Sabah uyanınca (tabi erken uyanınca) önce banyoda elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra ise kahvaltıya indim. Üzerime beyaz bir gömlek giymiştim çünkü elbiseleri kuaförde giyecektik.
Kahvaltıya inerek kahvaltı yaptık hep beraber. Sonra da kuaföre geldik. Abartı istemiyordum saçımı,bu yüzden sadece at kuyruğu toplattırıp,uçlarına bukle attırdım. Makyajı ise hafif olarak bir makyaj yaptık.
"İnci makyajım nasıl olmuş ve saçım?"
"Zeynep abartsaydın" onu yanıma çekip kulağına doğru fısıldadım.
"Gelinin kız kardeşi yada en yakın arkadaşı değilsin çok abartı" dedim.
"Damadın yengesiyim naber" dedi göz kırparak.
"Sen ne oynak,ne yüzsüz,ne arsız bir insansın" dedim.
"Yeni mi fark ettin canım" dedi ve Ece'nin yanına doğru ilerledi. Bende telefonumu alarak Fırat'a mesaj atmaya karar verdim.
Güzelim: Hayatım işiniz bitti mi?
Güzelim: Çok sıkıldım.
Mesajlar gitmişti ama Fırat'ın interneti kapalıydı.
"İnci hadi gel resim çekiniyoruz" diyerek beni yanına çekti Ece ve fotoğraf çekildik hep beraber. Kuaförde işimiz bitince arabalara binip tekrardan villaya girdik çünkü tamamen hazırdık.
Kız kınası Artvin'de olacaktı. Biraz durduktan sonra damat tarafı geldi.
Ve benim yakışıklı sevgilim
Kapı tutma olayı olmadı.
"Fırat niye kapıyı tutmadılar?"diye Fırat'a sordum.
"Onu kız evinde yapacaklar,tabi kuşağı da kız evinde yapacaklar. Şimdilik sadece düğün ve nikah olacak,bizde bu akşam yola çıkacağız hazır ol"
Anladım manasında kafamı salladım. Bora gelip Ece'nin karşısında durarak duvağı açtı ve alnından öptü Ece'yi.
Arabalara binerek nikah salonuna doğru yola koyulduk. Nikah salonuna geldiğimizde indik ve içeri geçtik.
Ece ve bora o kadar güzeldiler ki mutluluktan gözlerim doldu.
"Aşkım sen ağlıyor musun?" Dedi Fırat gözyaşlarımı silerek.
"Duygulandım inşallah bizde evleniriz"
"O zaman Van'a dönünce istiyim seni babandan"
"Aman,zaten babam sinirlenmek için yer arıyor bence sakin sakin gidelim" dedim ve oda güldü.
Koltuklara oturarak onları izliyorduk. Birden Zeynebin ağlama sesleri geldi.
"Zeynep niye ağlıyorsun?" Diye sordum ona. Aynı şekilde Kerem'de sordu.
"Ay ne bileyim İnci içimden geldi. "
"Şaşırdım,yani sen pek ağlamazsın böyle şeyler için" dedim. O sırada nikah memuru söze girdi.
"Sayın Bora Gürbüz,sayın Ece Polat,evlenmek için belediyemize başvuruda bulundunuz. Elimizdeki verilere bakarak evlenmenize hiçbir engel olmadığını gördük. Şimdi bir kez de şahitler huzurunda beyanınızı söylemeniz gerekmektedir. Siz sayın Ece Polat,Bora Gürbüz'ü hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan kocalığa kabul ediyor musunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci (Askeri Hikaye)
RomanceVan'da görev yapan bir asker ve ona rastgele yazan bir hemşire...
