İnci (Askeri Hikaye)

22.Bölüm

Sabah uyandığımda odadan çıkarak lavaboya doğru yol aldım. Lavaboya giderken Ece'nin annesi Gülperi abla ile karşılaştım.

"Günaydın İnci kızım"

"Günaydın Gülperi abla" göz altları şişmişti ve gözleri kızarıktı.

"Abla iyi misin ağladın mı sen?" Bu cümleyi kurmamla beraber ağlamaya başladı.

"Ay ablacım ağlama sakin ol" diyerek kenardaki mindere oturttum.

"Nasıl ağlama yavrum,gül gibi kızımı gurbete gelin verdim"

"Gözün arkada kalmasın Gülperi abla biz ona orada çok iyi bakarız."

"Ondan hiç şüphem yok kızım ama insan özlüyor evladını. Senin de annen var beni iyi anlar"

"Elbette tabi ki özlersin abla ama istediğinde git gör belki oda senin yanına gelir"

"Yok kızım gelmez,istese de gelemez"

"Niye abla?" Ağlaması daha da şiddetlendi.

"Askere kız verdik,gecesi yok gündüzü yok. Bir başına kalacak. E bunun hamileliği var. Evlendi illaki çocukları olacak hamileliğinde yanında kim olacak?"

"Abla sen gidersin işte"

"Bora Samsun'da boşuna mı ev tuttu? Böyle şeylerde kaynanasının yanına gidecek benim yavrum ben bayramlarda falan anca görürüm"

Ne diyeceğimi gerçekten bilemiyordum. Yani kadın biraz haklıydı.

"Benim kızım rahatsız olur ama utanıp da anneme gidelim diyemez"

"Gülperi abla sen merak etme istediğin zaman gelir kalırsın Ece'de,yanında olursun. Nasıl olsa evlendireceğin başka evladın yok"

"Öyle olur mu hiç kızım?"

"Tabi,taşınırsınız yada Van'a olmaz mı?"

"Ece'nin babası hayatta gelmez"

"Aman be  abla sen gel,kalsın oda oğluyla geliniyle"

"Bırakamam ki kızım,kusura bakma seninde başını şişirdim"

"Gülperi abla ne kusuru ben seni her zaman dinlerim. Ayrıca o gözyaşlarını sil. Ece seni böyle görse mutlu olamaz üzülür"

"Öyle mi diyorsun?" Diyerek gözyaşlarını sildi.

"Öyle diyorum hah şöyle" diyerek ayağa kalktık ve ona sıkıca sarıldım.

"Bende senin bir kızın sayılırım bundan sonra beni de ararsın tamam mı?"

"Tamam yavrum" diyerek ayrıldı benden.

"Ben gideyim de kahvaltıyı hazırlayayım" diyerek kapıya gitti.

"Bir kızın etmem ama birazdan yardıma gelirim Gülperi sultan" dedim ve gülümsedim. Aynı zaman da oda bana gülümseyip kahvaltı hazırlamaya gitti.

Lavaboya doğru gittiğimde rutin işlerimi halledip çıkacaktım ki Fırat içeri daldı.

"Ay Fırat ödümü koparttın,başkası sandım seni"

"Tuvaletimi yapmaya geldim"

"İyi tamam yap ben çıkıyorum" diyerek kapıyı açmıştım ki geri kapattı.

"Dur burda beraber çıkarız"

"Sen iyice delirdin galiba nerde olduğumuzu unutma"

"Bir şey olmaz" dedi ve klozetin kapağını kaldırdı bende arkamı döndüm.