anda ayaklandık .
Doktor- Ilke hanım gayet iyi . Üfürümden dolayı bayılmış . 10 gün rapor verdim . İstirahat etmesi şart . En azından 1 gün hiç kalkmasın .
Aras hemen atıldı .
Aras- Görebilir miyiz .
Doktor - Hayır .
Aras - Neden ?!
Doktor - Ilke hanım sadece bayanların girmesini istedi .
Aras - Ben .. Beni de mi istemedi ?
Doktor - Siz Aras Bey misiniz ?
Aras - Evet .
Doktor - Ilke Hanım özellikle sizi istemedi . dedi ve güldü . Biz de arkada Aras'ın göt oluşuna gülüyorduk . Bize dönüp 'ne gülüyonuz ?' Bakışı attı .
Aras- Demez öyle ya ... Dedi mi ?
İlke- Evet dedim .
Aras- İlkee !!!
İlke- Aras ? Bağırmasan diyorum . Hastahanedeyiz .
Aras birden İlke'ye doğru koştu ve onu kucakladı .
İlke- Aras salak mısın indir beni !
Aras - Ya bir kere sarılsan ya ... Lütfen . Sana ihtiyacım var.
İlke derin bir nefes alıp kollarını Aras'ın boynuna doladı . Aras iyice sıkı sarıldı . (Medya)
Yaklaşık on dakika öyle durdular . Ben de Öykü'yü göğsüme doğru çektim .
Öykü- İlke'yi böyle göreceğime hayatta inanmazdım .
Kuzey- Ben de.
Ve Aras'ın engellediği şeyi yaptım . Dudaklarımı dudaklarına kapattım . Gerçi Kağan ve Ecem bizden önce davranmışlardı ama olsun.
Doktor - Ilke hanım Aras Beye şakanızı da yaptığınıza göre artık eve gidin . Dinlenmeniz gerek .
İlke başını kaldırmadan
İlke- Teşekkürler doktor bey . dedi .
******************************
~~ Silam Lanetliler . Evet bölüm yayınlama görevi bana düştü . (Elmaaaaaaa ben :D) Neyse inşallah bölümü beğenirsiniz . Valla uzatmak için canımız çıktı :D

♥PAZARTESİ LANETİ ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin