Şeytan vs Şeytan

276 7 5
                                    

O'nun ağzından

Mavi odamdan çıktığında hala nedensizce sırıtıyordum.Bu kız gerçekten beni eğlendiriyordu.Onu ondan iyi tanıyordum, hayatı boyunca ona soluduğu hava kadar yakındım.O ise bunu göremeyecek kadar aptal.

Çizdiği kötü kız imajının altında yatanı biliyordum.Ama itiraf etmeliyim ki bu kadar da dolmuş olduğunu tahmin etmiyordum.Demek gereğinden fazla zamandır bu imajı korumak için kendine zarar veriyordu.

O ağladığında istemsizce gözyaşlarını silmiştim.Hala kendime bunun için kızıyordum.Ben onun koruyucu meleği yada onun düşündüğü gibi ortağı değildim.Ben onun ECELİYDİM...Ona göre hareket etmem lazımdı.Fakat bu gece olanlar oyunun bir parçası olsada ben öyle hissedememiştim.Bu da beni gerçekten kızdırmıştı.

İnkar edemediğim gerçekse mükemmel bir gece olduğuydu.Sonrasında ise kendime olan hıncımı Mavi'den çıkarmıştım.

Derin bir iç çekip yataktan kalktım.Odanın halini görünce tekrar sırıttım.Gerçekten değişik biriydi Mavi.Beni çıldırtabilecek kadar değişik.Ne diyordum ben!

Kafamdaki düşünceleri atmaya çalışır gibi kafamı sağa sola salladım.Duvardaki saate baktığımda saatin sabahın beşi olduğunu gördüm.Hiç uykum kalmamıştı ama iyi bir duşa ihtiyacım vardı.Hemen banyoya yöneldim.

Duşumu alıp havluyu belime sardım.Bir baş havlusuylada saçımı kurulayarak giyinme odama doğru yürüdüm.Spor bir şeyler giyip saçımı kurutmadan odadan çıktım.

Merdivenleri inip asansöre yürüdüğümde bir hizmetliyi gördüm.Ona doğru yaklaştım ve emir verici bir tonda konuştum.

"Odamdaki kırılıp dökülen eşylar ben geri dönene kadar yenilenmiş ve yerleştirilmiş olsun."

Kadın hemen korkuyla kafasını sallayıp koşuşturmaya başladı.Bende spor salonuna doğru yol almıştım ki Faruk'un sesini duydum.

"Efendim bilmeniz gereken bir şey var."

"Ne oldu faruk bu saatte?"

"Malların teslim edileceği yeri öten herif bulundu şu anda depoda bağlı efendim."

Sabah sabah yine sinirlerimin gerildiğini hissettim.

"Gidelim." dedim sert bir şekilde ve önden yürümeye başladım.

Otoparka geldiğimizde "Ben kullanırım." dedim.Faruk anahtarı verdiğinde kapımı açmasına fırsat vermeden sürücü koltuğuna yerleştim.O da arabaya bindiğinde hızla arabayı otaparktan çıkardım.

Yolda süratle giderken Faruk tek kelime etmiyordu.Hızımdan dolayı sinirli olduğumu anlamıştı.Senelerdir yanımda olmanın avantajı diye düşündüm.

Depoya geldiğimizde hızla arabadan inip kapıyı sertçe kapadım.Hızlı adımlarla ilerlerken Faruk da bana yetişmeye çalışıyordu.

Deponun içine girdiğimde direk sandalyeye bağlı,ağzı bantlı, kel, iriyarı ve daha önce hiç görmediğime emin olduğum adama doğru yöneldim.Başında duran adamlarıma elimle çıkın emri verdim.

Önünde durup hızla ağzındaki bantı çektim.Adam inlerken bense sinirle konuşmaya başladım.

"Demek cesaret fazlalığı olan adam sensin."dedim sakin bir ses tonuyla.

"Abi valla benim bir kabahatim yok kim olduğunu bile bilmiyordum ben.Özür dilerim abi çok pişmanım lütfen bırakın beni gidiyim.Ailem var benim çocu-"

"Kess!Onları bu işe bulaşıp beni karşına almadan önce düşünecektin."dedim adeta kükrer gibi bir ses tonuyla.

Gözümü adamdan ayırmadan elimi arkamdaki Faruk'a uzattım.O da hemen anlamış olacak ki elime silahı koydu.Hızla, bana durmadan yalvaran adamın ağzına soktum.Gözleri korkuyla açıldı ve ağlamaya başladı.Ağzında silah olduğu için sesi boğuk çıkıyordu.

O'NUN MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin