3. Yıl

263 35 172
                                    

Osmanlı İmparatorluğu her zamanki gibi yatağında, yani Timur İmparatorluğu'nun yatağında oturmuş, yanında yatan ve başını kendi kucağına koymuş uyuyan Zeyrek'i okşuyordu. Daha sonra gözü yanında ufak masada duran defterine yöneldi. Şu ana kadar üç defter bitirmişti ve elindeki de neredeyse bitmişti. Elbette Timur İmparatorluğu kendisinin ne yazdığını merak etmiş ama Osmanlı'nın bundan pek hoşlanmadığını gördüğünde daha fazla sormamış veya yer ayırıp kitaplığına koyduğu diğer üç defteri karıştırmamıştı. Osmanlı İmparatorluğu iç çekerek deftere uzandı ve Zeyrek'e baktı.

"Hey, biraz kenara kayabilir misin?"

Hayvan homurdanıp başını kaldırdı ve Osmanlı İmparatorluğu'na bakıp diğer tarafa döndü. Osmanlı ise tebessüm etti  ve defteri dizine koyup açtıktan sonra tekrar masada duran kaleme uzandı ve yazmaya başladı. Yazısına dalmışken kapının oradan gelen bir tıkırtı duydu ama gelenin Timur olduğunu düşündüğü için başını kaldırmadı lakin ses duyulmasına karşın Timur İmparatorluğu onun yanına gelmemişti. Osmanlı İmparatorluğu başını kaldırdığı zaman hiçbir şey göremeyince gerildi ve etrafa gizli gezdirmeye başladı. Gergince etrafına baktığı sırada kulağının arkasından gelen bir hava hissetti ve hızla oraya döndü.

"AH!"

Osmanlı İmparatorluğu arkasını döndüğü zaman kendisine bakan Timur İmparatorluğu'nu gördü ve titreyen elini yavaşça kalbinin üstüne  götürdü. Timur İmparatorluğu bunu gördüğü zaman yüzündeki gülümseme yavaşça silindi ve karşısındaki adamın bembeyaz olmuş yüzüne baktı. Neden böyle korktuğunu anlamamıştı ama kötü hissetmişti. Hızla yanına oturup ona baktı ve elini omzuna koydu.

"İyi misin?"

Osmanlı İmparatorluğu sadece yutkunmakla yetindiği zaman Timur İmparatorluğu gergince arkasına yaslandı ve Osmanlı'yı da yanına çekip dizlerine oturttu, ayağı bağlı olduğu için bunu yapması biraz zor olmuştu ama en sonunda onu kendine yaslayıp sarılmayı başarmıştı. Osmanlı İmparatorluğu ise karşılık vermemiş, sadece gözlerini kapatıp derin bir nefes almıştı. Biraz kendine geldiği zaman gözlerini açıp kaşlarını çatarak Timur İmparatorluğu'na baktı.

"Aklından ne geçiyordu?!"

Timur İmparatorluğu kendisine baktığı zaman Osmanlı İmparatorluğu onun ne kadar üzgün olduğunu gördü ve çatık kaşlarını gevşetip iç çekti.

"Korkacağını tahmin edemediğim ve korkuttuğum için bağışla."

"Ne?"

Osmanlı İmparatorluğu boş gözlerle Timur İmparatorluğu'na baktı. O kendisinden özür mü diliyordu? Bunu neden yapıyordu? Osmanlı İmparatorluğu boş boş karşısındaki adama bakmaya devam ederken belinde bir baskı hissetti ve kendisini Timur'un göğsüne yarı uzanır bir halde buldu. Tam ağızını açmış çıkışacakken Timur İmparatorluğu'nun konuşmaya başlsması ile lafları ağızına tıkıldı.

"Biliyorum biraz umursamaz ve çekilemez biriyim, aynı zamanda pervasız. Bunlar senin hoşuna gitmiyor biliyorum ama sen istersen ilgili ve mütevazi olabilirim. Sana daha sıcakkanlı davranıp sarar ve sarmalarım. Böyle davranmamı ister misin? Hoşuna gider mi? Benimle rahatça konuşabilmeni istiyorum. Normal bir şekilde.."

Osmanlı İmparatorluğu Timur İmparatorluğu'na baktı, ne demek istediğini ve neyi kast ettiğini çok iyi anlamıştı ama anlamak istedi.. Ve anlamamazlıktan geldi.

☫ 𝐄𝐥𝐞𝐯𝐞𝐧 𝐲𝐞𝐚𝐫𝐬 ☫〢𝐂𝐇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin