Bölüm/1

43 9 0
                                    


Belinde ki ağrıyı yok sayarak apartmanın merdivenlerini yavaş yavaş çıkmaya başladı. Bugün işte diğer günlere oranla oldukça fazla yorulmuştu. Bugün diğer günlerin aksine makinelerle daha fazla çorap ve kış günü için atkı örmüştü. Hatta bir ara elleri bile uyuşmaya başlamıştı. Ama hepsi geride kalmıştı. Şimdi çocuklarını kucağına alıp , o güzel kokularını içine çekecekti. Ve bütün yorgunlukları geçecekti.

Kapının kilidini ikinci defa çevirip kapıyı açtı. Kapıyı açmasıyle beraber büyük ve yaramaz oğlu Arthur'un ağlama sesinini iştmeye başladı. Muhtemelen yine küçük kız kardeşi Maria ile kavga etmişlerdi diye düşündü genç kadın. Kapıyı hızlıca kapatıp kanepede ağlayan oğlunun yanına ilerledi. Yanına oturup elleri ile gözyaşlarını sildi. Başına bir öpücük kondurdu. Tek eliyle sırtını okşayıp sakinleşmesini sağladı.

Küçük ve şirin kızı ortalıkta yoktu. Aynı abisi gibi ağlayıp sonra da harap düşüp bir yerde uyumuştur diye düşündü. Oğlunu ağlamasını durdurarak onunla konuşmaya çalıştı.

" Noldu annecim? Neden ağlıyorsun? "

Arthur ara sıra ağzından kaçan hıçkırıklarının arasından zorluklarla konuşmaya çalıştı.

" Anne. Götürdüler. Maria'yı götürdüler. "

Genç kadın birden ayağa fırladı. Küçük kızının kaldığı odaya ani bir şekilde girdi. Yatağı dağınık bir şekilde öylece duruyordu. Çıkardığı kıyafetleri ise hala yerdeydi. Acele ile diğer odalara da baktı. Yoktu. Küçük kızı yoktu. İçinden bildiği tüm duaları sırasıyla okudu. Nereye gitmişti? Kim götürmüştü onu? Salona ilerleyip oğlunun yanına ilerledi.

" Kim götürdü onu ? Söyle bana Arthur. "

" Abi. Genç abi. "

" O kim Arthur? O kim? "

" Bilmiyorum. " diyip tekrar ağlamaya başladı. Genç kadın ne yapacağını bilmiyordu. Korkuyordu sadece. Şaşkınlıkla annesini izleyen oğlu Arthur'u aniden kucağına alıp evden çıktı. Yan komşusu dul ve üç çocuğu olan Lexi'nin ziline bastı. Gözyaşları içinde kapının açılmasını bekledi. Küçük kızlarının kapıyı açmasıyla gözyaşları hızlandı. Içeri girip Lexi yi buldu ve Arthur'u kucağından indirdi. Arthur ağlamayı bırakmış hatta Lexi'nin çocukları ile oyun oynamaya başlamıştı. Ama oğlunun içinde ki huzursuzluğu kendi içinde de hissediyordu.

Lexi ile Elizabeth kanepeye oturup konuşmaya başladılar. Lexi Elizabeth'in elini sıkıca tutup güç vermek istiyordu. Olayın ne olduğunu daha bilmesede genç kadının zor bir olay geçirdiğini anlamıştı. Genç kadının ağlaması azaldığında Lexi konuşmaya başladı.

" Noldu Elizabeth neyin var? "

" Maria'yı kaçırmışlar Lexi. Ne yapacağım ben?"

Lexi'nin yüz ifadesi birden değişmiş. Gözyaşları akmaya başlamıştı. Elizabeth işe gittiği zaman Maria'ya sürekli bakardı. Nerdeyse elinde büyümüştü. O prenses gibi güzel ve tatlı olan kız şimdi yok muydu? Diye düşündü.

"Polise git Elizabeth. Ben Arthur'a çok iyi bir şekilde bakarım. "

Genç kadın neden daha önce aklına gelmediğini düşünerek ayağa kalktı. Arthur'un başına bir öpücük kondurdu ve evden çıktı.

Acele ile apartmanın merdivenlerinden indi. O anda eski kocası aklına geldi. Ona haber vermelimiydi? Çocuklarının iki senedir yüzünü göstermiyordu. Şimdi de çocuğunu kaybedince mi arayacaktı. Vazgeçti. Gururu için yapmamalıydı. Ya kızı? Kızına ne olacaktı? Eski kocası çok varlıklı ve de güçlü biriydi. Yardımına ihtiyacı vardı. Telefonunu paltosunun cebinden çıkarıp tuşlara bastı. Ne diyecekti şimdi? Korkuyordu. Kocası ile aşk evliliği yapmış fakat kocasının aldatma sonucu ayrılma kararı almışlardı. Adam her ne kadar aldatmadığını inkar etsede.

Ölümcül KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin