29.Bölüm

246 17 0
                                    

2 Ay Sonra

İki ay geçmişti. Koskoca iki ay,telaş yapmıştım çünkü Fırat bu iki ayda gelmemişti. Uzun bir görev olacağını biliyordum ama bu şekilde olacağını tahmin bile etmemiştim. Oralarda ne yer ne içerdi,nereye gittiğini bile bilmiyordum.

Bu iki ayda kapıma 15 asker gelmişti. Her kapıyı açtığımda kötü bir haber gelecek diye fenalaşıyordum. Meğerse böyle uzun göreve giden askerlerin yakınlarına uğruyorlarmış. Zeynep'te aynı haldeydi benim gibiydi. Papatya beni,ben papatyayı hiç yalnız bırakmıyorduk.

Elif'in karnı iyice büyümüştü. Dokuzuncu aya ulaşmıştı. Doktor her an doğurabilir demişti. Bu yüzden onu da yalnız bırakmıyorduk. Ece ilk ayları olmasına rağmen çocuk istiyordu ancak olmamıştı. Bunun bir kere yapılarak olmayacağını söyleyip içini rahatlatmıştım. Elif ve Ece alışkındı ancak Elif,ya kocam doğumuma yetişemezse diye endişeleniyordu.

Bu iki aylık süreçte Dudu'yu hiç yalnız bırakmadan yardımcı olmuştuk. Sadece ben değil,Zeynep,Papatya,Elif,Ece ve uzaktan bile olsa Mine destek olmuştu.

Yine yorgun argın yatağımdan doğruldum ve elimi yüzümü yıkadım. Geçen günlerde göreve kalmaktan,Fırat için endişelenmekten göz altlarım mosmordu aynı zamanda rengimde solmuştu. Fırat'ım gelse birkaç güne toparlardım. Üstüme yine hemşire kıyafetlerimi giyinerek saçlarımı arkadan balık sırtı ördüm. Solgun yüzümü birazcık kapatmak için makyaj yaptım ve hazır olunca Zeyneple evden çıktık.

Oda artık kendi mesleğine devam ediyordu ve bazen onun arabasıyla bazen de benim arabamla gidiyorduk. Hastane ve kreş yakındı. Ben bu iki ayda arabamı Van'a yeniden getirttirmiştim. Babamla aram hala limoniydi.

Hastaneye girer girmez odaya eşyalarımı bıraktım ve acil kısmına geçtim. Sünnet olmuş olan bir çocuk gelmişti. Yaz aylarında olduğumuz için sünnet artmıştı.

"Neyi vardı?" Diye sordum babasına.

"Daha dün sünnet ettirdik. Çişini korkudan yapmadı,acil diye getirdik" kafamı aşağı yukarı salladım. Neden bebekken yaptırmıyorlarsa,sonra böyle hem çocuk hem anne baba zorlanıyor.

"Eşofmanını çıkarır mısın tatlım,bakmam lazım" tedbir amaçlı önce bakmalıydım bir yarası,mikrobu varmı diye.

"Hayır" dedi kafasını sallarken.

"Neden?"

"Utanıyom,hem ayıptır sen kadınsın erkek doktor baksın bana" dedi. Oda bir yandan haklıydı çünkü çevresinden böyle görmüştü.

"Erkek kadın hiç farketmez biz sağlıkçıyız bizden utanmaman lazım" ikna olmamıştı ama tereddütle eşofmanını aşağı indirdi.

"Ama çok bakma utanırım" sözlerine güldüm ve baktım. Tamam çok şaşırmıştım çünkü hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordum. Çocuğun kilo artışından dolayı penisi içine çökmüştü.

"Durum biraz kötü ama ben şimdi halledeceğim" dedim ve bir kova getirdim.

"Canım şimdi biraz baskı uygulayacağım dayanmaya çalış sen" korku içinde kafasını salladı ve kapatmak istedi ama babası onu sakinleştirdi.

Eldiven takarak kenarlardan bastırarak penisini çıkarmaya çalıştım. Ben bastırdıkça çocuk bağırıp ağlıyordu. O kadar sert bastırmıyordum. Biraz sonra penisi çıktığında tuvaletini yapmasını söyledim. Korkarak yapmaya başladı ve ağladı. Ama neyse ki tamamen tuvaletini yapınca rahatladı.

"Geçmiş olsun,şimdi bir merhem yazacağım onu sürersiniz. Çişini yapmaktan korkmasın. Şu anda kasıkları ağırabilir normal" dedim ve onları gönderdim. Yeniden bir sünnet vakası gelmişti.

İnci (Askeri Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin