Kasırga kasabası, neredeyse terkedilmiş bir yerdi. Sadece birkaç kişi, bu kasabada yaşamaya devam etmişti. Çok eski olan evler, bu kasabada bulunan en çarpıcı yapılar arasındaydı. Hatta bazıları, bu evlerde lanetli olduğuna inanıyorlardı.
O karanlık ve yağmurlu gecede, arkadaşlarım Sarah, Jack ve Ben, bu kasabada bulunan eski evlerden birine girmeye karar verdiler. Ben, bu fikre sıcak bakmıyordu ama diğerleri ısrar etti. "Neden burada olduğumuza dair bir kanıtımız olsun" diye düşünmüşlerdi. Ne yazık ki, ben de onların yanında kalmanın dışında bir şey yapamadım.
Lanetli olduğuna inanılan bu ev, kasabadan çok uzakta bir yerdeydi. Açıkçası, orada hiç kimse yaşamıyordu. Sarah, Jack ve Ben, kapıyı açmak için uğraşırken, ben de arkadaşlarımın yanında bekliyordum. Kapı açıldığında, içeriye girdik ve kapıyı kapatmak için geri döndük.
Evin içindeki atmosfer, birçok eski eşyanın bulunduğu karanlık bir odada, gerçekten korkunçtu. İşe yaramaz eşyaların arasında dolaşırken, bu evde bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim. Duygularıma güvenmekle ilgili sorunlarım vardı ama bu sefer, içimdeki his, gerçekten çok güçlüydü.
Sarah, "Bu evde bir şeyler hissediyorum" dedi. Jack, "Bir şeyler yanlış" diye ekledi. Ben, "Burada olmaktan rahatsızım, burayı terk etmeliyiz" dedim. Ancak, arkadaşlarım, "Sana ne olacak ki? Öyleyse neden burada olduğumuzun bir kanıtı yok?" diye sordular. Bu noktada, kendimi onların yanında kalmanın dışında bir şey yapamadım.
Eve daha fazla keşif yaparken, benim hislerim daha da kötüleşti. Gerçekten kötü bir şeyin olacağından emindim. Bir süre sonra, bir odaya girdik ve odanın tam ortasında bir sandık bulduk. Sandığın içinde birkaç kitap ve bir çift eldiven vardı. Eldivenler, iki kişilikti ve elleri kesilmiş gibi görünüyorlardı.
Sarah, "Bunlar ne?" diye sordu. Jack, "Belki de bir suçlu tarafından bırakıldılar" diye yanıt verdi. Ben, "Belki de bu sandık burada olmamalıydı" diye düşündüm. Ancak, arkadaşlarım, bu eşyaları almak için birbirleriyle yarışmaya başladılar.
Ben, çıkıp gitmek istediğimi söyledim ama onlar, "Daha keşfedilecek yerler var, gitmeyi düşünemeyiz" diye yanıt verdiler. Sonra, bir yere gittik ve bir şeylerin yanlış olduğunu hemen fark ettim. O kadar karanlıktı ki, ne olduğunu göremiyordum. Ama birden, bir şeyin bana dokunduğunu hissettim.
Sarah ve Jack, "Sana bir şey oldu mu?" diye sordular. "Bir şeyin beni dokunduğunu hissettim" diye yanıt verdim. "Tamam, buradan çıkıyoruz" dediler ve evden hızla çıktık.
Kasırga kasabası, artık benim için daha da korkunç görünüyordu. Eve girdiğimizden beri, içimde bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim. Arkadaşlarımla birlikte evden çıktığımızda, benim hislerim daha da kötüleşti.
Birkaç gün sonra, Sarah ve Jack'ten haber alamadık. Onların kaybolduğunu düşündük ama sonra onların cesetleri, o lanetli evde bulundu. Ben, o eve hiçbir zaman geri dönmedim. Ama o kasabada kalan insanlar, hala o lanetli evin varlığına inanıyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yolculuğu: Kayıp Ruhlar Şehri
Paranormal.. Kadın, kapının arkasındaki şeyin kim veya ne olduğunu bilmiyordu. Ama içindeki korku, onu hareket edemez hale getirmişti. Sonunda kapı açıldı ve karşısına çıkan şey, onun hayatını sonsuza kadar değiştirecekti.