26.Bölüm

243 11 0
                                    

Gözyaşlarımı umursamadan evden çok sert bir şekilde çıktım. Arkama Fırat geldi.

"Güzelim iyi misin?" Kafamı kaldırdım ve ona bakarak sıkıca sarıldım.

"Hemen gitsek olmaz mı?" Doğru düzgün konuşamıyordum ağlamaktan.

"Tamam bitanem gideriz sen iste yeter" dedi. "Eşyalarımız kaldı"

"Çok sevgili kardeşi ve yeğeni gitsin öyle girer alırız" dedim ve beraber arabaya yürüdük.

"İnci ben gerçekte-"

"Açıklama yapmana gerek yok ben zaten seni tanıyorum." Dedim ve gözlerinin içine baktım. Derin bir nefes vererek arkama yaslandım.

"İlerde kızımız olursa ona sakın benim babamın bana yaptığı şeyleri yapma." Gözümden akan yaşı silerek devam ettim.

"Bırak senin yanında çocuk olsun,seninle eğlensin,gezsin. Başkaları ne düşünür diye büyütmeyelim tamam mı?" Ona doğru baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Biz kızımızı farklı büyüteceğiz ben onunla seni beraber büyüteceğim demek isterdim ama bende büyümedim. Ama beraber büyürüz sen hiç korkma" arabanın kısıtlı alanında ona sıkıca sarıldım. Bir kaç dakika sonra telefonum çalınca Mine'nin aradığını gördüm.

-Efendim Mine

-Abla gittiler geri gelsen olmaz mı?

-Geleceğim,geleceğiz ama eşyalarımızı almaya

-Gitmesen olmaz mı? Seni çok özledim ben.

-Canım kardeşim ortalık bir durulsun o zaman bana gel istediğin kadar vakit geçirelim

-Abla

-Noldu

-Annem ve babam içerde kavga ediyorlar biz papatya ve Zeynep ablayla salondayız. Elif ablalarda gitti.

-Tamam geliyorum.

"Ne olmuş" dedi Fırat. " Annemle babam kavga ediyormuş gidip araya gireyim bitek ben araya girince kavgaları biter"

Arabadan inerek eve doğru yürüdük ve içeri girdik.

"Abla" diyerek sarıldı Mine bana,Papatya da aynı şekilde abisine sarıldı. Zeyneple göz göze gelince endişeli şekilde baktı bana. Kalkıp annemle babamın yanına gittim.

"Tamam kavga etmeyin yeter artık" dedim yüzlerine bakmadan sert bir sesle.

"Sıra sana da gelecek hanfendi."

"Kızına kardeşinin yanında vurmamalıydın Tuncay" dedi annem.

"Neriman benim sabrımı zorlama yoksa"

"Yoksa ne baba ya yoksa ne? Yeter artık anneme bir kere daha bağırma. Yıllarca senin bağırıp çağırmaların yüzünden kaç defa annemin kalbi kırıldı. Yapma artık bir kerede kalbimizi kırma"

Sustu,babam ilk defa sustu. Yüzüme öyle bir kırgınlıkla baktı ki.

"Ben sizin iyiliğinizi istiyorum,İnci ben o kadar kötü bir insan mıyım?" Dedi babam. Sesi titriyordu.

"Sen bizim iyiliğimizi bu şekilde düşünme baba. Şunu bil,sen kötü bir insan değilsin ancak bize karşı bu kadar olma. Emin ol ki. Yüzüme attığın tokattan çok kalbim acıdı. Bence sen orayı iyileştir" dedim ve annemi de kolundan tutuğum gibi salona götürdüm.

"Annem biz gideceğiz istersen sende gel" dedim.

"Gitme kızım ben gelemem"

"Tamam anne gelme,ben giderim" Fıratla beraber odama gittik ve eşyalarımızı hazırlamaya başladık.

İnci (Askeri Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin