Dağ evindeydim,kaybolduğumdaki saklandığım o evde. Birazcık düşünmek istiyordum. Fırat bana neden hiçbir şeyini anlatmamıştı. Ağlamktan helak olan gözlerim artık düşüyordu,yavaş yavaş kendimi uykuya teslim ediyordum.
Sabah olmuştu ve ben kapı yumruklama sesleri ile uyanmıştım. Önce korkudan açamadım ama sonra Fıratın sesi olduğunu anlayınca kapıyı açtım.
"Ne var ne istiyorsun"
"İnci seni çok merak ettim iyi misin?"
"Sayende çok iyiyim ya sağol"
"Güzelim ne olur beni dinle"
"Gene ne saçmalıyacaksın kim bilir"
"Bak ne olursun beni dinle"
"Tamam lan dinliycem,ama sende her şeyi anlatacaksın bana söz mü?"
"Söz yemin ederim söz,sana her şeyi anlatacağım"
"Dinliyorum önce eski sevgililerin den başla"
"Benim bu hayatta 3 tane sevgilim oldu ilki İkra,onu bir erkekle konuşurken gördüm yanına gidip sorduğumda arkadaşım dedi,bir gün bana uyuyacağım diye mesaj atmış,ama sonra onu takip ettiğimde aynı geçen gün gördüğüm aynı erkek ile öpüşüyordu,kavga ettik ayrıldık,bunu kimse bilmiyor Sibel de dahil. İkincisi Yaren,o çok futbol hastası bir kızdı sürekli maç yapıyordu,bir gün beni çağırmadan halısaha maçı yapmaya gitmiş,tesadüfen bende oraya gittim ve beni antrenör ile aldatıyordu. Son olarak Buse,aşka ümidim kalmamışken Buse geldi ve beni tekrar aşka inandırdı ama ondan çok sıkıldım çok enerjisizdi ondan ayrıldım."
"Tamam seni anlıyorum haklı olduğun sebepler var, şimdi aileden bahset."
"Ben küçükken annem ve babam öldü. O zaman köye gidiyorduk ve babam kaza yaptı. Annem o zaman papatyaya hamileydi. Hastaneye geldiğimizde annem ve babam kurtulamadı ama papatya kurtuldu. Papatyanın ismini ben koydum annem papatyaları çok severdi hep bir kızım olursa adını papatya koyucam derdi ama nasip olmadı bende rahmetli annemin sözünü yerine getirdim ve ismini koydum."
Düğümlenen boğazından kelimeler titriyordu ve bir damla gözyaşı göz pınarlarından düştü.
"Tamam gerisini anlatma ben sana güveniyorum"dedim.
"Hadi o zaman gidelim" Başımı salladım ve kapıdan dışarı çıktık. Arabaya doğru yürüyordum ki birden silah sesi duyduk.
"Fırat bu ses ne?"
"Yok bir şey güzelim sakin ol,şu ağacın arkasına saklan ben şimdi bakıyorum"
"Dikkatli ol" dedim. Fırat gittiği anda bir adam beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı.
"Fıratttttttttt"
"İnci,lan bırakın İnciyi" diye konuştu. Tam o sırada Fıratı vurdular.
"S*ktir"
"Fırat iyi misin,ya naptınız fırata"
"Bacım bir sus"
"Nereye götürüyorsunuz beni"
"Gittiğimizde görürsün"
Geldiğimiz yer bir barakaydı. Beni bağlamışlardı.
"Merhaba hanfendi beni hatırladınız mı?"
"Sen"
"Evet ben,beni sevgiline ispitlemek neymiş göstereceğim sana"
"Allah senin belanı versin"
"Şşş bela okuma"
"Ne istedin benden,ne istedin sevgilimden sen"
"Bu az bile oldu,sevgilinin bana yaptıklarının karşısında ne ki bu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci (Askeri Hikaye)
RomanceVan'da görev yapan bir asker ve ona rastgele yazan bir hemşire...
