Kederin ve Karanlığın Pençesinde
Yıl 1924'tü. Bir kasabanın ücra bir köşesinde, korkunç olaylar yaşanmaktaydı. Halk arasında "Kader Kulesi" olarak anılan bir kule bulunuyordu bu kasabada. Eski bir efsaneye göre, kuleye gelen bir kişi, kendi kaderini öğrenmek için zindana hapsolunuyor ve sonu gelmez bir karanlıkta çırpınıyordu. Kimsecikler cesaret edip de bu kader kulesine yaklaşmaya. Oysa ben, Sadık Ahiyev, maceraya düşkün türk korku hikayeleri yazarı olarak, bu kasabaya gelmiştim. İstediğim tek şey gerçek bir korku hikayesi yazmaktı.
Kararlı bir şekilde kuleye doğru ilerlemeye başladım. Hayır, korku benim dostumdu. Onunla baş başa kalıp gerçek korku hikayeleri yazmak istiyordum. İnsanların korkuları üzerine yazdığım bilgisayar programı, onların gerçek korkularını analiz edip bana esin kaynağı olmuştu. Bu sefer gerçek bir korku hikayesi yazabilmek için kendimi gerçek bir karanlığın içine bırakacaktım.
Kuleye adım attığımda hemen içime kasvet çöktü. Taşlarının tamamı yosunla kaplı olan bu kule, yüzyıllar boyunca kasabadaki insanların korkulu rüyası olmuştu. Şeytani bir aura etrafı sarıyor gibiydi. Kuleye adım attığımda, adeta başka bir boyuta giriyormuşum gibi hissettim. Yanımda taşıdığım fenerin titremesi, içimi adeta buz kesen bir korkuyla doldurdu.
Derinlerde bir gürültü duyuldu. Zindan kısmında hapsedilen kişilerin iniltisi ve çığlık sesleri bana kadar geliyordu. Nefesim bir an için kesildi. Karanlıkta adımlarımı zorla atarken kalbim hızla çarpmaya başladı.
İleriye doğru ilerlerken, önümden bir gölge hızla geçti. Gözlerim ışığını kaybetmişti fakat bu gölgeyi gözümle göremesem de bedenim onun varlığını hissetti. Kulaklarımı tırmalayan bir fısıltı işittim ve tüylerim ürperdi. Ses sanki kulaklarımın içinde yankılanıyordu. "Kendine hükmedeceksin" dedi ses. "Bu kuledeki tüm hayaletlerin efendisi olmalısın."
Heyecanla ilerlerken, nihayet bir odaya adım attım. Gözlerimi alıştırdıkça etrafı daha net görebiliyordum. Kuledeki tüm ızdırapları, bu kuleye adım atanların acı dolu kısmetiyle son bulduğu söylenirdi. Kule, yıllardır boş ve terk edilmiş bir şekilde kasabanın huzurunu kaçırıyordu.
Kasabanın ileri gelenleri, birbirlerine fısıltıyla bu kuledeki korkunç hadiselerden bahsederken, kimsenin cesareti, bu efsanevi yapının içine adım atmaya yetmiyordu. Ancak, Türk korku hikayeleriyle ün yapmış yazar, Ahmet Bey, bu kasabada geçici olarak kalmaya karar verdi.
Ahmet Bey, kasabanın mistik atmosferinden ve karanlık hikayelerinden ilham alarak günlerini geçirmeye başladı. Her gece, büyülü kuleyi merakla seyrediyor ve yazdığı romanların karakterlerini bu ürkütücü mekanla birleştiriyordu. Ancak gün geçtikçe, kule hakkında işittiklerinden çok daha fazlasına tanık olacağının farkına varacaktı.
Bir gece, Ahmet Bey'in uykusu korkulu bir rüya ile bölündü. Kule onu çağırıyordu, sanki içine çekiyordu. Gece karanlığında, gözlerini açtığında kendisini kuleye giden bir yolun başında buldu. İçgüdüsel olarak, ayaklarını bu yola doğru sürüklendi ve karanlığın sarmaladığı kuleye doğru ilerlemeye başladı.
Her adımda, kule daha da büyüyordu. Ahmet Bey'in içi soğuk bir dehşetle doldu. Artık geri dönme şansının olmadığını anlamıştı. Zifiri karanlık koridorlardan geçerken, tuhaf sesler ve ürpertici figürler onu rahatsız etmeye başladı. Gözlerini zorla açık tutarak yoluna devam etti, ama gördüğü manzaralar normallikten çok uzaktı.
Derken, en üst kata ulaştığında, korkularının katlanarak arttığını hissetti. Karanlık bir odada ortada tek başına duran bir ayna vardı. Aynanın etrafındaki yazı ise tüm bedenini saran bir tüyler ürpertisiyle okudu: "Kaderini görmek istiyorsan, aynaya bak!"
Ahmet Bey, bir an tereddüt etti, ancak merakı ve yazma tutkusu daha baskındı. Cesareti topladı ve aynaya doğru adımını attı. Ancak ayna, beklediğinden çok daha karanlık bir dünyaya açılan bir kapıydı. O an, Ahmet Bey, kendi içine gömüldüğünü hissetti ve artık gerçeklikten tamamen kopmuştu.
Kasaba halkı, Ahmet Bey'in kaybolduğunu fark ettiğinde, o da yeni bir Kader Kulesi efsanesi haline gelmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/344192687-288-k523606.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yolculuğu: Kayıp Ruhlar Şehri
Paranormale.. Kadın, kapının arkasındaki şeyin kim veya ne olduğunu bilmiyordu. Ama içindeki korku, onu hareket edemez hale getirmişti. Sonunda kapı açıldı ve karşısına çıkan şey, onun hayatını sonsuza kadar değiştirecekti.