Bir gece, genç bir adam olan Ahmet, ıssız bir ormanda yürümekteydi. Etrafı sis kaplamış, ağaçlar korkutucu bir şekilde sallanıyordu. Ahmet'in içinde garip bir his vardı, ancak merakı onu bu karanlık ve ürkütücü yerde ilerlemeye zorluyordu.
Birdenbire, Ahmet bir kulübeye rastladı. Yıllar boyunca terk edilmiş gibi duruyordu. Ahmet, içeriye girerken kapının gıcırtılı sesiyle irkilse de, merakı ona yol göstermeye devam etti.
Kulübenin içinde, eski bir masa ve sandalyeler, tozlu bir yatak ve raflarında kırık cam şişeler vardı. Ahmet, odanın bir köşesinde yerde bir günlük buldu. Merakla günlüğü açtı ve okumaya başladı.
Günlük, kulübenin eski sahibi olan bir adamın yazılarıydı. Adam, bir zamanlar burada yaşadığını ve ormanda tuhaf olaylara tanık olduğunu anlatıyordu. Geceleyin, kulübenin etrafında tuhaf sesler duyduğunu, gölgelerin hareket ettiğini ve garip varlıkların ortaya çıktığını yazmıştı.
Ahmet, günlüğü okurken kulübenin dışında bir şeyin hareket ettiğini fark etti. İçeriye baktığında, gözleri kocaman bir gölgenin ona doğru ilerlediğini gördü. Panik içinde dışarı çıkmaya çalıştı, ancak kapı bir anda kilitlendi.
Gölge, Ahmet'in üzerine doğru hızla yaklaştı. Ahmet, korku içindeyken gölgenin yüzünü gördü. Karanlık ve dehşet verici bir yüzle birlikte, gölge hiç ses çıkarmadan Ahmet'e doğru uzandı.
Ahmet'in kalbi hızla atmaya başladı. Son bir çaba ile kapıyı kırmaya çalıştı, ancak başarısız oldu. Gölge, ona doğru yaklaştıkça, Ahmet'in hayatı gözlerinin önünden geçti.
Tam o sırada, kulübenin kapısı aniden açıldı. Ahmet, dışarı çıkmak için son bir hamle yaptı ve kulübeden fırladı. Ancak, arkasına baktığında gölgenin kaybolduğunu gördü.
Ahmet, ormanda koşmaya başladı. Kalbi hala hızlı bir şekilde çarpmaktaydı ve arkasına bakmadan ilerlemeye devam etti. Ormanda dolaşırken, tüyler ürpertici çığlıkların ve garip seslerin yükseldiğini duydu. Sis yoğunlaşıyor, ağaçlar daha da karanlık ve tehditkâr görünüyordu.
Birdenbire, Ahmet bir mezarlıkla karşılaştı. Mezar taşları sıralanmış, bazıları yıpranmış ve kırılmıştı. Mezarlıkta rüzgarın ürkütücü bir şekilde esmesiyle gözlerini kırpıştırdı. Ahmet, bu korkunç yerde durmaya cesaret edemedi ve hızla geçmeye çalıştı.
Ancak, mezarlıkta durduğu süre boyunca, gölgenin geri döndüğünü fark etti. İçgüdüsel olarak, ona yaklaşan tehlikeden kaçmak için ormanda hızla koşmaya devam etti. Ancak gölge, onu takip ediyordu, adımları hızlanıyordu ve nefesini ensesinde hissediyordu.
Ahmet, ormanda başını döndürecek kadar hızlı koşarken, şans eseri bir ışık huzmesi gördü. Işığa doğru yönelip umutla ilerledi. Işığın kaynağı, uzakta bir evin penceresinden yansıyordu. Ahmet'in içindeki umut büyüdü ve son bir çabayla oraya ulaşmaya çalıştı.
Eve yaklaştıkça, gölge daha da yaklaşıyordu. Ahmet, son gücünü kullanarak eve girdi ve kapıyı ardında kapattı. İçeride, yaşlı bir kadın olan Leyla ile karşılaştı. Kadın, Ahmet'in paniğini fark etti ve ona sakinleşmesini söyledi.
Leyla, bu ormanda yaşayan kötü bir ruhun Ahmet'i takip ettiğini anlattı. Ruhun, ormanın derinliklerindeki eski bir lanetle bağlı olduğunu ve kimseye zarar vermekten çekinmediğini söyledi.
Ahmet, korkuyla Leyla'ya durumu anlattı ve ondan yardım istedi. Leyla, ruhu etkisiz hale getirmek için özel bir tılsımı kullanabileceğini söyledi. Ahmet, son bir çare olarak bu teklifi kabul etti.
Leyla, kötü ruhu etkisiz hale getirmek için özel bir tılsımı kullanmaya başladı. Ahmet, endişeyle beklerken, Leyla'nın ritüelleriyle birlikte odadaki atmosfer değişti. Odanın havası ağırlaştı, sessizlik bir an için yerini gizemli bir titreşime bıraktı.
Birdenbire, gölge kulübeden çıktı ve odanın etrafında dönmeye başladı. Ancak, Leyla'nın tılsımı güçlü bir koruyucu kalkan yaratmıştı ve ruh bu korumaya zarar veremedi. Gölge, öfkeyle çığlık atarak oradan uzaklaştı ve yavaşça kayboldu.
Ahmet rahat bir nefes aldı. Leyla, genç adama gülümseyerek, ormanda yaşadığı kötü ruhların uzun süredir halkın üzerinde bir tehdit oluşturduğunu anlattı. Ancak o, bu ruhları etkisiz hale getirmek için uzun yıllar boyunca öğrendiği bilgelik ve yetenekleri kullanmayı başarmıştı.
Ahmet, Leyla'ya minnettarlıkla teşekkür etti ve onunla birlikte güvende olduğu bir yerde kalma teklifini kabul etti. Leyla, ona geçmişte yaşadığı korkunç olayları anlattı ve Ahmet'e bu tehlikeli ormanda daha fazla dolaşmamasını önerdi.
Birlikte, Leyla'nın evinde güvenli ve sakin bir gece geçirdiler. Ahmet, bu korku dolu maceradan dersler çıkarmıştı. Artık doğanın derinliklerinde kaybolmak yerine, insanların uyarılarını ve çevrelerindeki tehlikeleri dikkate almayı öğrenmişti.
Ertesi sabah, Ahmet Leyla'ya veda ederek ormandan ayrıldı. Arkasına bakmadan, evin etrafında sessizce yürüdü ve ormanın kenarına ulaştı. Bu deneyim onun hayatını sonsuza dek etkileyecekti, ancak korkunç anılar geride kalmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/344192687-288-k523606.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yolculuğu: Kayıp Ruhlar Şehri
Paranormal.. Kadın, kapının arkasındaki şeyin kim veya ne olduğunu bilmiyordu. Ama içindeki korku, onu hareket edemez hale getirmişti. Sonunda kapı açıldı ve karşısına çıkan şey, onun hayatını sonsuza kadar değiştirecekti.