Muhteşem bir hikaye. Ön yargısız okumanız tavsiye edilir!
.
Error ve Ink tesadüfen farklı bir AE'de mahsur kalırlar. Fark edilmemek için rol yaparlar. Çıkışı arıyorlar. Ama bu o kadar kolay değil!
(TÜRKÇE ÇEVİRİ)
Sabah uyandığımda Error yanımda değildi. Saati kontrol ettim. Neredeyse balo başlamak üzereydi. Ne kadar uyudum ben? Cidden o kadar sarhoş muydum?
Ayağa kalktığım gibi elbisemi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biraz makyaj yaptım. Tamamen hazır olduğumda mutfağa gidip biraz atıştırdım. Balonun başlamasına 5 dakika kalmıştı. Bir taksiye bindim ve salona gittim. Herkes çok güzel giyinmişti. İlk olarak Bayan Dream ile Bayan Blue'yu gördüm. Yanıma geldiler.
"Bizde seni bekliyorduk. Dünleyin seni göremedik. Lord'un söylediğine göre bayılmışsın."
"Evet hehehe, siz ne için bekliyordunuz?"
"Beraber dans etmek için tabiki şapşik. Üçümüz beraber hadi biraz eğlenelim."
Onlarla beraber dans edecek bir yer bulduk. Müzik eşliğinde dans ediyorduk. Gülüyorduk. Kahkaha atıyorduk. Eğleniyorduk. Beni onların arkadaşı sanan kişilerle. Onlar benim arkadaşlarım değildi. Ve arkadaşlarımdan hiç bir haber alamadım.
"Kızlarr, ben davetiniz için teşekkür ederim ama Lord'u bulmalıyım. Nerede olduğunu biliyor musunuz?"
"Oh, sanırsam o balkondaydı."
"Teşekkür ederim tekrardan, birazdan geri gelirim."
Yanlarından ayrılıp Error'un bulunduğu balkona doğru gittim. Dışarıda gün batımını izliyordu.
"Sana katılabilir miyim?" diye sordum.
Beni fark etti.
"Oh, senmissin. Tabi gel."
Error'un yanına geçtim.
"Her hangi bir şey buldun mu, yakut gibi?" sordum.
"Hayır, henüz değil. Saklanmış olmalı."
"Eğer bu gün eve gidemezsek biliyorsun, Lord Error'un yerine bir karar almış olacaksın."
"Bunu hep yapmıyor muyum? Ama haklısın. Bu gün bulmamız gerek. Ancak dünden beri her yere bakıyorum. Ne yakuttan bir iz var ne de ışığından."
"Ne yapacağız bu durumda? Lord bize yalan mı söyledi?"
"Sen uyurken onu tehdit ettim. Yalan söylemiyor."
"Başka neler yaptın ben uyurken?"
"Sör Geno ve Sör Fresh ile tanıştım. Diğer soylular ile beraber biraz sohbet ettik. Ayrıca Lord ve Bayan Ink'i bayıltan kişininde kim olduğunu bulmaya çalıştım."
"Şüphelendiğin var mı?"
"Y/N ve Dream'den şüpheliyim. İkiside önceden kütüphaneyi duymuş ve büyülere ilgileri var."
"Sör Nightmare de bir ara bana bizimle birlikte kütüphaneye gelmek istediğini söylemişti."
"Sör Killer da şüpheliler arasındaydı. Bir kaç hırsızlık olayı dışında başka bir şey bulamadım."
"Hırsızlık mı?"
"Tarihe çikolata hırsızı olarak geçmiş. Herkes onu öyle biliyor. Bence gayet şüpheli. Amacı çikolata stoğumu çalmak olabilir. Belki de o yüzden Lord'u kaçırdı."
"Saçmalama Error, bunu yapan kişi sihir yapabildiğimizi biliyor olmalı. Yoksa sihir emici bir taşa ihtiyaç duymazdı. Bizim farklı bir evrenden geldiğimizi bilen kim var?"
"Kimse?"
"Aslında Killer bana garip davrandığımı söylemişti. Belki gerçekten o..."
"Bunu anlamanın tek bir yolu var. Eğer bu günde bir şey olmadıysa o yakut illaki yarın ortaya çıkacak. Eğer öyle olmasa balo salonuna saklanmazdı."
"Bu durumda yarın da..."
"...Buradayız."
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordum
"Hiç bir fikrim yok, tek bildiğim, yarın bir çok şey açıklanacak. Aramızdaki haini bulacağız."
"Sence kim olduğunu gösterecek mi?"
"Hayır, ama biz öğreneceğiz."
Hava artık kararmıştı.
"Bu arada söylemeden edemeyeceğim, Güneşten bile daha çok göz kamaştırıyorsun."
"Aww, teşekkür ederim. Sende çok çirkinsin."
"Sana benzemişim. Konu bu mu şimdi? İltifat edene böyle mi cevap veriyorsun?"
"Şaka yapıyordum. Merak etme yakışıklısın. Galiba."
"Galiba? Neyse tamam, ben içeri geçiyorum."
"Bende kızların yanına gideyim bari, görüşürüz."
"Görüşürüz güzellik."
Dream ve Blue'nun yanına gittim. Biraz daha dans ettik. Yarın için ne olacağını düşünüyorum.
