Ölümcül Kayıp

Bölüm/8

Edward birden adamın üzerine atlayıp yere düşmesini sağladı. Adamın üstüne atladığı hâlde canında az da olsa yanma hissetmişti kim bilir adamın canı nasıl yanmıştı. Edward bunu düşününce alayla gülümsedi. Adam alta Edward üstte kalmıştı. Etraftaki meraklı bakışları aldırmadan adamı yüz üstü çevirdi. O sırada adamın omzuna bastıran bir el daha fark etti. Edward şaşkınlık içinde kafasını kaldırdı ve elin sahibine baktı. Gelen kişiyi görünce yanlız olmadığını fark etti. Kendisinde bir güven duygusu oluşmuştu. Harry gibi bir dostu olduğu b için Tanrı' ya bir kez daha şükretti.

Edward Harry 'e doğru bakıp minnettar bir tebessüm etti ve adamı yaka paça ayağa kaldırdı. Arabasının yanına kadar Harry ile beraber ensesinden tutarak götürdü. Adam arada sırada kaçmaya çalışsa da bu iki adam karşısında yapabileceği bir şey olmadığını anladı ve kaderine razı olup sessizce yürüdü.

Edward adamı arabasına yaslayıp üzerini kontrol etti. Sonradan başına açabilecek bir dert olmasını istemiyordu. Edward kafasını arka tarafa doğru çevirip Elizabeth' in evine doğru baktı. Elizabeth oğlunu kucağına almış şaşkın bakışlarla Edward' a bakıyor ve ne olup ne bittiğini çözmeye çalışıyordu. Edward , Elizabeth' in bu halini anlayınca ona doğru elini kaldırıp görebileceği şekilde ' sorun yok ' mesajı vermeye çalıştı. Ancak Elizabeth ' in şaşkın ve meraklı bakışların da bir değişiklik görmemişti.

Harry adamı yakasından iterek arka koltuğa oturtup kendisi de adamın yanına oturdu ve adama sert bakışlar atmaya devam etti. Edward etrafa göz gezdirip anormal durum var mı diye etrafı kontrol etti. Her şey yolunda gözükünce hızlıca arabasına bindi. Arkada oturan adama dikiz aynasında görebileceği şekilde alayla gülümseyip arabasını her zaman ki gibi Harry ' nin evine sürdü. Harry tek başına yaşadığı için ve genellikle Edward' ın evinde kaldığı için kötü işlerini bu evde yaparlardı. Ne bir depoları ne de bir özel mekanları vardı.

Edward adamı eve sokup salondan içeri soktu. Sandalyeye oturur oturmaz sert bir yumruk attı yüzüne. Adam acıyla gözlerini kapatarak yanağını tutmaya başladı. Edward sinirini alamayıp bir kez daha sert bir yumruk attı. Adam bu kez acıyla inleyip aynı yanağını tuttu. Bu sefer ise dudağı patlamış üstüne üstlük kanaması durmayacak gibi kanıyordu.

Edward kolunu adamın oturduğu sandalyeye koyup adamın suratına daha çok yakınlaştı. Adam elini yanağından çekip daha güçlü görünmeye çalıştı. Edward adamın gözlerinin içine sinirle bakıyorken adam ise korkusuzca bakıyordu.

" Kızım nerde! " diye boğazı yırtılırcasına bağırdı Edward. Güçlü ve tok bir şekilde bağırıyordu. Adam cevap vermeyince Edward dayanamayıp adama arka arkaya sert yumruklar atmaya başlamıştı. Harry , Edward' ı omuzlarından tutup sakinleştirmeye çalıştı.

" Söyleyemem. Çok Üzgünüm. " dedi adam. Göz yaşları akmaya başlamıştı bile. Edward adamın bu haline oldukça şaşırmıştı. Biraz önce güçlü durmaya çalışan bu değil miydi?

" Ölmek mi istiyorsun? " diye elini tekrar sandalyeye koydu ve adama doğru daha fazla yaklaştı. Adam bu bakışlara dayanamayıp gözlerini yere doğru indirdi.

" Eğer size bunları söylersem daha kötüsü olcak. " adam göz yaşlarına sahip çıkamıyordu. Oldukça fazla korkuyordu. Bu işi batırırsa da sonunda ne olacağını çok iyi biliyordu. Eliyle göz yaşlarını silip güçlü kalmaya çalıştı. Korkusunu ve tedirginliğini ört bas etmeye çalışıyordu.

" Eğer bize doğruları söylersen hiç bir şey olmaz. " dedi ve alayla gülümsedi. Adam Edward' in bu gülümsemesinden haz etmemişti. Onu sinirlendirmisti ama yine de bulunduğu ortamdan dolayı ses çıkaramıyordu.

Karşısında ki koltukta oturan adama baktığında umursamaz bir tavrı vardı. Elinde ki telefon ile

" Anlamıyorsunuz. Babamı öldürüp , anneme kurnazca yaklaşacağını söyledi. Siz o adamın diğer yüzünü görmediniz. "

" O adam kim? " dedi büyük bir merak içinde.

" Söyleyemem. Yapamam. " dedi başını sağa sola doğru olumsuz anlamda sallarken.

" Bak annene ve babana yardım edebilirim. " dedi Edward. Adamı dediklerine inandırmak istercesine içten bir samimilik ile konuştu.

" Edemezsin. " dedi adam eşli güçlü haline dönmeye çalışırken.

" Benim villamda işe başlarlar. Mutfak bölümünde hemde ama sende bana o kişiyi söyle. "

" İlk başta onların güvenliğinden emin olmam gerekiyor. "

Edward sinirlenmiş bir ifade ile sert hareketlerle cüzdanını çıkardı. Ceketinin iç cebinden bir tükenmez kalem çıkardı. Cüzdanından da bir kart çıkarıp arkasına villasının adresini yazdı.

Karta yazısını yazdıktan sonra kontrol etti. Kartını adama uzatıp Harry ' nin yanına oturdu.

" Al bu kartı. Ailene mesaj olarak ifade et her şeyi. Tabiki burda olman haricinde. "

Adam cebinden çıkardığı telefon ile mesaj yazarken Harry adamın başında bekledi. Yaptığı her şeyi izliyordu. Eğer ters bir hareket yaparsa ikisininde başı belaya girecekti. Adam mesajı ailesine yolladıktan sonra Harry telefonu adamın elinden birden çekip telefonu tekrar kötülük etti. İçinde her hangi bir bilgi bulabilirim ümidiyle.

Telefonda bilgi bulamayınca telefonu kapatıp cebine attı. Nefesini dışarıya doğru verip Edward' a döndü.

------- -------- ------- --------

Vote sınırı : 5