13. Bölüm

428 17 0
                                    

Sinsi planım işe yaramıştı,onları odada yalnız bırakmıştım. Arka bahçeye Fırat'ın yanına gitmiştim.

"Hallettim"

"Ya güzelim acaba doğru bir şey mi yaptık?"

"O ne demek Fırat?"

"Şu demek,içimden bir his bir şey olacağını söylüyor"

"Abartma be sanki ne olacak?"

"Bilmem,ama hissediyorum"

"Aşkım saçmalama en fazla ne olabilir ki"

Fırat'ın endişesini anlayabiliyordum. Eğer anlaşamazlarsa Fırat,Keremle arasının bozulmasından korkuyordu. Biraz ilerleyerek Fıratın odasının bulunduğu kata çıktık,o sırada Fıratta beni Meltem hanımla tanıştırdı.

"Merhabalar efendim ben teğmen Meltem Gürkonak"

"Merhaba Meltem hanım ben de Fıratın kız arkadaşı İnci Soykan"

"Memnun oldum İnci hanım,ne iş yapıyordunuz?"

"Öncelikle sizli,bizli konuşmayı kaldıralım,mesleğimse hemşirelik"

"Peki İnci,bu arada mesleğin çok güzel bir meslek"

"Teşekkür ederim Meltem,ayrıca senin mesleğin daha iyi"

"Sağol,bu arada Fırat yüzbaşıyla genelde ben ilgileniyorum eğer güvenmezsen anlayabilirim ama bir şey yapamam"

"İçim o konuda rahat,birincisi ben Fırata sonsuz güveniyorum. Sende edepli ve terbiyeli birine benziyorsun,kalbinde kötülük yok sana güvenim sonsuzdur. Aklım geride kalmayacak"

"Bu düşüncelerin çok hoş ama maalesef çoğu kişi senin gibi düşünmüyor şimdiden seni sevdim"

"Bende seni sevdim Meltem"

"Hanımlar sohbetinizi bölüyorum ama bir kahve de mi içmeyelim?"

"Haklısınız komutanım,şimdi Atlas'a söylerim kahveleri getirir,bu arada İnci sen kahveni nasıl alırsın?"

"Orta şeker,zaten komutanının nasıl içtiğini biliyorsundur" gülerek kafa sallamıştı.

"Atlas bize 3 kahve 2'si orta şekerli 1'i sade"

Aradan 3 dakika geçmişti ki bir asker elinde kahveyle bize doğru gelmişti.

"Buyrun komutanım" diyerek orta kahveyi Fırat'a uzattı.

"Siz de buyrun komutanım" diyerek Meltem'e uzattı sade kahveyi ve en son sıra bana geldi.

"Hanfendi buyrun" dedi ve kahveyi aldım. O sırada Fırat bizi tanıştırdı.

"Atlas bak bu kız arkadaşım İnci,İnci bu da er Atlas Güleç"

"Memnun oldum Atlas" diyerek el sıkıştık ardından Atlas gitti,sohbete devam ettik ki birden  bir el ateş edildi.

"Fırat bu ses senin odandan geliyor"

"Ya Zeynep Kerem'i vurdu yada Kerem Zeynep'i" koşarak onun odasına ulaştığımızda kimsenin birbirini vurmadığını görünce derin bir nefes aldık. Ama Kerem Zeynep'in kolunu sıkıca sıkıyordu kızın resmen gözleri dolmuştu,onları ayırdık ama ikiside askeriyeden çıkıp gitmişti.

"İNCİ SEN NE YAPTIN? ÜSTELİK BENİ DE BU İŞE BULAŞTIRDIN SENİN YÜZDEN ARKADAŞIMLA KÖTÜ OLDUM BEN SANA DEMİŞTİM ARKADAŞIMLA ARAM BOZULACAK DİYE"

"Fırat ben böyle düşünemedim,özür dilerim"

"APTALSIN,YALANDAN AĞLAMA"

"Ben yalandan ağlamıyorum bana hakaret etme"

İnci (Askeri Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin