Oy falan ne varsa isterim
Günün üçüncü bölümüdür
🌈
Kapısının çalmasıyla müzik dinleme işine ara verip kapıyı açtı Selim, karşısında Kaya'yı gördüğünde ona anlamayan bakışlarla baktı.
"Ne oldu? Neden geldin?"
Kaya elindeki abur cubur olan poşeti Selim'in eline tutuşturup içeriye girdi. "Kaya neden geldin diyorum sana?"
"Bunaldım biraz." Selim sinirlenmemek için derin bir nefes aldı, hala pişkin bir şekilde kapısına gelebiliyordu.
"Bu bana gelebileceğin anlamına mı geliyor?" Kaya yine onu takmayarak direkt mutfağa ilerledi, kendi evi gibi davranıyor dolapları karıştırmaktan geri durmuyordu.
"Beni affetmen için ne yapayım? Selim ne istersen yaparım, vallahi yaparım lan. Oğlum ben seninle olan hiçbir şeyimi kaybetmek istemiyorum." Selim histerik bir biçimde güldü.
"Ulan umrumda bile değil, affetmiyorum. Ben Beniz değilim Kaya, yapıp yapıp beni affet diyince affeden.... Kendine gel ve hayatımdan git artık. Gerçi zahmet etme ben gideceğim." Dayanamıyordu artık.
Kaya da sinirlendi Selim'e ve burun buruna gelene kadar yürüdü üstüne oğlanın. "Nereye gideceksin lan? Oğlum unut benim dediklerimi diyorum sana anlamıyor musun sen?" Selim adamı ittirneye çalışsa bile cüsse farkından dolayı kıpırdatamamıştı. "Hayırdır şimdi de gideceğim diye mi döveceksin?"
Kaya sinirle gözlerini açıp kapadı. "Zorlama Selim, her şey yaşandı ve bitti, ne abartmanın bir anlamı var ne de diretmenin. Arkadaşlığımıza devam edeceğiz." Selim'in sinirle verdiği nefes Kaya'nın dudaklarına çarptı.
Adamın içi bir tuhaf olurken kendisini silkeledi, salak salak şeyleri düşünmenin sırası değildi şuan. "Sikime devam ederiz, bak son kez söylüyorum sana Kaya, bizden bir sikim olmaz. Sen evleneceksin ben de gideceğim buradan, ikimiz de mutlu mesut yaşayacağız." Babasız da büyütürdü bebeğini, her şeyi tek başına da hallederdi.
Onun zaten ondan başka neyi vardı ki?!
"Olmaz öyle şey, sen kalacaksın!" Selim'in kolunu tutup hafif sıktığında oğlan inleyerek kendisini geriye çekti. "Pislik herif! Kolumu acıttın hayvan! İnsan değilsin yemin ediyorum. Ben burada duracağım ve senin evlenmeni mi izleyeceğim? Oldu ya!"
Artık ikisi de bağırıyordu ve apartmanın onları dinlediğinden bir haberlerdi.
"Tek sorun evlenmem mi yani?" Yan komşu kibar gibi ağzını kapattı, evlenen adamın koynuna mı giriyordu yani Selim...
"Bak senin kendin bir sorunsun Kaya, git artık buradan. Peşimde de dolanma, Beniz'le olan evliliğine odaklan." Derin bir nefes aldı, boğazına diziliyordu kelimeler.
"Hayatına bak." Başı hafifçe dönmeye başlarken odağını kaybetti bir an. "Selim? Gözlerin kayıyor! Selim?!"
Karşısındaki oğlan kucağına doğru yıkılırken korkuyla irkildi Kaya, bir anda bayılması onu endişeye sürüklerken çabucak evden ayrılıp hastaneye götürdü Selim'i. Yarım saat içinde pek çok tahlil yapılırken Kaya sadece olanları izliyor, yorum yapacak hal bulamıyordu kendisinde.
Bu kadar güçsüz mü düşmüştü Selim kendisi yüzünden? Bu kadar mı yormuştu onu? Oysa kendisi hem her haltı yemiş hem de affedilmişti çabucak.
Telefonu avcunda titrerken arayana baktı.
Beniz.
Şuan ne açacak ne de konuşacak hali vardı, telefon kapanana kadar izledi aramayı. Sonra kapandı telefon, tahliler çıkmış olmalı diye düşünerek kapısında beklediği odaya girdi kapıyı çalarak.
"Selim Görgün'ün tahlillerini soracaktım ben." Biraz endişeliydi. "Nesi oluyorsunuz?" Sisteme bakarken bir yandan sormayı da unutmadı doktor. "Yakın dostuyum."
"Ah pekâlâ, Selim beyle daha önce konuşmuştuk bu konuyu ama belli ki bizi pek dinlememiş. Hamileliğinde bu aylarda özellikle sıkıntı stres yaşamaması konusunda anlaştığımızı zanne-"
"Hamileliğinde mi?" Şokla ağzı aralandı. "Siz... Bilmiyor muydunuz?"
"Bilmiyordum..."
🌈
Kısa farkındayım ama texting kitabı sonuçta
Bölüm nasıldı?
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni biliyon ben seni severim
General FictionNot: Allah çarpsın ki Ekim erkek ve eşcinsel bir kurgudur. Not2: iki ana çiftten oluşuyor kurgu. EkimxDirenç. KayaxSelim. Ekim: abi... abi senin adın gerçekten Direnç mi Direnç: yok ohm amk .....